Karanlığın ay ışığı
Ünlü bir spor adamının, “Adı ve soyadı gibiydi” değerlendirmesi ile ünlü bir işadamının, "Biz Mustafa Koç'a aramızda, karanlığın ay ışığı derdik" yorumunu herhalde hafızalardan hiç silinmeyecek.
Eğitimi, işadamlığı, aile yaşantısı ile herkese örnek olan asil yaradışlı bir insanın yaşama çok erken veda etmesi herkesi üzdü.
Türkiye’nin en zengin ailesinin 3’üncü kuşak evladı olarak yalnız iş dünyasının değil; sosyal ve kültürel yaşamın da öncüsüydü. Mütevazı yaşamı daha da çok sevilmesine neden olmuştu.
Basına yansıyan sağlık problemleri kaygı yaratmıştı. Ancak, emin ellerde olduğu için kimsenin aklına hiçbir zaman kötü bir şey gelmedi.
Mustaf Koç’un ardından insanlar mutlaka kendilerine ders çıkaracaktır.
Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi, Türkiye’nin en gelişmiş hastanesiydi. Koç Üniversitesi bünyesinde kurulan Tıp Fakültesi’nin Topkapı’da yeni yapılan üniversite hastanesi de yine dünyanın sayılı hastaneleri arasındaydı.
Kalp krizi geçiren Koç’a ilk müdahale eden Beykoz Devlet Hastanesi oldu. Helikopterle kendi hastanesine, Amerikan Hastanesine nakledildi, ama kurtarılamadı.
Geride hoş bir seda bıraktı.
Tanıyan, tanımayan herkes üzüldü.
En muktediri de, en zengini de, en güçlüsü de kadere boyun eğiyor.
Bir arkadaşımın söylediğine dualarla, bütün kalbimle katılıyorum.
“Ölüm, bir anne ve babanın evlatlarına bırakacağı miras olmalıdır.”