ANASAYFA arrow right Siyaset

Polis mevzuatında birey hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik hiçbir ifade yok

Polis mevzuatında birey hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik hiçbir ifade yok
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.01
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.01
Türkiye’deki polis reformuna ilişkin beklenen somut adımların kalıcı biçimde hayata geçirilmesi gerektiğini gösteriyor.
“Polis Yasalarının Ruhu: Mevzuatta Söylemler, Araçlar ve Zihniyet” raporunun, polisin yetkileri ve görev sınırlarının hesap verebilirlik ile yetersiz denetim ve cezasızlık sorunu ile ilişkili bir biçimde tartışılmasına katkıda bulunması” dilendi
TESEV Demokratikleşme Programı tarafından yayımlanan “Polis Yasalarının Ruhu: Mevzuatta Söylemler, Araçlar ve Zihniyet” başlıklı rapor Türkiye’de polis teşkilatını ilgilendiren önemli yasaları tarayarak, mevzuattaki polislik, güvenlik ve vatandaşlık anlayışının dayandığı siyasi stratejileri inceliyor.

Polislik, toplum ve siyaset ilişkisi Türkiye kamuoyunda gittikçe daha sık gündeme geliyor. 1 Mayıs kutlamaları ile başlayıp, Gezi, ODTÜ, Diyarbakır ve Yüksekova’daki gösterilere uzanan son altı aylık süreç, polisin toplumsal olaylara müdahale şekline ilişkin eleştirilerin arttığı bir dönem oldu.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri’nin Temmuz 2013’teki Türkiye ziyaretine dayanarak yazdığı rapor, kolluk görevlileri tarafından uygulanan aşırı güç ve kötü muamelenin cezasızlığı sorununun altını çizmişti.Avrupa Komisyonu 2013 Türkiye İlerleme Raporu da kolluk görevlilerinin ihlallerini denetlemek üzere bağımsız bir Kolluk Gözetim Komisyonu kurulması için gerekli adımların hızlıca tamamlanması gerektiğini vurguladı.Aynı dönemde medyaya yansıyan polis intiharları polisin özlük hakları ve çalışma koşullarına ilişkin sorunları gözler önüne serdi. Öte yandan, Ergenekon soruşturmalarından bu yana yükselen polisin siyasi davalardaki rolü tartışması, son günlerin öne çıkan siyasi gündemi olan cemaat-hükümet gerginliği ile yeni bir boyuta taşındı.
Tüm bu gelişmeler bir taraftan polisliğin, toplum, devlet ve iktidar ilişkileri arasındaki hassas konumunu hatırlatırken, diğer taraftan da Türkiye’deki polis reformuna ilişkin beklenen somut adımların kalıcı biçimde hayata geçirilmesi gerektiğini gösteriyor.
Türkiye’de polisliğe ilişkin eksiklikleri tespit etmek ve iyileştirme alanlarını ortaya koyabilmek ise öncelikle polisliğe yön veren zihniyeti anlayabilmeyi gerektiriyor.Bunu yapmanın yöntemlerinden biripolis kurumuna ve pratiklerine ilişkin mevzuata yakından bakmak.
Bu düşünceden hareketle, TESEV Demokratikleşme Programı, “Polis Yasalarının Ruhu: Mevzuatta Söylemler, Araçlar ve Zihniyet” başlıklı raporu hazırladı.
Rapor, Türkiye’de polis teşkilatının kuruluşundan bu yana teşkilatı ilgilendiren belli başlı yasaları ve yasalara nüfuz etmiş olan devlet, güvenlik, makbul vatandaş anlayışını inceliyor.
Raporun Zeynep Gönen, Biriz Berksoy ve Zeynep Başer tarafından kaleme alınan ilk bölümüpolislikle ilgili temel yasaların bir envanterini sunuyor. Polisin Cumhuriyetten bu yana yetki, yetki alanı ve görevlerinin dönüşümünü inceleyen bölümde yer alan bazı tespitler şöyle:
“İşçi sınıfının örgütlendiği ve kitle hareketlerinin yaygınlaştığı 1970’lerde, devletin değişen “toplumsal tehdit” algısı bağlamında polis teşkilatının genişlediği ve militerleşmesi yolunda ilk adımların atıldığı gözlemlenmektedir. Bu bağlamda Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nda (PVSK) yapılan değişikliklerin yanı sıra Toplum Zabıtası birimlerinin kurulması ve Asayişe Müessir Bazı Fiillerin Önlenmesi Hakkında Kanun’un kabulü önemlidir.”
“1980’li yıllarda özellikle Kürt meselesi bağlamında temelleri atılan “olağanüstü hal” polisliği de 1991 yılında Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) kabulüyle önemli bir yasal metne kavuşmuştur. TMK daha çok “terör tehditleri”ne karşı devlet güvenliği gözetilerek kabul edilmiş bir kanundur ve bu yönde birey hak ve özgürlüklerine getirdiği önemli sınırlamalarla dikkat çeker.”
 
“Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK) yerine 2004’te kabul edilen Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ile yapılan birtakım değişiklikleri de göz ardı etmemek gerekir. Bu dönemde özellikle 1990’lı yıllar boyunca polise yöneltilen en ciddi eleştirilerden biri olan gözaltında işkencenin sonlandırılmasıkonusunda bazı önemli değişiklikler yapılmış ve polisin suçu tanımlama yetkisine son verilmiştir.”
İkinci bölüm, incelenen yasal envanterin ima ettiği güvenlik ve düzen anlayışı ile bunların ardındaki kurucu zihinsel tutumun bir analizini sunuyor. Bu bölümde öne çıkan çarpıcı tespitlerden bazıları da şu şekilde:
“Polis mevzuatında bireyin hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik hiçbir ifadeye rastlamak mümkün değildir. Yasalarda bireyin haklarının korunmasına yönelik ifadelerin daha çok ilgili mevzuatı meşrulaştırmak amacıyla kullanıldığı ve polisin yetkilerinin denetiminin sağlanmasıgerekçesiyle değil, söz konusu yetkilerin genişletilmesi gerekçesiyle sunulduğu gözlemlenmektedir.”
“Türkiye’nin demokratikleşme çabaları, kişi hak ve özgürlüklerinin öncelikli hale gelmesi ve korunması üzerine temellendiği müddetçe anlamlı bir içeriğe sahip olacaktır. Bu bağlamda polisliğe ilişkin yasalarda bugün dahi “devlet güvenliği” kavramının baskın olması, demokratik prensipler ve temel hak ve özgürlükler açısından ciddi bir sorunun varlığına işaret etmektedir.”
Mehmet Uçum tarafından kaleme alınan üçüncü ve son bölümde ise, önceki bölümlerdeki tespitlerden hareketle reformlara yön verebilecek ve onları sürekli kılacak yeni bir güvenlik anlayışının nasıl ve hangi değerler çerçevesinde kurgulanabileceği, nedenleri ile birlikte tartışılıyor.

İlginizi Çekebilir
Ankara'da tarihi gün: 6 muhalefet partisi liderleri imzayı attı
Ankara'da tarihi gün: 6 muhalefet partisi liderleri imzayı attı
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA ve Gelecek Partisi genel başkanları, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'' üzerine Ankara'da bir araya geldi. Liderler...
#Siyaset / 28 Şubat 2022
Altı muhalefet partisinin açıkladığı Mutabakat Metninde 25 kritik madde
Altı muhalefet partisinin açıkladığı Mutabakat Metninde 25 kritik madde
CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve DEVA Partisi'nin aylardır süren “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” çalışmasında uzlaştıkları Mutabakat...
#Siyaset / 28 Şubat 2022
6 parti, parlamenter sisteme dönüş çalışmasını kamuoyu ile paylaşacak
6 parti, parlamenter sisteme dönüş çalışmasını kamuoyu ile paylaşacak
Ekim ayından bu yana hazırlığı devam eden metin 3 bölümden oluşuyor. İlk bölümde parlamenter sisteme dönüşün nedenleri anlatılacak.
#Siyaset / 27 Şubat 2022
DEVA Partisi’ne katıldılar
DEVA Partisi’ne katıldılar
Aslen Halfetili olan ve Şehitkamil ilçesinde ikamet eden Arslan ailesi 8 Şubat Mahallesinde bir salonda düzenlenen törenle AK Parti’den istifa ederek DEVA Partisi’ne katı...
#Siyaset / 18 Şubat 2022
6 partinin genel başkanları 12 Şubat'ta bir araya gelecek
6 partinin genel başkanları 12 Şubat'ta bir araya gelecek
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Güçlendirilmiş parlamenter sistemin son hali için Genel Başkanımızın daveti üzerine 6 partinin genel başkanları 12 Şubat Cumartesi günü bir aray...
#Siyaset / 06 Şubat 2022
Milletvekilleri, vatandaşın fatura sıkıntısını dile getirdi
Milletvekilleri, vatandaşın fatura sıkıntısını dile getirdi
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, önceki gün partisinden bir grup milletvekiliyle gerçekleştirdiği kahvaltılı toplantının ana gündemi ekonomiydi...
#Siyaset / 04 Şubat 2022
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *