Benim ‘Almanlar’ yorumum… (2)

YAYINLAMA: 07 Haziran 2016 / 20.00 | GÜNCELLEME: 07 Haziran 2016 / 20.00

Önceki gün, Alman Parlamentosu’nun kabul ettiği Ermeni yasası ile ilgili düşüncelerimi paylaşırken “Parmak tehlikeyi gösterirken budala parmağa bakarÇin atasözünü hatırlatmış, parmağa bakmayı bırakalım da verilen mesajı çözmeye çalışalım demiş, öngörülerimi sıralamıştım.

Köşemde yer kalmadığı için devam edeceğimi yazmıştım.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti Hükümetinin tepkileri sağanakla başladı ama etkisi çabuk dindi ve hava açılmaya başladı.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş’un AB ile göçmen geri kabul anlaşmasında bir sıkıntı olmadığını ifade eden açıklaması havayı daha da yumuşattı.

 

Bizim tansiyonumuz kontrol altına girince bu kez Almanya  Başbakanı Angela Merkel gürledi:

Federal Parlamentonun milletvekilleri istisnasız olarak özgür bir şekilde seçilmişlerdir. Türkiye tarafından yapılan ithamlar ve söylemleri anlaşılır bulmuyorum.

 

Merkel’in bu sert çıkışına henüz karşılık verilmedi. Öyle zannediyorum ki, verilmeyecekte.

Bu durumda kaldığımız yerden devam ederiz” diye düşünürseniz, bence yanılırsınız!

Dünyanın güvenini kaybettik! AB de bundan böyle tavizsiz bir politika benimsemeyecek.

İngiltere resmen Türkiye’yi günah keçisi yaptı.

23 Haziran’da AB’de kalalım mı, devam mı edelim referandumuna gidiyorlar ya, AB’de kalmayı istemeyen grup bütün İngiltere’nin caddelerini bize hakaret eden posterlerle doldurdu.

 

Dev posterde diyor ki, 76 milyon nüfuslu Türkiye, AB’ye tam üye olmaya hazırlanıyor. Bunların 12 milyonu İngiltere’ye gelecek. İyisi mi, biz hemen AB’den ayrılalım!

Bir ülke için söylenen, yazılan bu yakışıksız ifadeler Türkiye’yi yaralıyor.

 

Dün İstanbul, Vezneciler’deki patlamadan sonra, başta Almanya, İngiltere, Fransa ve ABD olmak üzere birçok ülke veb sitelerindeki “Türkiye’ye gitmeyin, orada her yerde, her an kötü bir şeyler olabilir. Tatil için İspanya veya Yunanistan’ı tercih edebilirsiniz” notu ile vatandaşlarını uyardılar.

Vali Yerlikaya üzülecek ama uyarının altında, özellikle Güneydoğu’ya gitmeyin, diye cümle yer alıyor.

 

Türkiye’ye açık ara en çok Alman turist geliyor.

Güneşe hasret Almanlar, yeni ve modern tesislerde, mütevazı fiyatlarla güzel bir tatil geçirip, hoş anılarla ülkelerine dönüyordu.

Bu sene gelecek Alman turist sayısının düşeceği belli oldu.

Gelecek sene işler düzelse bile gideni geri getirmenin kolay olmayacağını turizmciler iyi bilir.

Rusların ayağının tamamen kesildiği bir ortamda, bu kez de Almanlar ve İngilizler’in durumu turizmi epey hırpalayacağa benziyor.

 

Son olarak, Türk-Alman ekonomik ilişkilerinden bahsedelim.

Almanya, bizim en çok mal ihraç ettiğimiz ülke konumunda. Geçen seneki ihracatımız 13 milyar 427 milyon dolar. İthalatımız ise 21 milyar 305 milyon dolar.

Almanya’nın 2015 yılı ihracatının 1 trilyon dolardan daha fazla olduğunu söylersem, Almanya’ya hiçbir ekonomik yaptırım uygulayamayacağımızı en kısa yoldan anlatmış olurum, diye düşünüyorum.

 

Mesaj; başta Almanya, ABD ve AB bizden memnun değil.

Canları cehenneme, ellerinden geleni arkalarına koymasınlar, diyebiliriz.

Ama yanlış olur…

 

 

 

 

Arkadaki poster anlamlı! Türkler AB’yi çarşafa sokacaklar iması var. Resim de, posterin önünden müslüman bir kadın geçerken çekilmiş. Herhalde onun da bir Türk olduğu varsayılıyor.

 

 

 

 

 

 

Benim ‘Almanlar’ yorumum… (2)