Her Çinli’ye bir avuç fıstık iyi gelir…
Çin’e fıstık satacakmışız.
Şahane! Köşeyi döndük demektir!
Her Çinli’ye bir adet fıstık hesabıyla bizim bütün rekolteyi göndeririz, diye düşündüm ama hesap kitap edince tutmadı.
Bir kilo fıstık ortalama 1150 adet.
Çin’in nüfusu 1 milyar 375 milyon. Bu hesaba göre 120 bin ton fıstık ediyor. Tabii bunlar işin şakası…
Antep fıstığının ihracatı çok zor. Zaten ortada kayda değer bir ihracat rakamı yok.
Kazara ülkenin biri bizden, diyelim 10 bin ton fıstık almak istedi, piyasada o kadar malı bulamazsınız. Köylü bunu duydu mu, anasının nikahını ister!
Yani, olacak iş değil.
Bütün bunlardan daha önemli mesele, bizim fıstığımız çerezlik fıstık değil.
Bizim fıstık sanayide kullanılıyor. Çikolata, lokum, şeker, baklava, tatlı, dondurma, helva ve benzeri ürünlerde…
Çin, dünyanın en büyük fıstık alıcısı. Bu piyasayı başta ABD ve İran doyuruyor. Amerikan fıstığı alabildiğine iri ve bırakın çıtlaklığı, yarık!
İnsanlar kolay tüketiyor. Bizim fıstığımız çok lezzetliymiş, onlar için önemli olduğunu düşünemiyorum. Üstelik bizim fiyat problemimiz var. O piyasada fiyat tutturmamız çok zor.
Geçen sene hasat edilen Siirt tipi 6 bin ton fıstığın 4 bin tonunun ihraç edildiğini belirtirsem çerezlik anlamında ne demek istediğim daha iyi anlaşılabilir.
Ne kadar fıstık üretiyoruz, doğrusunu söylemek gerekirse tam bilmiyoruz.
Geçen sene Antep Fıstığı Rekolte Tespit Komisyonu görev yaptı. Bakanlığın koordinasyonu ile ilçe tarım müdürlükleri, borsa gibi kurumlardan uzmanların tespitleri iyi ve makuldü. Rekolteyi 144 bin ton olarak açıkladı. Kayıtlara da böyle geçti.
Bu sene komisyonun çalışmalarından haberdar olamadık! Zaten hasat bayram sonu tamamlanmış olacak.
Nedenini söylemeye gerek var mı?
Köylü rekoltenin az olduğunu, öyle açıklanmasını isterken tüccar rekoltenin çok yüksek olduğunu iddia ediyor. Çünkü rekolte yüksekse fiyat aşağı, yüksekse fiyat yukarı doğru çıkıyor.
Bu nedenle de sağlıklı sonuç alınması güçleşiyor. Söylentilere göre bu sene rekolte, köylüye göre 100-120 bin ton. Tüccar ise rekoltenin 180-200 bin ton olduğunu iddia ediyor.
Onlarca fıstık üreticisiyle, tüccarla, komisyoncuyla konuşmamdan elde ettiğim ortalama bilinçli rakam, ki ben buna işin gerçeği diyebiliyorum, rekoltenin 150-160 bin ton olduğu şeklinde…
Gaziantep Milletvekili ve Başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek’in Cumhurbaşkanı ile gittiği Çin’de fıstığımızı pazarlaması şimdiye kadar pek alışık olmadığımız bir durum. İlk kez böyle bir şey oluyor.
Madem böyleymiş, keşke heyette bizden de bir fıstıkçı bulunsaydı.
Hep yazıyorum, bıkmadan usanmadan da yazmayı sürdüreceğim.
Gaziantep’in en önemli ürünü fıstıktır. Nokta!
En önemli ürünümüze ne kadar değer verdiğimiz de ortada.
Halıcılığa verdiğimiz emek, yatırım ve değeri fıstığa verseydik, şimdi fıstık üretimi olduğundan en az iki misli daha fazla olabilirdi.
Fıstık konusunda en büyük teşekkürü Gaziantep Sanayi Odası hakediyor.
Burada emeği geçenlere, özellikle de Genel Sekreter Kürşat Göncü’ye teşekkür etmek lazım. İyi ki fıstığın ismini tescilletmişler, patentini almışlar, ‘Antep Fıstığı/antepfıstığı’ olmuş.
Yoksa Urfalılar bugün bu işleme asla razı olmazlardı. Çünkü artık fıstık Antep’in tekelinden çıkıyor. Urfa’da ağaç sayısı Antep’i çoktan solladı. Üstelik daha genç ağaçları ürün vermedi. Yani, her geçen gün onlar daha ileriye gidecekler. Ama adı: Antepfıstığı.
Bir de fıstık ile ilgili önüne gelen demeç vermemeli. Gazeteciler gidip GTO Başkanına bu konuyu, rekolteyi sormamalı. O da konuşmamalı!
Bu işin borsası var, GAİB var, GTB var. Bu kurumlar dururken konu ile direkt ilgisi olmayan odaların secaat arzetmeleri hoş olmuyor.
Bu ayın 23’ünde ‘Fıstık Festivali’ var.
Her geçen sene daha iyi organizasyonla yapılıyor. Hasat sonu ürün festivalleri bütün dünyada ilgi ile izleniyor.
Bu sene Bakan Başkan’ın müthiş bir sürprizi var.