Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine bakıldığında yılın ilk 4 ayında ihracat, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 8.1 azalarak 48.9 milyar dolara düştü. Bu düşüşe rağmen ihracatçılar geleceğe dair umutlarını korusa da anamuhalefet partisi CHP, “Türkiye bırakın bir iki 1-2 yıl öteyi görmeyi 3 ay sonrasını göremez hale geldi” diyor.
2014 yılını hasarlı atlatan 2015 yılında da umduğunu bulamayan ihracatçılar yılın 2. çeyreğinden ümitli. İhracatçılara göre rekor üstüne rekor kıran doların ihracat üzerindeki etkisi son derece büyük. Her zaman yüksek teknolojiye yatırım yapmak istediklerini vurgulayan bazı ihracatçılar, ihracatta yaşanan sıkıntının temel sebebini dolar-euro paritesinin yükselmesiyle açıklıyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztrak, ihracattaki düşüşü ANKA’ya değerlendirdi.
Öztrak, ihracatın gerek iç gerekse dış konjonktürde parlak bir tablo çizmediğini vurgularken, “Kuşkusuz euro/dolar paritesindeki gelişmeler de ihracatımızın dolar cinsinden hacmini olumsuz etkiliyor. TL’nin değer kaybetmesinin normal şartlar altında rekabet gücümüzü artırması ve ihracatımızı desteklemesi gerekir. Ancak ortaya çıkan rakamlar kurdan bir rekabet avantajının gelmediğini gösteriyor. Kuşkusuz Euro-dolar paritesindeki gelişmeler de ihracatımızın dolar cinsinden hacmini olumsuz etkiliyor. Ancak sorun bunun çok ötesinde. Türkiye dış pazarlarda fiyat esnekliği düşük mallar satamıyor. İhracatımızın, üretimimizin, katma değerimizin teknolojik içeriği çok düşük. Dolayısıyla herkesin üretebildiği malları üretmeye çalışıyoruz. Bu da bizi dış pazarlardaki gelişmelere çok hassas kılıyor. Türkiye'nin dış pazarlarında sıkıntılar halen devam ediyor. Yine yakın bölgemizde yaşanan riskler Türkiye’nin ihracatını olumsuz yönde etkileyen bir diğer unsur” şeklinde konuştu.
CHP’li Öztrak, açıklamasında önümüzdeki aylardaki dış talebin gitgide azalacağına da dikkat çekti. Ekonomideki güven ortamının kaybolmaya başladığını söyleyen Öztrak, “Tüketici ve üretici güveni kalmadı. Böyle bir ortamda iç talebinde son derece zayıf olduğu görülüyor. İç talepte hızlı daralma ve petrol fiyatlarının tahminlerin ötesinde gevşemesi dış ticaret dengesini olumlu etkileyebilir. Ancak hem iç talep hem de dış talepteki olumsuz tablo iş, istihdam ve üretim cinsinden ciddi bir bedel ödeyeceğimiz anlamına geliyor. Yani ortaya çıkan bu tablo vatandaşın refahına bir katkı sunmaz” dedi.
Değerlendirmelerinde CHP’nin ihracat politikalarına da değinen Öztrak, üretim ve ihracatta yüksek teknolojiye dayanan, katma değeri yüksek malların payını artırmayı hedeflediklerini vurguladı.
Partinin ekonomi programında, sanayinin küresel değer zincirinde hapsolduğu orta düzey aşamalardan kurtarılmasının da yer aldığını kaydeden CHP’li Öztrak, şu ifadeleri kullandı:
“CHP’nin kalkınma planı, küresel değer zincirinin üretim öncesi ve sonrası evrelerinde Türkiye’nin atılım yapmasını sağlayarak ihracatın değerini ve niteliğini artıracak bir çerçeve sunmaktadır. Türk Eximbank’ın işlev ve etkinliğini ihracat yoğunluklu KOBİ’lere yönelik olarak artırmayı, kullandıkları araçları da çeşitlendirmeyi öngörüyoruz. Yazılım ihracatını engelleyen dolaylı vergileri kaldırıp bilişim sektörünün uluslararası rekabet gücünü artırmayı hedefliyoruz. Bu ve buna benzer politikalar seçim bildirgemizde yer alıyor.”
Türkiye’nin son 6 yıldır patinaj yapan bir ekonomiye sahip olduğunu söyleyen CHP’li Öztrak, “Mevcut iktidarın yönetiminde Türkiye bırakın bir yıl, iki yıl öteyi görmeyi 3 ay sonrasını göremez hale gelmiştir. Milli gelir 800 milyar dolar, kişi başına gelir 10 bin dolar tuzağına sıkışıp kalmıştır. Mevcut iktidarın elinde çok önemli bir altı yıl heba olmuştur. Oysa Türkiye'nin kaybedecek tek bir günü yoktur. Türkiye'nin önünde 20 yıllık bir fırsat penceresi vardır. Bu fırsat penceresini en iyi şekilde kullanıp 2035'de ülkemizi dünyanın insani gelişmişlikte ilk 20 ülkesi arasına sokmak sadece Cumhuriyet Halk Partisi tarafından dile getirilen stratejik bir hedeftir” dedi. ANKA
2014 yılını hasarlı atlatan 2015 yılında da umduğunu bulamayan ihracatçılar yılın 2. çeyreğinden ümitli. İhracatçılara göre rekor üstüne rekor kıran doların ihracat üzerindeki etkisi son derece büyük. Her zaman yüksek teknolojiye yatırım yapmak istediklerini vurgulayan bazı ihracatçılar, ihracatta yaşanan sıkıntının temel sebebini dolar-euro paritesinin yükselmesiyle açıklıyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztrak, ihracattaki düşüşü ANKA’ya değerlendirdi.
Öztrak, ihracatın gerek iç gerekse dış konjonktürde parlak bir tablo çizmediğini vurgularken, “Kuşkusuz euro/dolar paritesindeki gelişmeler de ihracatımızın dolar cinsinden hacmini olumsuz etkiliyor. TL’nin değer kaybetmesinin normal şartlar altında rekabet gücümüzü artırması ve ihracatımızı desteklemesi gerekir. Ancak ortaya çıkan rakamlar kurdan bir rekabet avantajının gelmediğini gösteriyor. Kuşkusuz Euro-dolar paritesindeki gelişmeler de ihracatımızın dolar cinsinden hacmini olumsuz etkiliyor. Ancak sorun bunun çok ötesinde. Türkiye dış pazarlarda fiyat esnekliği düşük mallar satamıyor. İhracatımızın, üretimimizin, katma değerimizin teknolojik içeriği çok düşük. Dolayısıyla herkesin üretebildiği malları üretmeye çalışıyoruz. Bu da bizi dış pazarlardaki gelişmelere çok hassas kılıyor. Türkiye'nin dış pazarlarında sıkıntılar halen devam ediyor. Yine yakın bölgemizde yaşanan riskler Türkiye’nin ihracatını olumsuz yönde etkileyen bir diğer unsur” şeklinde konuştu.
CHP’li Öztrak, açıklamasında önümüzdeki aylardaki dış talebin gitgide azalacağına da dikkat çekti. Ekonomideki güven ortamının kaybolmaya başladığını söyleyen Öztrak, “Tüketici ve üretici güveni kalmadı. Böyle bir ortamda iç talebinde son derece zayıf olduğu görülüyor. İç talepte hızlı daralma ve petrol fiyatlarının tahminlerin ötesinde gevşemesi dış ticaret dengesini olumlu etkileyebilir. Ancak hem iç talep hem de dış talepteki olumsuz tablo iş, istihdam ve üretim cinsinden ciddi bir bedel ödeyeceğimiz anlamına geliyor. Yani ortaya çıkan bu tablo vatandaşın refahına bir katkı sunmaz” dedi.
Değerlendirmelerinde CHP’nin ihracat politikalarına da değinen Öztrak, üretim ve ihracatta yüksek teknolojiye dayanan, katma değeri yüksek malların payını artırmayı hedeflediklerini vurguladı.
Partinin ekonomi programında, sanayinin küresel değer zincirinde hapsolduğu orta düzey aşamalardan kurtarılmasının da yer aldığını kaydeden CHP’li Öztrak, şu ifadeleri kullandı:
“CHP’nin kalkınma planı, küresel değer zincirinin üretim öncesi ve sonrası evrelerinde Türkiye’nin atılım yapmasını sağlayarak ihracatın değerini ve niteliğini artıracak bir çerçeve sunmaktadır. Türk Eximbank’ın işlev ve etkinliğini ihracat yoğunluklu KOBİ’lere yönelik olarak artırmayı, kullandıkları araçları da çeşitlendirmeyi öngörüyoruz. Yazılım ihracatını engelleyen dolaylı vergileri kaldırıp bilişim sektörünün uluslararası rekabet gücünü artırmayı hedefliyoruz. Bu ve buna benzer politikalar seçim bildirgemizde yer alıyor.”
Türkiye’nin son 6 yıldır patinaj yapan bir ekonomiye sahip olduğunu söyleyen CHP’li Öztrak, “Mevcut iktidarın yönetiminde Türkiye bırakın bir yıl, iki yıl öteyi görmeyi 3 ay sonrasını göremez hale gelmiştir. Milli gelir 800 milyar dolar, kişi başına gelir 10 bin dolar tuzağına sıkışıp kalmıştır. Mevcut iktidarın elinde çok önemli bir altı yıl heba olmuştur. Oysa Türkiye'nin kaybedecek tek bir günü yoktur. Türkiye'nin önünde 20 yıllık bir fırsat penceresi vardır. Bu fırsat penceresini en iyi şekilde kullanıp 2035'de ülkemizi dünyanın insani gelişmişlikte ilk 20 ülkesi arasına sokmak sadece Cumhuriyet Halk Partisi tarafından dile getirilen stratejik bir hedeftir” dedi. ANKA