Böyle başa böyle tarak…

YAYINLAMA: 24 Ekim 2015 / 20.00 | GÜNCELLEME: 24 Ekim 2015 / 20.00

Türkiye Futbol Federasyonu, İtalya Futbol Federasyonu ile tüm milli takımlar kategorisinde karşılıklı eğitim, çalışma ve futbol kültürü oluşturma konularında anlaşma sağlayarak bir protokol yapmış.

Bu önemli projeyi de duyurmak ve geliştirmek için A Milli Takımlar düzeyinde bir hazırlık maçı oynayalım denilmiş. Hatta maça ilginin artması için Roma Olimpiyat Stadı yerine, Fatih Terim’in eski takımı Fiorentina’nın stadı Artemio Franchi’yi düşünmüşler.

 

Ancak kısa bir süre sonra İtalya Futbol Federasyonu, TFF’ye karşılaşmanın oynanamayacağına dair bir faks göndermiş.

TFF, bu ani iptal kararının nedenini sorunca, İtalyanlardan gelen cevap, iptal kararı kadar şoke ediciymiş!

İtalyanlar, Türkiye ile oynanan maçlarda tribünlerin dolmadığını, bu yüzden yayın gelirlerinin düşük olduğunu iddia etmişler.

TFF, bunların geçerli bir neden olmadığını, icabında telafi yoluna gidilebileceğini söyleyince, İtalyanlar baklayı ağızlarından çıkarmışlar:

Hazırlık maçı bile olsa sizinkiler olay çıkarıyor. Avrupa’daki taraftarlarınız hem seyircileri korkutuyor, hem de büyük zararlar veriyorlar. Yalnız biz değil, Almanya, Fransa, Hollanda, İspanya ve İngiltere de bizim gibi düşünüyor. Sizinle zorunlu resmi maçların dışında karşılaşma istemiyoruz!.

 

Son derece onur kırıcı bir karar. Keşke böyle bir şey olmasaydı.

Hemen infiale kapılmamak lazım. Çünkü adamlar bir yerde haklılar. Bizim maçlarda bir şekilde taraftarımız maraza çıkarıyor.

Tribünlerin dolmadığı, yayın gelirlerinin bu yüzden düştüğü de bir başka gerçek.

 

Ben her hafta bu ülkelerin ve bizim lig maçlarının seyirci rakamlarına bakıyorum. Arada o kadar çok fark var ki!..

Örneğin Gaziantepspor’un maçlarına seyirci gelmiyor.

Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın maçlarında da beklenen seyirci yoğunluğu elde edilemiyor.

Galatasaray’ın önceki gün Şampiyonlar Ligi’nde oynadığı Benfica maçında bile stadın neredeyse yarısı boştu.

 

Bizde futbol için milyonlarca Euro harcanıyor, ama takımlarımız seyirci veya taraftarla barışık değil!

Bunun sebebi yalnız sahada oynanan kötü futbolun ötesinde takım yöneticilerinin çoğunun kifayetsiz muhteris olması.

Daha başka nedenler de sıralanabilir. Ama nihayetinde ülkenin durumunu gözönüne alırsanız, “Böyle başa böyle tarak…” diye özetleyebiliriz!..

 

  

Darısı bizim başımıza…

 

Kanada’da da seçimlerden beklenmeyen büyük bir zaferle çıkan Liberal Parti lideri Trudeau'nun, seçimlerden birkaç gün önce Montreal kentindeki etkinlikte yaşanan bir olay genç liderin iktidarda  sergileyeceği tavırla ilgili ipuçları verdi.

Trudeau'nun, kendisine eleştirel bir soru yönelten gazeteci Omar Sachedina'yı yuhalayan taraftarlarını susturduğu anın görüntüleri sosyal medyada büyük ilgi gördü.



Liberal Parti'nin seçim kampanyasına eşbaşkanlık eden Dan Gagnier'in istifasına ilişkin bir soru soran Sachedina'nın, “Ne oldu da partiniz bir gece yarısından sonra ahlaki standartlarını değiştirdi….” diye başlayan sorusu üzerine Trudeau taraftarları gazeteciyi yuhalamaya başladı.

Bu sırada beklenmedik bir şey oldu, 43 yaşındaki genç siyasetçi taraftarlarına dönerek sesini yükseltti ve şöyle dedi:

"Hey! Biz bu ülkede gazetecilere saygı gösteririz. Zor sorular sorarlar ve onlardan beklenen de budur. Tamam mı?"

Bu konuşmayı tespit eden video şimdi internette milyonyarca ‘tık’ almaya devam ediyor.

Ne dersiniz? Bizde de, seçimi kazanan parti böyle bir tavır ortaya koyabilir mi?

 

 

Keşif yapıldı, genel başkanları koruyun!

 

HDP Genel Merkezi’ne yönelik istihbarat ve keşif faaliyeti yapıldığı bilgisine ulaşan Emniyet tüm parti başkanları ve genel merkezlere yönelik güvenlik tedbirlerinin artırılmasını istedi.

Allah aşkına bu koşullarda seçim mi yapılır?

Partiler korkusundan miting yapamıyor! Zaten yapsalar da katılımcı sayısı az olacağı için yanlış değerlendirmelere neden olabilir!

 

Sanki gizli ve sakıncalı bir iş yapıyorlarmış gibi, fazlaca ortada görünmeden propaganda yapmaya çalışıyorlar.

Hiçbir seçimde böyle bir durumla karşılaşılmadı.

Her şey şeffaflaşacağına tam tersi oluyor.

İşte (1946-2015) demokrasimizin 70 yılda ulaştığı nokta böyle!..

 

 

Bilin bakalım, burası neresi?

Suriye mi? Irak mı?

Tereddütünüz varsa, ben söyleyeyim: Burası Şemdinli!..

 

Böyle başa böyle tarak…