Tehlike tırmanıyor! Bu kimin savaşı?

YAYINLAMA: 04 Ocak 2016 / 18.00 | GÜNCELLEME: 04 Ocak 2016 / 18.00

Bölgemizde süregelen sınırlı savaş artık hacmini de sınırlarını da  genişletiyor.

Suudiler’in İran’la kapışacağı geçtiğimiz Aralık ayında belirgin hale gelmişti.

Suudi Arabistan liderliğinde, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 34 ülke ‘Teröre Karşı İslam İttifakı’ adıyla bir koalisyon kurdu. Suudi Kralı’nın oğlu ve 2 numaralı veliaht olan Suudi Savunma Bakanı Prens Muhammed bin Selman,  askeri ittifakın sadece IŞİD’le değil, tüm ‘terörist’ gruplarla savaşacağını, Riyad’daki basın toplantısıyla bütün dünyaya duyurdu. Batılı gözlemciler bunun bir sünni koalisyon olduğunu ve mezhep savaşına hazırlık olduğunu savunurken, ABD Savunma Bakanı Ash Carter da tepkisini bir ziyaret için geldiği İncirlik üssünde vermişti.

Carter gazetecilerin sorusu üzerine "Bu koalisyon konusunda Suudi Arabistan'ın aklında ne olduğunu öğrenmek için sabırsızlanıyoruz" demişti.

 

 

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen gün Suudi Arabistan’a yapmış olduğu planlanandan daha uzun süren resmi ziyaretinden hemen akabinde gerçekleştirilen idamlar şok etkisi yarattı.

Öyle anlaşılıyor ki, Suudi Arabistan’ın Şii din adamı Nimr el Nimr’in de aralarında bulunduğu 47 kişinin idam kararı daha önce verilmiş, son istişareler yapılıyordu!..

 

Bu olayla Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesinin arasında paralellik hissediyorum. Ruslar’la İran’ın ittifak içinde olduğunu da anımsatmalıyım.

Ankara ile Moskova arasındaki gerilim şimdi Tahran’la Riyad arasında yaşanıyor ve çok daha tehlikeli tırmanıyor.

Burada haklı olarak bir çok soru kafalara takılacaktır. Bu soruları sorup yanıtlamadan önce şunu söylemeliyim: Savaşın ne aklı, ne de mantığı olur!

 

Suudi Savunma Bakanı, Kralı’n oğlu Muhammed’in emrine Türkiye asker göndermeyi kabul etti.

Bu durumda, diktatör dediğimiz Sisi’nin Mısır ordusu ile aynı safta komşumuz İran’a karşı mı savaşacağız?

Ne için?

Şii ordusuna karşı Sünni ordusuna destek mi vereceğiz?

Bu kimin savaşı?

Bizim mi? Kesinlikle değil!

Bu bir proxy war/başkasının savaşı...

 

İran, İsrail’in amansız düşmanı! Hani Ahmedinejat, “İsrail’i haritadan sileceğiz” demişti ya!

Mısır ile Türkiye!

Esad’a sahip çıkan Suudiler ile Türkiye!

Büyük yararımızın olduğu Bağdat ile Türkiye!

Rusya’dan sonra İran’ı da kaybeden bir Türkiye!

Daha listeyi çok uzatabilirim, çünkü kimin eli kimin cebinde belli değil!

 

Ama bunları boş verin, biz Gaziantep’in gerileyen ihracatını konuşalım.

İhracatımızın eskiden yüzde 40’ını gerçekleştirdiğimiz Irak için bir şeyler yapalım!..

Ambargonun kalkması ile dünyanın en hızlı gelişmeye aday İran pazarına kafa yoralım.

Kafa yoralım diyorum ama kafa kalmadı ki!..

 

 

 

 

Tehlike tırmanıyor! Bu kimin savaşı?