Hangi Yerlikaya…

YAYINLAMA: 02 Haziran 2016 / 20.00 | GÜNCELLEME: 02 Haziran 2016 / 20.00

Gaziantep’te basınla vilayetin, belediyelerin ve diğer resmi kurumların ilişkileri az veya çok sorunlu.

Bu hiç normal değil.

Dr. Asım Güzelbey seçildikten bir sene sonra aleyhimize açtığı davaların toplamı birara 20’ye kadar yükselmişti. Bunun bir tek anlamı vardı: Gözdağı vermek!

Gazete avukatlarla, davalarla uğraşıp dünyanın parasını harcayacağı için, efendi(!) olup beyefendiyi eleştirmezse her iki taraf da karlı çıkacaktı!..

Tabii ki öyle olmadı. Davaların yüzde 95’ini kaybetti.

Bunu o zaman anlattığım Avrupa Birliği’nden gazeteciler, “Bunu haber yapalım, Sabah’ın adını duymayan kalmaz” demişlerdi.

Asım Bey çok acemiydi. Hayatında ilk kez kapısından içeri girdiği belediyeye başkan olmuştu! İşi öğrenmesini bekledik. Beklediğimizle kaldık!..

 

Önceki gün Gaziantep’i yönetenlerin hemen hepsi medya ile biraraya gelerek iletişimsizliğin sorunlarını tartıştılar.

İyi mi oldu?

Evet, iyi oldu.

Peki, bir şey değişir mi?
Pek değişeceğini zannetmiyorum.

 

Önce size bu toplantının neden yapıldığını söyleyeyim.

Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, geçenlerde basın toplantısına yaygın basının temsilcilerini almış, yerel gazetecileri kabul etmemiş.

Bu tavır yerel kalsaydı hiç sorun olmayacaktı. Ama ulusal televizyonlar ve gazeteler valiyi eleştirince, tadsızlık oldu!

Geçenlerde Oğuzeli’ne atılan roket basında geniş ve ucu açık yer alınca valinin tavrı daha da sertleşti.

Belki başka birikmiş konularda olabilir.

 

Önce Vali Ali Yerlikaya’nın bazı özelliklerinden bahsetmek istiyorum.

Gaziantep’in en büyük sorunu olan okul yapımına şimdiye kadar en büyük desteği ve aklı Yerlikaya verdi.

Deteya girmek istemiyorum, ayrı bir yazı konusu ama bu konuyu çok iyi incelediği için aynı miktar ödenekle eskiye kıyasla daha fazla okul binası yaptırdı.

Vali Yerlikaya gelmeden evvel ramazan ziyafetlerini bir hatırlayın…

Beş yıldızlı otellerde zenginlerin birbirini ağırladığı, ramazan ayının ruhuna hiç uymayan şatafatlı davetleri Yerlikaya, Antepliler’i ikna ederek ortadan kaldırdı. Bu sene de öyle olacak. Halk için büyük iftar sofraları kurulacak. Bu az iş midir?

 

3600 metrekarelik yeni yapılan vali konağını israf olduğu için istemedi, inşaatı durdurdu. Bir vali için bayağı mütevazı bir konutta yaşıyor. Bunu yapanı daha önce hiç gördük mü?

 

Vali Yerlikaya 48 yaşında, genç bir insan. Yükselmek istiyor. Hırslı. Riskleri göze alıyor.

Bilirsiniz, insanlar yaşlandıkça aldığı riskler azalır, tecrübesiyle durumu idare eder. Böyle yöneticilerin zamanında hızlı  gelişme bekleyemezsiniz.

Risk almak dedim. Duyduğum bir örneği paylaşayım.

Şırnak’ta valiyken sınır kapısında işler ağır ilerliyor, sınırdan içeri giren kamyonlar uzun sıralar oluşturuyormuş. Hemen sınıra gidip kapıyı bizzat denetleyerek günlük giriş sayısını 700’den 2000’e çıkarmış, kapıyı rahatlatmış. Bunu herkes yapamaz. Neden risk alsın ki!..

Füze atıldığı gün, Alman menşeeli iki uçak tehlikeli diye Gaziantep’e inmedi, Adana’ya gitti. Sonra bir uçak daha…

Eğer Vali Yerlikaya zamanında müdahale etmeseydi, uçak seferleri normale dönmeseydi, Gaziantep’in başına gelecekleri tahmin bile etmek istemezdim. Büyük badire Yerlikaya’nın müdahalesi ile atlatıldı.

 

Daha bir sürü bir şeyler var. Ama bu kadar şimdilik yeter.

Bunlar, neden insanların hep iyi olmayan yönlerini görelim, hiç mi iyi yaptıkları bir şey yok, babında yazmak istediklerim.

Gelelim güncel sorunumuza…

 

Vali Yerlikaya’nın geçen gün Meral Kınacılar’ın köşesinde okuduğum kendine has tavırları var.

Tekirdağ Valisi iken de böyleymiş. Yerel basından hoşlanmazmış. Ulusalı da değil, ajansları muhatap kabul edermiş. Nasıl olsa onlar abonelerine haberleri iletiyorlar, neden bir sürü medya mensubu ile muhatap olayım, demek istediğini anlıyorum.

 

Vali Yerlikaya böyle düşünüyor olabilir ama biz öyle düşünmüyoruz. Dünya medyasındaki genel trend Yerlikaya’nın bu görüş ve tavırlarını kabul etmez.

 

Başa dönersek, öyle anlaşılıyor ki, yerel ve ulusal basının toplantıya davet edilmediği, yalnız ajansların çağrıldığı şeklinde.

Hoş, Yerlikaya, yine Kınacılar’ın köşesinde var, yerel medya davet edildiği halde de önce içeri alınıp sonra kapı dışarı edilmiş.

Yani, özetle, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya ile bu konuda ayrı düşünüyoruz.

 

Gelelim, yerel gazeteler yazınca Gaziantep’e turist gelmiyor, işadamları hiç gelmiyor metaforuna…

Allah’tan korkun! Ne ilgisi var!

Türkiye’ye ve Gaziantep’e gelecekler kendi ülkelerinin veb sitelerine girip durumu öğrenirler. Orada açık açık yazıyor: Sakın Gaziantep’e gitmeyin, diyor.

Bilmeyenler için yazıyorum. O ikazı dinlemez giderseniz, başınıza da bir şey gelirse sigortadan beş kuruş alamazsınız. Yabancıların hepsi sigortalı olduğu için bu ikazları dikkatle okur, hiç yanlış yapmazlar.

 

Gaziantep ile ilgili olumsuz haberlere de gelince…

Ben bile Gaziantep ile ilgili haberleri yabancı sitelerden okuyorum. Girin Google’a, yazın ‘Gaziantep news’ bakın  bakalım, neler çıkıyor, bizim veremediğimiz haberlerin hepsi hem resimli hem de derin ve detaylı.

 

Oğuzeli’ne füze atıldığında saat 10:20 idi.

Sosyal medya 10.25 de olayı resimli olarak duyurdu. 10:30’da ulusal gazetelerin istihbaratları yerel muhabirlerini arayarak, “Ulan uyuyor musunuz, Antep bombalanıyormuş” diye fırça attılar.

Haber akışının önüne geçmek imkansız.

İşin doğrusu, herkesten önce sorumluların ortaya çıkıp, olayın doğrusu şöyle demeleri gerekiyor.

 

Ben olaylara müspet yönden bakmayı sürdüreceğim.

 

 

 

Hangi Yerlikaya…