Rus uçağını kim düşürdü, inanılır gibi değil!..
Uçağı IŞİD’in düşürdüğü kesinleştiği gibi, daha da büyük bir felaketin varlığı anlaşıldı: Uçağı düşürenler İngiliz vatandaşı cihatçılar!..
Mısır Cumhurbaşkanı Fettah El Sisi, geçen hafta İngiltere’yi resmi ziyaretinde BBC’de bir mülakatı yayınlanmıştı.
Kendisine uçağın IŞİD tarafından düşürülmüş olabileceğini sorulduğunda öfkeyle bunun yalan olduğunu söyledikten sonra mülakatı yapana sinirli bir şekilde karşı bir soru sormuştu:
“Siz nereden biliyorsunuz da böyle saçma sorular soruyorsunuz?”
Aldığı yanıt beni de şaşırtmıştı:
“Sayın Cumuhurbaşkanı, biz istihbarata dayalı bilgilerle bu soruyu sorduk size!”
Hatta, uzun sorunun içinde, “Sizde olmayan istihbarat bizde var” anlamına gelebilecek bir yorum vardı.
Televizyondaki röportajı izlerken içimden, bunlar her şeyi biliyorlar ama neden açıklamıyorlar acaba, diye geçirdim.
Amerikan istihbaratının da olaydan birkaç gün önce internette ne olduğunu anlamadıkları “Bölgede büyük bir olay olacak” diye IŞİD liderlerinin bazı yazışmalarını kaydettikleri açıklandı.
Dün, Pazar günü Sunday Express’in (yan tarafta) birinci sayfası bu olaya ayrılmıştı.
İngiliz İstihbarat Servisi ünlü M15, cihatçıların uçak düşerken zafer (!) kutlamalarındaki seslerini kaydetmişti. Rus uçağına kendi imal ettikleri bombayı yerleştiren iki İngiliz’den biri Birmingham aksanıyla, diğeri Londra şivesiyle konuşan İngilizlerdi.
Henüz fazla bilgi sızmadı ama ikisinin de bilgisayar, elektronik altyapısı olan İngiliz vatandaşı cihatçılar olduğu açıklandı.
Önemli turizm gelirine sahip olan Mısır’ın yine başı dertte. Şu anda İngiltere’de Mısır’daki tatil yörelerine fiyatlar yarıya indirildi ama giden yok!
Üstelik THY gibi birçok şirket ve ülke Mısır’a bütün uçuşları geçici olarak durdurdu.
İlginç değil mi?
Amerikalı gazeteci James Foley’in ve diğer Amerikalı gazeteci ile Japonların kafasını kesen ‘Cihatçı John’ olarak ünlenen IŞİD militanı İngiliz vatandaşı Muhammed Emwazi değil miydi?
Şimdi İngilizler ciddi ciddi, Suriye’de eğitimden geçen İngilizler’in kendi ülkelerinde, İngiltere’de böyle bir eyleme girişmelerinden büyük endişe duyuyorlar.
Bu kez hedef Ruslardı. Eylemin havada başarılı olduğunu izleyen militanların, “Bize uçaklarıyla saldıran Haçlı Rusları öldürerek intikamımızı aldık, ruhlarımız tatmin oldu” dedikleri kaydedilmiş.
IŞİD’in daha sonra yayınladığı 7 dakikalık videoda, eylemin Mısır kanadıyla, Sınai Vilayeti militanları tarafından gerçekleştirildiği belirtildi.
Sınai vadisindeki yerleşik IŞİD militanlarının Ocak ayında da Bir Mısır helikopterini düşürüp içindeki 5 askeri öldürdükleri biliniyor. Buradan İsrail’e de gönderdikleri füzelerle yine ölümlere sebep olmuşlardı.
Yeni hedef kim olabilir? Korkutucu!
Korku dağları bekliyor!..
Kayseri’nin Konukoğlu’su Boydak, cemaata yakınlığı ile bilinir.
Malum, artık cemaatçıların modası geçti. Hele 1 Kasım’dan sonra artık o ‘moda’dan bahsetmek bile tehlikeli hale geldi. Ağzına bile almayacaksın!
Aksi halde başa neler gelebilir, bunu anlamış olmalı ki Boydak adına hafta sonunda tarihi bir açıklama yapıldı. Öyle tarihi bir açıklama ki, ‘Gömelim gel seni tarihe’ desem sığmazsın cinsinden!..
Bir süre önce, Melikşah Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı da olan Boydak Holding CEO'su Memduh Boydak, Kayseri’de düzenlenen ‘paralel yapı’ operasyonunda gözaltına alınmış, ardından serbest bırakılmıştı.
Cumartesi günü de Fetullah Gülen cemaatine yakınlığı ile bilinen ve 12 bin işadamını temsil eden TUSKON’un Ankara’daki merkezine, ‘terör örgütüne finansman sağlamak’ iddiasıyla düzenlenen baskının ardından Boydak Holding Başkan Vekilli ve Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak bir açıklama yaparak, dernekle ilişkilerini kestiğini duyurdu.
Mustafa Boydak, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Devlet mekanizması dışında herhangi bir farklı yapılanma içinde görünmeyi kabul etmemiz mümkün değildir. Bundan böyle hiçbir tüzel veya gerçek kişiler ismimizi herhangi bir camia, cemaat v.s ile anmamalıdır” dedi.
Bütün varlıklarını hükümetlerinin desteğiyle, via cemaat, gerçekleştirdiklerini itiraf eden Boydak’ın tam açıklaması şöyle:
Sevgili Dostlar Merhaba,
Artık sizlere ve kamuoyuna yönetimimizin görevlendirmesiyle Boydak Grubu adına da paylaşımlarda bulunmaya başlıyorum.
Öncelikle şunu ifade etmek isterim. Boydak Holding ve bağlı şirketlerin tamamı T.C.Devletimizin kurum ve kuruluşlarına saygıyla bağlıdır. Devletimizin ve Hükümetlerin destekleriyle bugünlere geldik. Bundan sonra da aynı tempoda azim ve kararlılık ile yolumuza devam edeceğiz.
Daha önce de ifade ettiğimiz gibi Devlet mekanizması dışında herhangi bir farklı yapılanma içinde görünmeyi kabul etmemiz mümkün değildir. Çeşitli STK'larda şirketlerimiz adına görev alan arkadaşlarımız ilgili kurumlardaki konumlarını gözden geçirmiş olup eksiklerini tamamladılar. Kamuoyunda soru işareti oluşan STK'lardan arkadaşlarımız teşekkür ederek şirketlerimizin üyeliklerini sonlandırmak yoluna gitmişlerdir. Bundan böyle hiçbir tüzel veya gerçek kişiler ismimizi herhangi bir camia cemaat vs ile anmamalıdır.
Bu açıklamadan ne anladınız?
Yazımın başlığındakini üç kelimeyi anladınız herhalde, değil mi?
Eeeh, ‘Bad-el harab-ül Basra’ (İş işten geçtikten sonra harekete geçmek için çok geç kalınmış manasında, Basra harap olduktan sonra) veya ‘Bad-el harab-ül Boydak’ dememek için zamanında alınmış tarihi bir karar ve kamuoyuna acilen yapılmış bir açıklama olarak yorumluyorum…
Meçhule sesleniş…
Ver kurtul!
Nasıl olsa alacaklar. İçinde kaç kuruşun var ki?
Kendi iradenle verirsen taltif edilirsin. Aksi halde hem verirsin, hem de tekdir edilirsin!
Tekehhün değil, geleceği görme…