Üç önemli kulis haberi…
Amerikan gazeteleri bugünlerde Türkiye’ye o kadar çok yer ayırıyor ki…
Dün Fetullah Gülen’in yazısı The Wall Street Journal’da yayınlandı. Gülen makalesinde, aşırılık ve terörle mücadele konusunda uluslararası camiaya ve Müslümanlara mesajlar verdi. İslam adına işlenen terör eylemlerinin Müslümanları yabancılaştırdığı ve İslam aleyhine yanlış algıları derinleştirdiği uyarısında bulunan Gülen, terörün dini olmadığını dile getirdi, IŞİD’i eleştirdi.
Önceki gün de The New York Times’ta ABD’nin eski Türkiye Büyükelçisi Eric Edelman’ın “tehlikeli pazarlık” başlıklı bir makalesi yayımlandı. Edelman’da makalesinde şu görüşlere yer verdi:
“İncirlik Üssü’nün kullanımına izin verilmesinden kısa süre sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kürt hedeflerine bir dizi hava saldırısı başlattı. Çözüm yoluna girilmişken çatışmalar yeniden alevlendi. Türkiye, ABD’nin Suriye’nin kuzeyindeki en güvenilir müttefiki olan Suriyeli Kürtlere de sert saldırılar düzenledi. Bu durum işleri daha da karıştırdı.”
Her iki gazetenin de hedefinde IŞİD vardı ve birisi Gülen’e, diğeri de Edelman’a yazı ısmarlamışlardı.
Pek yakında IŞİD’e karşı ABD ile birlikte harekete başlıyoruz ya, ABD basını görevini yaptı.
Kulis bilgilerine göre de askeri cenahta esaslı hazırlık var.
Güvenilir bir kaynağa göre, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanlığı’na ait bir uçakla önceki gün saat 10’da Ankara’dan ayrıldı, İncirlik’e gitti. Geri döndüğünde ertesi sabah 4’ü gösteriyordu. Bu uzun görüşmede her askeri detay konuşuldu.
Güvenilir kaynağın aktardığı kritik bir bilgi de ordunun bu zor süreçte canını sıkan bir durum olduğu. O da Yarbay Mehmet Alkan’ın durumu...
Kardeşinin acısıyla yaptığı konuşmayla ilgili iktidar kanadından gelen kimi tepkiler Genelkurmay’da rahatsızlık yaratmış. Ancak, Akar Paşa’nın Yarbay’ı savunduğu belirtiliyor.
İktidar ise “bu tepki cezasız kalırsa yayılabilir” endişesi taşıyor.
Üçüncü habere gelince…
Fuat Avni’nin yeni kehanetini ciddiye alan Ali Babacan, soluğu Başbakan Ahmet Davutoğlu’nda almış.
AKP iktidarının en ciddi isimlerinden birisi o. İki gün önce Fuat Avni, attığı tweet’lerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın isteğiyle 1 Kasım seçimlerinden önce, Doğan Grubu’nda kimi gazete ve televizyonlara el konulacağını, Sözcü, Taraf gibi gazetelere de operasyon yapılacağını, Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın ise “casusluktan tutuklanacağını” duyurmuştu.
Babacan, Başbakan Davutoğlu’na şunları söylemiş: “Eğer bu iddialar gerçekse Kasım’da Antalya’da yapılacak, dünya liderlerinin geleceği G20 zirvesini unutun. Gazete ve gazetecilere yapılacak böyle bir operasyon skandal olur.”
Davutoğlu, Babacan’ı rahatlatmaya çalışıp, “Rahat olun Ali Bey. İnanmayın böyle şeylere. Ciddiye almayın” demiş.
Ancak Babacan çok endişeliymiş, “Sayın Başbakan, Cumhurbaşkanımızın söylemiyle bu iddialar örtüşüyor. Tedirginim” demekten kendini alamamış.
Çok yazık oldu Güzelim Palmira’ya
Palmyra Baalşamin Tapınağı
Tapınak IŞİD tarafından havaya uçuruldu
Palmira Antik Kenti 2000 senedir vardı. Ne medeniyetler, ne savaşlar, neler neler gördü…
Antik kentin sahibi hep değişti, ama kimse bu kültüre zarar vermedi, zamanımıza kadar geldi.
Derken IŞİD diye bir örgüt peydah oldu, her şeyi yok etmeye başladı. İnsanların kafasını kesti, tarihi eserlerin hepsini yıktı ve yaktı. Bunu yaparken din uğruna yaptıklarını iddia etti ama hepimiz bunun dinle alakalı olmadığını biliyoruz.
Yazık oldu, asla geri gelmeyecek eserler bunlar. Nedense bu kötülükleri yapanlar hep bu coğrafyanın insanları arasından çıkıyor.
IŞİD’in, iki ay önce ele geçirdiği Palmira antik kentinde bulunan Baalşamin Tapınağı’nı patlatma görüntülerini İngiliz Independent gazetesi yayınladı. Gazetenin haberine göre, patlayıcılar tapınağın hem içi hem de dışına yerleştirildi ki, tapınak iyice yerle bir olsun diye!..
1980’de BM Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü Unesco Dünya Mirası listesine alınan tapınağın havaya uçurulması, Unesco tarafından ‘savaş suçu’ olarak nitelendirildi.