Gastronomi mi? Arkeoloji mi?
Bakan Başkan Fatma Şahin’in nüfuzuna hayranım.
Kendisine son derece saygın bir ortam yarattı.
Önceki Başbakan Davutoğlu Gaziantep’e geldiğinde, GSO’nun ödül töreninde Şahin’e özel bir sayfa açtı, bir insanın yaşamında duymak istediği her şeyi söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan zaten her vesile ile güvenini, sevgisini ve saygısını ifade ediyor.
Başbakan Binali Yıldırım da aynı şekilde Şahin’i el üstünde tutuyor, özel ihtimam gösteriyor.
Gaziantep bu işten çok yararlanıyor.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de Gaziantep Milletvekili olması ayrı bir şans.
Bakan Başkan, Şimşek’ten ne kadar yararlanıyor bilmiyorum ama parasız kalınca haline koymadığı tahmin edebiliyorum.
Adana Müzesi’nden gelen elinde fıstık cumbusı bulunan çocuk steli…
10 sene önce Adana Müzesi’ne gittiğimizde diğer eserlerden çok bu stel dikkatimizi çekti. Bol bol fotoğraflayıp, Gaziantep’e dönüşte müze ve kültür müdürlüğü yetkilileri ile stelin Gaziantep’e getirilmesi için çaba sarfetik, ama olmadı..
Başka önemli özel teşebbüslerin de olduğunu biliyorum.
Vermediler!
Stel oraya Gaziantep’ten gitmişti. Yani, Zeugma’da bulunmuş, şehrimizde müze olmadığı için Adana’ya gönderilmiş.
Aslında stel bizim. Bizim malımızı bize vermediler.
Envanterden öğrendik ki, 23 mart 1931 tarihinde Gaziantep’ten gelen steli envanterlerine almışlar. Orada da kalmış.
Belki bizim müze Sabahat Göğüş tarafından 1944 yılında kurulduğunda bu steli isteseydik alabilirdik. Neyse…
Bakan Başkan olmasaydı bu steli bize asla ve asla vermezlerdi.
Adana Müzesi de zaten gönlüyle vermedi ki!
Genel Müdürlük uygun bir şekilde istedi, onlar da uygun bir şekilde verdiler!
Şimdi diyeceksiniz ki, bu kadar mı önemli?
Evet, çok önemli.
1850 yıl öncenin steli.
Yakında ‘Fıstık Festivali’miz var. Bu stel bize gururla birlikte moral verdi. Malımızı geri alabileceğimizin heyecanını ve sevincini yaşadık. Bunu da Bakan Başkan’a borçuyuz.
Benim gibi fıstığa ve kültürel varlıklara aşırı düşkün birisi için bu olay çok önemli.
Hani, Gaziantep için öncelik hangisinde diyorduk ya; ‘Gastronomi’ mi? ‘Arkeoloji’ mi?
İşte size bir stel, gastronomi de var, arkeoloji de…
Gaziantep’in simgelerinden birisi olabilir…
Bu steli görmek için Antep’e çok gelen olacaktır.
Önemli olmasa Alman arkeolog Jörg Wagner taa 1976 senesinde gelip steli inceleyip, araştırıp kitabını yazar mıydı? ‘Seleukeia am Euphrat/Zeugma’ ne yazık ki Türkçeye çevrilmemiş. İsteyenler Amazon’dan alabileceği gibi internetten bir bölümünü bedava indirebilirler. Ama bedava olan bölümde bizim stel yok. Steli görmek ve okumak için bir miktar para ödemek gerekiyor.
Adana Müzesi stele önem verseydi, fıstık onlar için önemli olsaydı, müze bahçesinin rastgele bir köşesine mi koyardı?
Ama stel bizim olduğu için artık gereken önem verilecek ve Gaziantep’in dünyaya sunacağı bir eser olacaktır.
Son olarak…
Çocuğun diğer elinde tuttuğu kafası ve ayağı kopuk hayvanın ne olduğu aramızda tartışma konusu oldu.
Ben, bir arkadaşımın aklına uyarak ‘keklik’ dedim, bir arkadaşımız da ‘güvercin’ dedi. Uzman arkeolog Jörg Wagner de ‘su tavuğu’ demiş.
Aramızda bir anlaşma olmadı.
Ancak, benim asıl merak ettiğim, genç yaşta hayata veda eden çocuğuna yaptırdığı, ‘erken veda’ yazılı bu mezar taşı ile ne mesaj vermek istedi…
İbret alınacak önemli bir olay
Ne oldu?
Adam çıktı geliyor…
Ayıp olmadı mı?
Önyargılı, aceleci ve yararcı* davrandınız! Mahçup oldunuz.
Şimdi ivedi yapılması gereken, Eylül ayı (bu ay) toplantısındaki seçim maddesini iptal etmektir.
Muhtemelen Ali Yener, idari mahkemeye giderek yürütmeyi durdurma kararı alacaktır. Ayrıca, acaba Yener Meclis kararını tebellüğ etti mi, o da meçhul.
Epey karışık hukuki bir mücadeleye sahne olacağa benziyor.
Yener, meslek komitesinden nasıl düşürüldü, bunun da araştırılması lazım.
Ağustos ayında 4’üncü toplantıya gelmediği için düşürülmüştü. Peki, son 6 aydaki komite kararları her ay zamanında imzalandı mı? Yoksa, Yener’i düşürmek için toptan mı imzalandı?
Bütün bunlar kriminal labaratuvarda incelenebilir. Artık teknoloji bırakın hangi günü, hangi saatte imzalandığını bile belirleyebiliyor.
Bu durumda bu oyunu oynayanlar yargılanabilir. Hem de yüz kızartıcı suçtan!
Yaşı çoktan bir asrı geçmiş Gaziantep Ticaret Odası kent ve ülke gündemine bu şekilde gelmemeliydi.
Bakalım bundan sonraki gelişmeler nasıl olacak?
*Ahlaki iş ve davranışlarda yararın ilke edinilmesi