Milletvekillerinin yüzde 14.4’ünün kadın olduğu Türkiye bu alanda Macaristan ve Japonya’yı geçti
OECD kamu yönetimi raporuna göre Türkiye’ye hep örnek gösterilen Hollanda’da merkezinde 80, İsrail’de 45 kişi çalışıyor. Türkiye’de devlete güven 2007’den bu yana değişmedi ve Gallup’a göre 2014'te yüzde 56 oranında kaldı. Türkiye, hukukun üstünlüğü ilkesinin kalemlerini oluşturan "devlet gücünün sınıflandırılması" ve "temel hakların korunması" kategorilerinde OECD sonuncusu oldu.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD)’nın “Devlete Bakış 2015” raporu açıklandı. Buna göre Türkiye kadın bakan sayısında Macaristan ve Slovakya’yı geçerek sondan üçüncü oldu. Macaristan ve Slovakya’da kadın bakan yok. Türkiye’de bakanların yüzde 4’ü, ilk sırada yer alan Finlandiya’da ise yüzde 63’ü kadın. OECD raporunda “Bakanlık pozisyonunda en büyük kadın erkek uçurumu Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Yunanistan ve Türkiye’de görülebilir. Bu ülkelerde kadın bakanların oranı yüzde 10’dan az” denildi.
Türkiye kadın parlamenter oranında da aynı dereceyi elde ederek OECD sondan üçüncüsü oldu. Milletvekillerinin yüzde 14.4’ünün kadın olduğu Türkiye bu alanda Macaristan ve Japonya’yı geçti. Birinci İsveç’te parlamentonun yüzde 43’i kadın milletvekillerinden oluştu.
İki meclisli Japonya’da parlamentonun alt kanadında kadın temsili yüzde 9, üst kanadında ise yüzde 16.
Merkezi ve federal olmak üzere OECD ortalamasında kadın bakanların oranı yüzde 29.3. 2005’ten bu yana temsilde ortalamada yüzde 8.2’lik bir artış oldu.
Rapora göre 2011’de OECD’de hükümet merkezi kurumlarında çalışanların sayısı Türkiye (2 bin 85), Fransa (2 bin 100), İngiltere (bin 896), Şili (bin 665) ve İtalya (bin 246) gibi büyük üniter devletler ve ABD ve Meksika dışında nadiren bin kişiyi aşıyor. Merkezi hükümet kurumlarında İsviçre’de 192, Belçika’da 160, Slovanya’da 153, İsveç’te 148, Estonya’da 103, Hollanda’da 80, Norveç’te 70, İsrail’de 45, İzlanda’da ise 34 kişi çalışıyor.
Hükümetin merkezi kurumları ile başbakanlık, şansölyelik, başkanlık bürosu vs kurumlar kastediliyor.
OECD’de sadece Almanya, İrlanda ve Türkiye’de tüm kamu yatırımlarında maliyet-fayda analizinin uygulandığı belirtilen rapora göre sistem diğer ülkelerde sadece büyük altyapı projelerinde geçerli.
Raporda Gallup’un devletlere güven oranları da yer aldı. Buna göre 2014’te Çek Cumhuriyeti’ne güven yüzde 75 oranında ve bu güven 2007’den bu yana yüzde 12 artmış durumda. Almanya yönetimine vatandaşları güveni yüzde 60 oranında ve bu oran 2007’den itibaren yüzde 25 arttı. Türkiye’de devlete duyulan güven yüzde 56 iken güvende 2007’den itibaren bir farklılık görülmedi. İsveç de bu sonuçlara sahip. Ancak örneğin Yunanistan’da güven yüzde 19 azaldı ve 2014 itibarıyla devlete güven yüzde 19 idi.
Şili, Yunanistan, Macaristan, Kore, Hollanda, İsveç, Türkiye ve ABD gibi bazı OECD ülkelerinde kamu yöneticileri kendi malvarlıklarını açıklamasının ötesinde, bazı aile üyelerinin malvarlıklarını da açıklamak zorunda bulunuyorlar.
Hukukun otoritesi ve toplum içindeki etkisi olarak tanımlanan “hukukun üstünlüğü ilkesi” raporda “Devlet gücünün sınırlandırılması” ve “Temel hakların korunması” bölümlerinde incelendi. Türkiye devlet gücünün yasama, yargı ve bağımsız denetleme kuruluşlarıyla anayasa çerçevesinde sınırlandırılması puanlamasında OECD sonuncusu oldu. “Hukukun üstünlüğü” ilkesinin ikinci bileşeni olduğu belirtilen “Temel hakların korunması” sıralamasında da sonuncu olan Türkiye hakkında şöyle denildi:
“Etkin bir kontrol ve denge sistemi devletin gücünün sınırlanmasını teminat altına alır. Devletin gücü yasama, yargı ve bağımsız denetim kurumlarıyla etkin bir şekilde sınırlanır... Ortalama 0.76 puanla OECD ülkelerinin puanı bu kategoride dünyanın diğer bölgelerinden daha yüksek. Ancak OECD ülkeleri içinde bile kimi varyasyonlar var. En üstteki üç ülke İskandinav ülkeleri: Danimarka, Finlandiya ve Norveç’te bu toplumlar içinde otorite oldukça yüksek dengeli bir dağılım gösteriyor. Devlet güçlerinin daha az kontrol edildiği diğer uçta ise Meksika ve Türkiye yer alıyor. Diğer büyük ekonomiler Rusya ve Çin’de puan OECD ortalamasının altında bulunuyor... İkinci konu ise temel hakların korunmasıdır. Bu haklar aynı zamanda uluslararası hukuk tarafından da korunur... OECD ülkelerinin bu konudaki ortalama puanı ise 0.78. Devletin gücünün sınırlandırılmasıyla benzer şekilde Nordik ülkeler bu kategoride iyi bir performans gösterirken Türkiye ve Meksika en düşük puana sahip.”
2012 itibarıyla OECD ülkelerinde bir hastanın ortalama hastanede kalma süresi 7 günün biraz üzerindeydi. Türkiye bu alanda sondan ikinci ve ortalama hastanede kalma süresi 2002’de 6 gün iken, 4 güne düştü. Birinci Japonya’da ortalama hastanede kalma süresi 17 gün.
Danimarka, Norveç ve İsviçre’de vatandaşların yüzde 80’inden fazlası yargı sistemine ve mahkemelere güveniyor, Şili’de ise güven oranı yüzde 20’yi buluyor. Raporda, “Türkiye ve İtalya’da 2007’den bu yana yargı sistemine güven büyük ölçüde azaldı. Diğer büyük ekonomiler arasında yargı sistemine güven 2014’te özellikle Ukrayna, Kolombiya ve Letonya’da düşüktü” denildi.
Raporda, 2000-2012 arasında OECD ülkeleri arasında üniversite eğitimine erişimin yüzde 10 arttığı belirtilirken, “Artış özellikle Çek Cumhuriyeti, Almanya ve Türkiye’de güçlü oldu” denildi.
Rapora göre 2012’de OECD ülkeleri arasında 15 yaşındaki öğrencilerin PISA matematik testindeki performansları en yüksek Kore, Japonya ve İsviçre’de idi. En düşük performans ise Meksika, Şili ve Türkiye’de oldu. Raporda, 2003-2012 arasında PISA matematik puanları OECD genelinde sabit kaldı. Ancak 2003’te görece düşük skorla başlayan örneğin İsrail, Türkiye, Meksika gibi ülkelerde, diğer OECD ülkeleriyle uçurumu bir ölçüde kapatmış bulunan olağanüstü iyileşmeler olmuştu. (ANKA
OECD kamu yönetimi raporuna göre Türkiye’ye hep örnek gösterilen Hollanda’da merkezinde 80, İsrail’de 45 kişi çalışıyor. Türkiye’de devlete güven 2007’den bu yana değişmedi ve Gallup’a göre 2014'te yüzde 56 oranında kaldı. Türkiye, hukukun üstünlüğü ilkesinin kalemlerini oluşturan "devlet gücünün sınıflandırılması" ve "temel hakların korunması" kategorilerinde OECD sonuncusu oldu.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD)’nın “Devlete Bakış 2015” raporu açıklandı. Buna göre Türkiye kadın bakan sayısında Macaristan ve Slovakya’yı geçerek sondan üçüncü oldu. Macaristan ve Slovakya’da kadın bakan yok. Türkiye’de bakanların yüzde 4’ü, ilk sırada yer alan Finlandiya’da ise yüzde 63’ü kadın. OECD raporunda “Bakanlık pozisyonunda en büyük kadın erkek uçurumu Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Yunanistan ve Türkiye’de görülebilir. Bu ülkelerde kadın bakanların oranı yüzde 10’dan az” denildi.
Türkiye kadın parlamenter oranında da aynı dereceyi elde ederek OECD sondan üçüncüsü oldu. Milletvekillerinin yüzde 14.4’ünün kadın olduğu Türkiye bu alanda Macaristan ve Japonya’yı geçti. Birinci İsveç’te parlamentonun yüzde 43’i kadın milletvekillerinden oluştu.
İki meclisli Japonya’da parlamentonun alt kanadında kadın temsili yüzde 9, üst kanadında ise yüzde 16.
Merkezi ve federal olmak üzere OECD ortalamasında kadın bakanların oranı yüzde 29.3. 2005’ten bu yana temsilde ortalamada yüzde 8.2’lik bir artış oldu.
Rapora göre 2011’de OECD’de hükümet merkezi kurumlarında çalışanların sayısı Türkiye (2 bin 85), Fransa (2 bin 100), İngiltere (bin 896), Şili (bin 665) ve İtalya (bin 246) gibi büyük üniter devletler ve ABD ve Meksika dışında nadiren bin kişiyi aşıyor. Merkezi hükümet kurumlarında İsviçre’de 192, Belçika’da 160, Slovanya’da 153, İsveç’te 148, Estonya’da 103, Hollanda’da 80, Norveç’te 70, İsrail’de 45, İzlanda’da ise 34 kişi çalışıyor.
Hükümetin merkezi kurumları ile başbakanlık, şansölyelik, başkanlık bürosu vs kurumlar kastediliyor.
OECD’de sadece Almanya, İrlanda ve Türkiye’de tüm kamu yatırımlarında maliyet-fayda analizinin uygulandığı belirtilen rapora göre sistem diğer ülkelerde sadece büyük altyapı projelerinde geçerli.
Raporda Gallup’un devletlere güven oranları da yer aldı. Buna göre 2014’te Çek Cumhuriyeti’ne güven yüzde 75 oranında ve bu güven 2007’den bu yana yüzde 12 artmış durumda. Almanya yönetimine vatandaşları güveni yüzde 60 oranında ve bu oran 2007’den itibaren yüzde 25 arttı. Türkiye’de devlete duyulan güven yüzde 56 iken güvende 2007’den itibaren bir farklılık görülmedi. İsveç de bu sonuçlara sahip. Ancak örneğin Yunanistan’da güven yüzde 19 azaldı ve 2014 itibarıyla devlete güven yüzde 19 idi.
Şili, Yunanistan, Macaristan, Kore, Hollanda, İsveç, Türkiye ve ABD gibi bazı OECD ülkelerinde kamu yöneticileri kendi malvarlıklarını açıklamasının ötesinde, bazı aile üyelerinin malvarlıklarını da açıklamak zorunda bulunuyorlar.
Hukukun otoritesi ve toplum içindeki etkisi olarak tanımlanan “hukukun üstünlüğü ilkesi” raporda “Devlet gücünün sınırlandırılması” ve “Temel hakların korunması” bölümlerinde incelendi. Türkiye devlet gücünün yasama, yargı ve bağımsız denetleme kuruluşlarıyla anayasa çerçevesinde sınırlandırılması puanlamasında OECD sonuncusu oldu. “Hukukun üstünlüğü” ilkesinin ikinci bileşeni olduğu belirtilen “Temel hakların korunması” sıralamasında da sonuncu olan Türkiye hakkında şöyle denildi:
“Etkin bir kontrol ve denge sistemi devletin gücünün sınırlanmasını teminat altına alır. Devletin gücü yasama, yargı ve bağımsız denetim kurumlarıyla etkin bir şekilde sınırlanır... Ortalama 0.76 puanla OECD ülkelerinin puanı bu kategoride dünyanın diğer bölgelerinden daha yüksek. Ancak OECD ülkeleri içinde bile kimi varyasyonlar var. En üstteki üç ülke İskandinav ülkeleri: Danimarka, Finlandiya ve Norveç’te bu toplumlar içinde otorite oldukça yüksek dengeli bir dağılım gösteriyor. Devlet güçlerinin daha az kontrol edildiği diğer uçta ise Meksika ve Türkiye yer alıyor. Diğer büyük ekonomiler Rusya ve Çin’de puan OECD ortalamasının altında bulunuyor... İkinci konu ise temel hakların korunmasıdır. Bu haklar aynı zamanda uluslararası hukuk tarafından da korunur... OECD ülkelerinin bu konudaki ortalama puanı ise 0.78. Devletin gücünün sınırlandırılmasıyla benzer şekilde Nordik ülkeler bu kategoride iyi bir performans gösterirken Türkiye ve Meksika en düşük puana sahip.”
2012 itibarıyla OECD ülkelerinde bir hastanın ortalama hastanede kalma süresi 7 günün biraz üzerindeydi. Türkiye bu alanda sondan ikinci ve ortalama hastanede kalma süresi 2002’de 6 gün iken, 4 güne düştü. Birinci Japonya’da ortalama hastanede kalma süresi 17 gün.
Danimarka, Norveç ve İsviçre’de vatandaşların yüzde 80’inden fazlası yargı sistemine ve mahkemelere güveniyor, Şili’de ise güven oranı yüzde 20’yi buluyor. Raporda, “Türkiye ve İtalya’da 2007’den bu yana yargı sistemine güven büyük ölçüde azaldı. Diğer büyük ekonomiler arasında yargı sistemine güven 2014’te özellikle Ukrayna, Kolombiya ve Letonya’da düşüktü” denildi.
Raporda, 2000-2012 arasında OECD ülkeleri arasında üniversite eğitimine erişimin yüzde 10 arttığı belirtilirken, “Artış özellikle Çek Cumhuriyeti, Almanya ve Türkiye’de güçlü oldu” denildi.
Rapora göre 2012’de OECD ülkeleri arasında 15 yaşındaki öğrencilerin PISA matematik testindeki performansları en yüksek Kore, Japonya ve İsviçre’de idi. En düşük performans ise Meksika, Şili ve Türkiye’de oldu. Raporda, 2003-2012 arasında PISA matematik puanları OECD genelinde sabit kaldı. Ancak 2003’te görece düşük skorla başlayan örneğin İsrail, Türkiye, Meksika gibi ülkelerde, diğer OECD ülkeleriyle uçurumu bir ölçüde kapatmış bulunan olağanüstü iyileşmeler olmuştu. (ANKA
RSS