Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Sular Hakkında Kanun gibi yapılan diğer kanuni düzenlemelerin artık günümüz ihtiyaçlarına cevap veremediğini belirterek, “Türkiye sularının neredeyse 90 yıl önce çıkarılmış ve gelişmelere uyum sağlayamamış Sular Hakkında Kanun ile yönetilmesi mümkün değildir. Günümüz şartlarına uygun nitelikte ülkemizin modern bir Su Kanunu’na ihtiyacı var” diye konuştu.
Eroğlu yaptığı açıklamada, Su Kanunu ile su yönetiminde yeni bir döneme geçileceğini ifade ederek “Suyun ve su kaynaklarının etkin, verimli ve akıllı bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir. Zira su, en önemli ve hayati kaynağımızdır. Su, milletin ortak malıdır” dedi.
Temiz su meselesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Eroğlu “Gelecek nesillere sağlıklı ve yeterli su bırakabilmek için Dünya’nın ve ülkemizin kaynaklarını çok iyi koruyup, akıllıca kullanmamız gerekiyor” dedi. Sular Hakkında Kanun gibi yapılan diğer kanuni düzenlemelerin büyük çoğunluğunun da uzun bir süre önce çıkarıldığından artık günümüz ihtiyaçlarına cevap veremediğinin altını çizen Eroğlu “Türkiye sularının neredeyse 90 yıl önce çıkarılmış ve gelişmelere uyum sağlayamamış Sular Hakkında Kanun ile yönetilmesi mümkün değildir. Günümüz şartlarına uygun nitelikte ülkemizin modern bir Su Kanunu’na ihtiyacı var” diye konuştu.
Bakanlık’tan yapılan açıklamada, Su Kanunu Taslağı’nın, dünya ve ülke genelindeki mevcut durum dikkate alınarak hazırlandığı belirtilerek, “Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından yürütülen Su Kanunu Tasarısı Taslağı, hazırlık çalışmaları titizlikle yürütüldü. Bu çerçevede Kanun Tasarısı Taslağı için 73 kurum, kuruluş, üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının yazılı görüşleri alındı. Ayrıca taslak vatandaşlarımızın görüşlerine de sunuldu. Bu kapsamda gelen görüşler değerlendirilerek Su Kanunu Tasarısı Taslağı’na son şekli verildi ve Bakanlar Kurulu’na sunulmak üzere hazır hale getirildi” denildi. Açıklamada, her vatandaşın sağlıklı ve yeterli suya erişiminin esas olarak yer aldığı Su Kanunu Taslağı’nın ana hedefinin; su kaynaklarının atıklardan korunması, tabiatta ki bütün canlıların ve vatandaşların yeterli ve sağlıklı suya ulaşımı, tabii kaynakların israf edilmeden gelecek nesillere ulaştırılması, suyun en iyi durumda korunarak tasarrufunun sağlanması olduğu vurgulandı.
Yeni Su Kanunu Taslağı ile uzun yıllardır Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, büyükşehir belediyeleri, il özel idareleri ve özel ve tüzel kişilere yapılan münferit su tahsislerinin artık tek bir kurumun uhdesinde toplanacağı hükmüne bağlandığına dikkat çekilen açıklamada, “Taslakta daha önce 49 yıl olan üst sınır indirilerek bu tahsislerin en fazla 29 yıla kadar yapılabileceği belirtilmektedir. Kullanım maksatlarına göre su tahsisi, yerüstü ve yeraltı suları müştereken değerlendirilmek, ihtiyaçlar ve su kullanım öncelikleri dikkate alınmak suretiyle yönetim planları kapsamında yapılacak. Sektörel su tahsisleri esas alınarak yapılacak münferit su tahsislerine ilişkin olarak en fazla 29 yıl üst sınırı getirilecek. Bu bağlamda su kaynaklarının tahsisi hususu yeni kanunla ayrıntılı olarak düzenlenmiş olacak” ifadeleri kullanıldı. Taslakta su yönetiminde Su Yönetimi Yüksek Kurulu, Su Yönetimi Koordinasyon Kurulu, Havza Su Yönetim Kurulu, İl Su Yönetimi Koordinasyon Kurulu’ndan oluşan yeni bir yapılanmaya gidildiği belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi: “Havza yönetim planlarının ve taşkın yönetim planlarının hazırlanmasına ve taşkın kontrolüne ilişkin usul ve esaslara da yer verilen taslakta su kaynaklarının korunması, sektörel ve münferit tahsislerin yapılmasına ilişkin hususlar, suyun fiyatlandırılması, yasak fiiller ve bu fiillere uygulanacak cezalar ayrıntılı biçimde ele alınarak düzenlemeye konu edildi. Ayrıca, su kaynaklarının nehir havzası esasında atıksular da dahil olmak üzere yönetiminin koordinasyonu konusunda Orman ve Su İşleri Bakanlığı yetkili kılındı. Böylece, görev ve yetki konusunda ki dağınık yapılanma giderilmiş olacak. İlgili paydaşların katılımı ile su kaynaklarının miktar ve kalite açısından bütüncül yönetimi için su kaynaklarının mevcut ve gelecekteki durumu dikkate alınarak sosyal, ekolojik ve ekonomik ihtiyaçları karşılayacak su yönetimi politikasını ihtiva eden Ulusal Su Planı hazırlanması hükmüne de yer verildi."ANKA
Temiz su meselesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Eroğlu “Gelecek nesillere sağlıklı ve yeterli su bırakabilmek için Dünya’nın ve ülkemizin kaynaklarını çok iyi koruyup, akıllıca kullanmamız gerekiyor” dedi. Sular Hakkında Kanun gibi yapılan diğer kanuni düzenlemelerin büyük çoğunluğunun da uzun bir süre önce çıkarıldığından artık günümüz ihtiyaçlarına cevap veremediğinin altını çizen Eroğlu “Türkiye sularının neredeyse 90 yıl önce çıkarılmış ve gelişmelere uyum sağlayamamış Sular Hakkında Kanun ile yönetilmesi mümkün değildir. Günümüz şartlarına uygun nitelikte ülkemizin modern bir Su Kanunu’na ihtiyacı var” diye konuştu.
Bakanlık’tan yapılan açıklamada, Su Kanunu Taslağı’nın, dünya ve ülke genelindeki mevcut durum dikkate alınarak hazırlandığı belirtilerek, “Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından yürütülen Su Kanunu Tasarısı Taslağı, hazırlık çalışmaları titizlikle yürütüldü. Bu çerçevede Kanun Tasarısı Taslağı için 73 kurum, kuruluş, üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının yazılı görüşleri alındı. Ayrıca taslak vatandaşlarımızın görüşlerine de sunuldu. Bu kapsamda gelen görüşler değerlendirilerek Su Kanunu Tasarısı Taslağı’na son şekli verildi ve Bakanlar Kurulu’na sunulmak üzere hazır hale getirildi” denildi. Açıklamada, her vatandaşın sağlıklı ve yeterli suya erişiminin esas olarak yer aldığı Su Kanunu Taslağı’nın ana hedefinin; su kaynaklarının atıklardan korunması, tabiatta ki bütün canlıların ve vatandaşların yeterli ve sağlıklı suya ulaşımı, tabii kaynakların israf edilmeden gelecek nesillere ulaştırılması, suyun en iyi durumda korunarak tasarrufunun sağlanması olduğu vurgulandı.
Yeni Su Kanunu Taslağı ile uzun yıllardır Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, büyükşehir belediyeleri, il özel idareleri ve özel ve tüzel kişilere yapılan münferit su tahsislerinin artık tek bir kurumun uhdesinde toplanacağı hükmüne bağlandığına dikkat çekilen açıklamada, “Taslakta daha önce 49 yıl olan üst sınır indirilerek bu tahsislerin en fazla 29 yıla kadar yapılabileceği belirtilmektedir. Kullanım maksatlarına göre su tahsisi, yerüstü ve yeraltı suları müştereken değerlendirilmek, ihtiyaçlar ve su kullanım öncelikleri dikkate alınmak suretiyle yönetim planları kapsamında yapılacak. Sektörel su tahsisleri esas alınarak yapılacak münferit su tahsislerine ilişkin olarak en fazla 29 yıl üst sınırı getirilecek. Bu bağlamda su kaynaklarının tahsisi hususu yeni kanunla ayrıntılı olarak düzenlenmiş olacak” ifadeleri kullanıldı. Taslakta su yönetiminde Su Yönetimi Yüksek Kurulu, Su Yönetimi Koordinasyon Kurulu, Havza Su Yönetim Kurulu, İl Su Yönetimi Koordinasyon Kurulu’ndan oluşan yeni bir yapılanmaya gidildiği belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi: “Havza yönetim planlarının ve taşkın yönetim planlarının hazırlanmasına ve taşkın kontrolüne ilişkin usul ve esaslara da yer verilen taslakta su kaynaklarının korunması, sektörel ve münferit tahsislerin yapılmasına ilişkin hususlar, suyun fiyatlandırılması, yasak fiiller ve bu fiillere uygulanacak cezalar ayrıntılı biçimde ele alınarak düzenlemeye konu edildi. Ayrıca, su kaynaklarının nehir havzası esasında atıksular da dahil olmak üzere yönetiminin koordinasyonu konusunda Orman ve Su İşleri Bakanlığı yetkili kılındı. Böylece, görev ve yetki konusunda ki dağınık yapılanma giderilmiş olacak. İlgili paydaşların katılımı ile su kaynaklarının miktar ve kalite açısından bütüncül yönetimi için su kaynaklarının mevcut ve gelecekteki durumu dikkate alınarak sosyal, ekolojik ve ekonomik ihtiyaçları karşılayacak su yönetimi politikasını ihtiva eden Ulusal Su Planı hazırlanması hükmüne de yer verildi."ANKA