Arsa rantı ile gelinen nokta

YAYINLAMA: 26 Ağustos 2015 / 20.00 | GÜNCELLEME: 26 Ağustos 2015 / 20.00

Gaziantepliler eskiden banka kredisinden çok korkarlardı. Hatta, bütün Türkiye’de yerleşik bir kanı vardı, Antepli işini öz sermayesi ile kurar ve öz sermayesi ile işletir, diye bilinirdi.

En fazla kullanılan kredi ise, ‘piyasa kredisi‘ denen, senet karşılığı alınan hammadde ve diğer malzemelerdi. Yani, faizsiz, beleş kredi. Ama buna karşılık ürünlerini de yine senet karşılığı satarken bunların teminata verilmesiyle bir miktar kredi kullanan da olurdu. Tabii bu alınan kredinin hem net karşılığı hem yedeği olduğu için sıkıntıyla karşılaşan hemen hiç olmazdı veya çok az olurdu.

 

Şimdi iş hacimlerinin çok büyümesi, değişen piyasa koşulları kredi kullanımını anormal derecede artırdı.

Bunları doğal karşılıyorum ama asıl neden bu olmadığı için gelinen noktayı çok tehlikeli buluyorum.

Eskiden esnaf da, tüccar da, sanayici de kanaatkardı. İş ahlakına çok önem verirlerdi. Hepsinde Allah korkusu vardı. Bilerek yanlış yapmazlardı.

Artık bunların hemen hepsi mazide kaldı!

Köşe dönmecilikle’ başlayan yeni konsept çabuk yayıldı ve bir an önce zengin olup lüks eve, lüks arabaya, yazlığa, lüks metrese kavuşabilmek için her yol mübah oldu.

 

Bu kadar büyük kazancın ticaretle, üretimle hemen mümkün olmayacağını anlayanlar, bugün al yarın sat, vergisiz, kemiksiz para kazanma reçetesi arsa spekülasyonu ile amaçlarına ulaştılar/ulaşmak istediler.

Bütün dünyada geçerli bir kuraldır, kısa zamanda elde edilen zahmetsiz büyük rantlar, yalnız iş ahlakını değil, genel ahlakı da olumsuz etkiler.

Arsa spekülasyonunda maalesef belediyelerimizin günahı çoktur. Bir dönemde belediye meclislerinde görüşülen konuların çoğu imar ile alakalıysa, bu tezimin en güçlü kanıtıdır. Bu ahlak çöküntüsü özellikle selefin zamanında yaşandı. İnanın Gaziantep 10 senede 50 sene geriye gitti. Giden değerlerin hiçbirinin telafisi de maalesef mümkün değil…

 

Geçtiğimiz günlerde Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu’nun, “Arsayı, arsacılığı rant olmaktan çıkarmalıyız” söylemi bana kalırsa son yıllarda edilmiş en önemli ve tarihi söylemdir.

Bu da tezimi destekleyen daha güçlü bir kanıttır.

Fadıloğlu’nun bu söyleminden müthiş güzel bir ‘master veya doktora tezi’ düşünülebilir. Keşke, sevgili hocam Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun buna önayak olsa, Gaziantep’in geleceğine büyük iyilik etmiş, katkıda bulunmuş olur.

 

Gelinen nokta:

Gaziantep, Türkiye’de 81 il içinde en fazla borçlu il

Tasarrufu da en az olan il

Burada şu kadar borçluyuz diye rakam vermenin hiçbir anlamı yok! Ancak, size orantı vererek durumun vahametini daha iyi anlatırım diye düşünüyorum.

İllerin borçları ile tasarruflarını orantılayarak bir yüzde elde ediliyor.

Örneğin, kredi/tasarruf orantısı en iyi olan ilimiz her 100 TL tasarrufuna karşılık 94 TL kredi kullanmış. Böylece, toplam nakdi kredilerin tasarruf mevduatına oranı yüzde 94 olarak gerçekleşmiş.

Gaziantep’te durum bir hayli farklı, fecaat!..

Gaziantep’te kredilerin tasarruf mevduatına oranı yüzde 668! Yani, her 100 liralık mevduata karşın 668 liralık kredi mevcut.

Rakamları yazmadım, milyarlarca dolar…

 

İşte bu rakamlara bakan yabancılar Gaziantep’i gözünde çok büyütüyor.

Gaziantep, büyük olmasına çok büyük de, bu rakamlar insanı endişeye sevkediyor!

Bir de, gelir dağılımı adaleti noktasından bakarsak, ki bakmasak iyi olur, herhalde yalnız Türkiye’nin değil, dünyanın sayılı kötü örneklerinden biriyiz!..

 

 

Celal Doğan’ın Bakanlık meselesi…

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, geçici seçim hükümeti için HDP’den Celal Doğan’a Bakanlık teklif edeceği iddiaları birkaç günden beri yerel ve yaygın basında gündemde tutuluyordu.

Hadi yaygın basın yazıyor çünkü Antep’i tanımıyor, bilmiyor ama ya yerel basın

Olmayacak duaya amin haberleri sonunda ‘fos’ çıktı!

Davutoğlu, Doğan’a hiç Bakanlık teklif eder mi, bu siyaseti bilmeyenlerin Alleben’de balık avlaması gibi bir şey!..

 

Celal Doğan, siyaseti çok iyi bilen ‘siyasetin esnafı’, birçok siyasetçiyi suya götürüp susuz getirebilecek, çok tecrübeli, doğruyu az söyleyen, hünerli ve de olağanüstü şanslı bir politikacıdır.

Celal Doğan’a Bakanlık verilseydi, HDP’den bu makamı partisi adına en iyi kullanan, yararlanan siyasetçi olurdu. Özellikle Gaziantep’te yani mevki ve makama çok değer veren halkın yaşadığı bu kentte güç gösterisiyle milletvekili sayısını 3’e çıkarabilirdi. Bunu yapabilecek yetenekte bir siyasi Celal Doğan

 

Böyle birisini AK Parti Gaziantep’te ister mi?

Olacak şey mi?

Bu cihetle Celal Doğan’a şayet Davutoğlu Bakanlık teklif etmeyi düşündüyse bile Gaziantep AK Parti ileri gelenleri engellemişlerdir.

Arsa rantı ile gelinen nokta