Sen insan mısın?

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Kainattaki en bilinmez varlık belki de insandır. Kim kendini güzel görmez? Kim kendini yakışıklı, asil hissetmez? Kim kendini akıllı, zeki olarak algılamaz? İnsan olup olmamak içinizdeki sevginin derinliği ile ilgilidir. İçinizde şartsız sevgi ne kadar çoksa insanlığınız o kadar güçlüdür. Sevginiz azsa insanlığınız da azalır. Sevgi ve sahip olma isteği iki zıt kutup gibidir. Biri olunca diğeri olmaz. Sahiplenmede hükmetme, yönetme, idare etme arzusu yatar.
Aydınlanmış, bilge bir kraliçe artık son anlarını yaşıyormuş. Eşi kralı ve yakınlarını yanına çağırmış. Onlara vasiyetini açıklamış. “Ben öldükten sonra mezar taşıma ‘Her kimin yardıma ihtiyacı varsa bu mezarı açıp eşsiz bir hazineye sahip olabilir’ sözünün yazılmasını istiyorum” demiş. Kraliçe ölünce vasiyeti yerine getirilmiş. Binlerce dilenci, fakir, yolcu bu mezarın yanından gelip geçmişler. Ama hiçbiri bu mezarı açacak kadar kendini fakir hissetmemiş ve mezarı açmamış. Mezarın yanında evi olan yaşlı bir dilenci yıllardan beri her gelip geçen dilenci ve fakirlere sürekli bu mezarı işaret edermiş.
Aradan yıllar geçmiş. Bir gün bir adam mezarı kazmaya karar vermiş. Peki kimmiş bu adam? Adam bu toprakları yeni fetheden imparatormuş. Yeni imparator heyecanla mezarı kazmış. Fakat bir sürpriz ile karşılaşmış. Sonsuz bir hazine beklerken üzerinde “Dostum, sen bir insan mısın?” yazılı taş tablet çıkıvermiş karşısına.
İnsan olan birisi mezarı açıp orada yatan bir ölüyü rahatsız etme cüretini gösterir mi? Ama zenginlik ve varlık için can almaktan mutlu olan birisi için ne fark eder ki?
İmparator hayal kırıklığı yaşamış. Aşağılanmış bir şekilde mezarlığı terk etmiş. Mezarlığın yanında yaşayan yaşlı adam kahkahalarla gülüyormuş ve imparatoru işaret ederek “Bu anı yıllardan beri bekliyordum. Sonunda dünyanın en fakir, en yoksul, en zavallı, en muhtaç insanı ile tanıştım” demiş.
Şimdi hikayemiz bitti. Zengin misiniz, yoksa fakir mi, siz karar verin. Varlık için, zenginlik için adam öldürür müsünüz?
Çalar mısınız?
Mezar soyar mısınız?
İnsanları aldatır mısınız?
Kalbinde hiç sevgi barındırmayan insan çok fakirdir, yoksuldur, muhtaçtır, mutsuzdur, acınası bir hali vardır.
Sevgi güçtür, zenginliktir, huzurdur, mutluluktur, yaşamın kaynağıdır, insan olmanın en önemli şartıdır. Bırakın insanların dinini, ırkını, ideolojisini, mezhebini, felsefesini… Sadece kalplerinde sevgi var mı, yok mu, ona bakın. Ama bu sevgi koşulsuz sevgi olmalı.
Herkese verebileceğiniz bir sevginiz varsa siz insansınız. Eğer sevgi haricinde bir zenginlik ararsanız, en sonunda kendi varlığınızın size “Sen insan mısın?” diye sorduğunu göreceksiniz.
Büyük sufilerden Alvarlı Efe her zaman “Allah’ım bizi insan et” diye dua edermiş. İnsan olmadıktan sonra bin yıl yaşasan, dünyanın en zengin varlığı olsan ne anlamı var?
Hadi kendine açık yüreklilikle sor “Sen insan mısın?”



Sen insan mısın?