Değişim Antep’e ne getirecek?
Binali Yıldırım’ın Türkiye’nin yeni başbakanı olarak seçilmesi veya atanması ile yeni ve de bilinmeyen bir evreye giriyoruz.
Gaziantep açısından ilk değişimin kabinedeki bakanımız ile ilgili olacağını biliyoruz.
Mehmet Şimşek, Gaziantep’te sevilen ve kentimize yararı dokunan bir politikacıydı.
Kabine arkadaşı bakan başkanımızın Ankara’ya giderek, kentimizin sorunlarının çözümü için yol göstermesi ile işler yürütülmeye çalışılıyordu. Zaman zaman bakan başkanın Ankara’nın büroksasiye boğulmasından, basit işlerin zor hale getirilmesine sinirlense de bir şekilde sonuç alınabiliyordu.
Ama artık Mehmet Şimşek olmayacak gibi duruyor.
TÜSİAD kokteylinde bir gazetecinin yönelttiği “Yeni kabinede teklif gelirse görev alacak mısınız” sorusunu Şimşek, hayli yoğun tempoda çalışmaktan evine ailesine fazla zaman ayıramadığını belirterek, “Tenis oynamayı, kendi arabamı kullanmayı, çocuklarımla daha çok ilgilenmeyi özledim doğrusu ama görev verilirse boynumuz kıldan ince” şeklinde yanıtlayınca aklıma iki olasılık takıldı.
Birincisi ve önemli olanı, dönem dönem yaptığı çıkışlarla Saray’ın tepkisini çektiği bilinen ve Ali Babacan’la aynı çizgiyi taşıdığı için Saray tarafından muhtemel bir dışlanmaya karşın alınan tavrın bir göstergesi mi?
İkincisi, dış dünyanın, “Türkiye, düdüklü tencere gibi” algısına kapıyarak ‘işi tadında bırakmak’ mı istiyor!..
İş dünyasının “Keşke Şimşek kalsa, çünkü vizyoner ve doğruları gören biri” değerlendirmesinin nasıl neticeleneceğini bu hafta göreceğiz.
Güçlü olasılık Şimşek giderse ne olacak?
(Dün AK Parti olağanüstü kongresinde Habertürk’ün canlı yayınına çıkan Burhan Kuzu, “Yeni kabinede değişiklik olacak mı?” sorusuna, Ekonomide bir değişiklik olacak, öngörüm bu. 5-6 bakan değişikliği olabilir. Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak kabineye girebilir” dedi.)
Antep’in bakanı gitti, yerine Antepli başka bir bakan mı gelecek?
Abdülhamit Gül’ün adı geçiyor. (Gül, dün MKYK’ya girdi.)
Davutoğlu ile sıkıntı yaşanırken Gül’ün sert çıkışları dikkat çekince Saray’a davet edilmişti. Zaten bakanlık yakıştırmaları da ondan sonra çıktı.
Ancak, buradaki otorite ile aralarının birlikte çalışabilecek kadar iyi olmadığı konuşuluyor. Eğer böyleyse, bakanlık zora girer.
Yıldırım’ın ekibinden olan Abdülkadir Demir’in de önemli bir ile vali olması bekleniyor.
Başbuğ: Türkiye’nin Suriye politikası yanlış!
Bazı Türk sivil toplum kuruluşlarınca Frankfurt’ta düzenlenen bir panele davet edilen eski Genelkurmay Başkanı, emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Suriye politikamız ile ilgili bir soruyu şöyle yanıltadı:
“Türkiye’nin Suriye politikası yanlıştır. Revize edilmesi gerekir. Türkiye’nin Suriye meselesinde İran, Rusya ve merkezi hükümetle hareket etmesi halinde Suriye’de etkili olabileceğini düşünüyorum.”
Anayasa'ya göre genelkurmay başkanının TSK'nın komutanı olduğunu anlatan Başbuğ’un, "TSK’nın komutanlığını yapan bir kişi olarak emekli de olsam bir sorumluluğum var” demesini anlamlı buluyorum.
Yalanın dini-imanı-ırkı-ülkesi yok!..
İngiltere’de yayınlanan ve ülkenin en çok satan gazetelerinden biri olan Sunday Express dün öyle palavra bir manşet attı ki, içimden “Çüşşş!” demek geliyor!
AB, eğer Türkiye’ye tam üyelik verirse 12 milyon Türk, İngiltere’ye göçecekmiş. Bu sayının çoğu da işsizler ve öğrenciler olacakmış!
Yani, yaşlıları, bebekleri, çocukları saymazsak neredeyse bütün Türkiye, İngiltere’ye göçüyor gibi bir anlam çıkıyor bu palavradan…
Meselenin aslı şu.
Bu köşeyi takip edenler bilirler, sık sık yazıyorum, 23 Haziran’da İngiltere referanduma gidiyor: İngiltere AB’de kalsın mı? Ayrılsın mı?
Daily Express ve pazar günleri yayınlanan kardeşi Sunday Express gazeteleri aylardan beri İngiltere’nin AB’den ayrılması için yayın yapıyor.
Sahte anketler yayınlayarak İngilizlerin çoğunun AB’den ayrılmak istediklerini yazıyor.
Şimdi de bizi istismar ediyorlar! Türkiye’yi günah keçisi ilan edip, “Eğer AB’de kalırsak Türkiye, İngiltere’ye akacak, mahvolacağız” demeye getiriyorlar.
Öyle ya, 65 milyon nüfuslu İngiltere’ye nüfusunun yüzde 20’si göçmen biraz fazla gelir!
Yalan, palavra, istismar yalnız bize özgü değil!
Dünyanın en asil ülkesi olmakla övünen İngilizler’in en büyük gazetesi de ilkelleşebiliyor!
Daha ne desin yani!..
Kongreye AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan sıfatı ile katılan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, yaptığı konuşmasını şu tarihi sözlerle bitirdi…
Yeni bir dönüm noktasına gelmiş bulunuyoruz. Bu konuşmayı yapmak kolay olmayabilir bazılarınız açısından ama sizin aranızda olmak en büyük onur olmuştur.
Yeni bir kongre için karşınıza çıkmak benim arzu ettiğim bir şey değildi. Bu durumun sizin ve milletimizin mahşeri vicdanında yarattığı rahatsızlığın da farkındayım. Ama davamız her şeyin üzerindedir. Yüzde 49,5’la 24 milyon oy aldıktan sonra olağanüstü kongre kararı almamda yegane gerekçe partimizin birlik ve bütünlüğüne verdiğim değer ve AK Parti’nin zarar görmesinden duyduğum endişedir. Türkiye’nin kaderiyle özdeşleşen AK Parti’nin birliği, bütünlüğü benim için her şeyden önemlidir. Allah’a tevekkül ettik ve emaneti sizlere emanet ediyoruz.