Ya kısmet…

YAYINLAMA: 21 Eylül 2014 / 20.00 | GÜNCELLEME: 21 Eylül 2014 / 20.00

CHP İl Başkanı Mehmet Gökdağ, “Allah’ın emri, Peygamberin kavliyle milletvekilliğine talibim” dedi.

Bir gazeteye verdiği röportajda gelecek sene yapılacak olan genel seçimlerde adaylığını koyarak ön seçime gireceğini açıklayan ilk politikacı oldu.

Söylemeye gerek var mı, milletvekilliğini çok isteyen, çok hazırlık yapan var, ama bakalım kime kısmet olacak…

 

Aslında Gökdağ, 2011 genel seçimlerinde, CHP’nin ön seçim sonrası sıralamasında seçilecek yerdeydi ancak önüne kontenjan adayı gelince Ankara’ya gidemedi. Yani bir anlamda haksızlık oldu. Kolay değil, çalış çabala, ön seçimi kazan, sonra gideme!

 

Gökdağ, bilmem farkında mı, aynı tehlike devam ediyor!

Gaziantep’te muhalif partilerin kontenjanı 3!

2011’de bunu CHP 2, MHP 1 olarak paylaşmışlardı. Ama şimdi devreye HDP giriyor. Yani, CHP 1’de kalabilir.

Gökdağ-Ekici işbirliği neticesinde Gökdağ, ön seçimde birinci sırada bile olsa, önüne kontenjan gelirse yine gidemez.

Bu daha önce yaşanmıştı. Abdülkadir Ateş, birinci sırada olmasına rağmen önüne kontenjandan Hikmet Çetin gelince, Ateş’e, Çetin’i havaalanına kadar götürüp, hayırlı yolculuklar dilemek kalmıştı.

 

Gerçi daha seçimlere 9 ay var. Nisan ayına alınması durumunda 7 ay var. Ama AK Parti hiç ara vermeden çalışmalarını sürdürüyor, kapı kapı dolaşıyorlar. Bakalım CHP’nin hep geç çıkan davul zurnası ne zaman piyasaya çıkacak?

(Hatırlatmak için, 2014 Mart yerel seçimlerinde; Fatma Şahin yüzde 54,7 Akif Ekici yüzde 21,5 Mustafa Erzin 11,9 Abdullah Demirbaş yüzde 6,2 almışlardı.)

 

  

Rehineler, senkron ve CIA

 

Gaziantep’in ülkede en çok tanınan milletvekili Şamil Tayyar’ın, kurtarılan rehineler konusundaki yorumu şöyle: “IŞİD operasyonuna Türkiye'nin katılmama gerekçelerinden biri rehinelerdi. Bu kritik süreçte serbest bırakılması CIA'nın bir hamlesidir. Türkiye ile IŞİD arasında irtibat kuran geri zekalılar herhalde yeni oyunu fark etmiştir. IŞİD tuzağına sazan gibi atlamayıp ABD'yi köşeye sıkıştıran ve diplomatları kurtaran hükümetimiz ve MİT'i kutluyorum.

CIA, ABD’yi köşeye sıkıştırıyor!

 

Yazılı bir açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, rehinelerin "operasyon" ile kurtarıldığı vurgusunu yaparak, "Irak’ta bir süredir alıkonulan Musul Başkonsolosumuz, ailesi ve Başkonsolosluğumuzda bulunan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, yapılan başarılı bir operasyonla kurtarılmıştır. Önceden planlanmış, tüm detayları hesap edilmiş, tam bir gizlilik içinde bugün gece boyu devam ederek, sabaha karşı başarıyla tamamlanan bu operasyondan dolayı, Sayın Başbakan ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum" dedi.

 

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yaptığı açıklamada ise 'operasyon' kelimesi geçmedi. Rehinelerle "temas" halinde olduklarını anlatan Davutoğlu, "Bu gece sabaha karşı yarım sularında ilk temaslarımız yoğunlaştı ve sabah 05.00'te de ülkemize geldiler. Gece boyu yakından takip ettik gelişmeleri önce Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettik. Bu mutlu olay hepimizi güzel bir sabaha hazırladı" ifadelerini kullandı.

 

Cumhurbaşkanı ‘operasyon’ diyor. Başbakan ise ‘temas’!

Şamil Tayyar, ikisini birden söylüyor: CIA operasyonu!

Aslında üçü de aynı şeyi söylüyor da, aralarında ‘senkron’ farkı var!

 

Bir hafta önce, ‘Türkleri bırakın artık, Kürtler’le dost olalım…’ başlıklı yazımda dış basında çıkan haber ve yorumlara yer verirken şöyle yazmıştım:

… Ama gerçek şu ki, Türkiye tam bataklığın ortasında!

49 rehineye başkası zarar verip, IŞİD üzerine atarsa, Türkiye’nin nasıl tahrik olup, neler yapabileceğini düşünmek bile istemiyorum!

Bakın şu da olabilir…

IŞİD, rehineleri sapa sağlam bize gönderebilir.

Şimdi bu durumda bizim tavrımız ne olacak? Rehineler nasıl olsa geldi diye koalisyona dahil olup IŞİD’e saldırır mıyız?

Hassas bir durum!

Batı’nın, “Hadi artık, bahaneniz kalmadı, bize katılın” diyeceği kesin! Nasıl cevap vereceğiz?

Türkiye’yi Batı kamuoyunda güvenilmez müttefik göstermek için birileri bu yola başvurabilir!

Burası Ortadoğu, her şey mümkün!

 

Ne olursa olsun, çok şükür sağlam geldiler.

Kim verdi, nasıl verdi, hangi şartlarda verildi? Hem de tam Amerikan liderliğindeki koalisyonun operasyonlara başlayacağı günlerin arefesinde!..

Bu soruların, inanın, onlarca yanıtı olacak! Başı Şamil Tayyar çekti!

Dün Amerikan ve İngiliz gazetelerinde de yorumlar vardı. Yarın başkaları da eklenecek.

Ne diyorlar diye sormayın!

Rivayet muhtelif! Ama şunu bilin yeter: Kambersiz düğün olmaz!

 

 

 

‘Yeni Gaziantep’

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni Türkiye” diyor.

CHP Genel Başkanı Kılıçdardoğlu, ‘Yeni CHP’ diyor.

Amerika liderliğinde kurulan ve IŞİD’i hedef alan koalisyon ortakları, “Yeni Ortadoğu” diyorlar.

 

Gördüğünüz gibi herşey yenileniyor.

Bugün toplanacak olan Gaziantep Kent Konseyi’nde de bakarsınız başkan Mehmet Aslan, ‘Yeni Gaziantep’ diye başlar konuşmasına…

Yakışır da hani. Madem herşey yenileniyor, biz de bu trende uyalım, değişime bir slogan yaratalım: ‘Yeni Gaziantep’.

 

 

 

Lütfen seyredin…

 

İşim zor, çok yoruluyorum veya başedemiyorum diyenlerin bu videoyu seyrettikten sonra ne düşündüklerini doğrusu çok merak ediyorum!

 

 www.youtube-nocookie.com/embed/VxlKZereog0?rel=0

 

 

Ya kısmet…