Kendi gitti adı kaldı yadigâr...
Bir antepfıstığı düşkünü olarak her sene taze fıstığın çıkmasını gün sayarak bekleyen bendeniz, içinde ‘fıstık’ geçen bir haber olunca en az iki kere okurum…
Dün borsadan (GTB) antepfıstığı haberi gelince, başkan Tiryakioğlu’nun söylediklerini her zaman olduğu gibi heyecanla okudum.
Geçen seneki hasat 144 bin tonla Cumhuriyet tarihinin en yüksek verimine ulaşmış. Bu sene de doğal bir afet yaşanmaması halinde geçen yılın rekoltesi kalitesiyle birlikte tekrarlanacak.
Şimdi bunu burada bırakalım, Şanlıurfa’ya gidelim.
Orada durum biraz farklı. Milliyet’in Çukurova ekinde, AA muhabiri Yasin Dikme’nin haberinin başlığı: “Yeşil altın’da bu yıl umut yok”.
Haberde, antepfıstığında bu sene çeşitli sebeplerle rekoltede önemli düşüş beklendiği ifadesiyle, Şanlıurfa Ticaret Borsası Başkan Yardımcısı İsmail Bereket’in değerlendirmesine yer veriliyor. Bereket şöyle diyor:
“Ürettiğimiz ürünleri ihraç edemediğimiz için fiyat düşüklüğü yaşanıyor. Geçen yılki fıstığın 100 bin tonu hala depolarda durmaktadır. İran üzerinden kaçak yollarla ve aflatoksin oranı yüksek fıstık iç piyasaya sürülerek fiyat düşürülüyor.”
Bu görüşe Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Rıza Öztürkmen de destek vermiş.
Şimdi diyebilirsiniz ki, Şanlıurfa’yı niye karıştırıyorsun, oradaki iklim ve diğer şartlar değişik olabilir!..
Öyle de, pek öyle değil!..
Çünkü, Dikmen haberine şöyle giriş yapmış:
“Geçen yıl Türkiye’de üretilen yaklaşık 150 bin ton fıstığın 100 bin tonundan fazlası Şanlıurfa’da yetişirildi...”
Ne dersiniz?
‘Kendi gitti adı kaldı yadigâr...’ diye bir deyiş var ya, durum ona benziyor.
Rumkale, Antep sınırları içinde midir, yoksa Urfa’nın mı?
İnternette bu sorunun yanıtı aranırken bir Antepli ile Urfalı birbiriyle atışmış... Hoşuma gitti. Önce Antepli, sonra Urfalı...
“Rumkale Fırat'ın Batı tarafında kalıyor, Gaziantep sınırları içinde. Halfeti, Savaşan köyü gibi yerler ise Fırat'ın doğusunda kalıyor, Şanlıurfa sınırları içinde. Al bak bütün sitelere.”
“Halfeti’nin eski isminin Rumkale olduğunu bilmeseniz de olur. Ayrıca OffShore yarışlarını Şanlıurfa Valiliği yönetecekti ama ne olduysa 30 haziranda (Geçen sene. A.T.) Şanlıurfa Rumkale yarışlarının takvimden çıkartıldığı haberi geldi. 2 gün sonra aynı yarışın Gaziantep'in Halfeti ilçesinin Rumkale bölgesinde yapılacağı duyuruldu. Lahmacun, Çiğ Köfte, Patlıcan Kebabı, Fıstık derken Halfeti’yi ve Rumkale’yi de aldınız. Bravo. Gelin Balıklıgöl’ü de alın!..”
Balıklıgöl, Şanlıurfa’ya çok yakışıyor, olur mu öyle şey.
Bence, fıstık da galiba orada bizden fazla. Neyse ki, patentini biz almışız.
Şanlıurfa’da yer gök fıstık ağacı dikili. Karayolu ile gidince belli oluyor. Nasıl bu işi akıl etmişler, helal olsun.
Dünyanın en çok fıstık yetiştiren ülkeleri Türkiye, Suriye ve İran iken, Humeyni’den sonra oran inanılmaz şekilde İran lehine değişti.
Humeyni, “Fıstık ağacı diken cennete gider” deyince İran, dünyanın en büyük fıstık yetiştiricisi oldu.
İran’ın fıstığı gerçekten çok görkemli. Bizimkinin nerede ise 2-3 misli. Ağzı dolduruyor ve hepsi çatlak.
Lezzete gelince, tabii ki bizimkinin üzerine yok. Ama nedense bütün dünya İran fıstığını tercih ediyor. Amerika’da yetişen de İran tipi Kerman fıstık.
Antepfıstığının kaderi Ahmet Tiryakioğlu’dan sonra değişti.
Eskiden rekolte şöyle belirleniyordu; Oda’da yönetim toplantısında üyelerin hepsi ayrı ayrı bir parça kağıda tahminlerini yazıyor, başkan kağıtlardaki rakamları toplayıp, bölüp ortalamasını alıp, erteki gün basına , “Beklenilen rekolte bu…” diyordu!
Artık öyle yapılmadığını biliyoruz. Zaten Tiryakioğlu’da inandırıcı açıklamalar yapıyor.
Tiryakioğlu’na, “Artık şu Lisanslı Depoculuk işini yapacağızdan çıkarıp, yaptık” demesini beklediğimi hatırlatıp, Gaziantep Fıstık Sanayicileri Derneği’ne bir soru sormak istiyorum.
Basın tanıtım toplantısını yapalı tam 27 ay olmuş.
Neredesiniz?
Hani, kayıtdışılığın sektörde yarattığı sorunlardan tutun, antepfısıtığının üretim bazlı sorunları, depolama, pazara sunma, işleme, pazarlama gibi üreticiye yardımcı olacak, sorunları çözecektiniz.
Ne oldu?
Varsa çalışmalar, kamuoyu ile paylaşırsanız seviniriz.
1.
Merak edenler için araştırdım. Aslında en çok merak eden benim. Şubat/2016 tarihli araştırma. İşte dünyanın en büyük 10 fıstık üreticisi. Ne kadar fıstık üretiyorlar ve para olarak değeri nedir, grafikte yer alıyor. ABD bu işe korkunç büyük yatırım yapıyor. Hedefleri 10 sene içinde 600 bin ton rekolteye ulaşmak. Fıstığın dünyada en büyük alıcısı Çin. Onlar da boş durmuyor, her sene üretimlerini artırıyor. Ama fıstığı çok sevdiklerini, nüfusun da 1.5 milyar olduğunu düşünürsek, Çin, fıstık ithalatına ilelebet devam edecektir!..
2.
İlginç bulduğum için köşeme aldım. Amerikalılar, bu sene fıstığın içi dolmayacak haberi yaparken bu resmi kullanıyorlar.
3.
İstanbul’da antepfıstığının satış fiyatı 85 lira. Olur mu? Bunun önüne gecilmesi lazım. Ortada fahiş bir kar var! Antep’ten 30-33 liraya aldıkları fıstığı 85 liraya satıyorlar. Düzgün bir fiyat koysalar ürünümüz daha çok satılır.
4.
Parasal değer $1000 Üretim (Ton)