Hangi açıdan bakıyorsun
Ünlü Zen Üstadı Rinzai, bir gün otururken ona komşu köye bir mistiğin geldiğini ve oraya yerleştiğini söylediler. Bütün öğrencileri bir merak duygusu kaplamıştı. Bu yeni gelen mistiği merak ediyorlardı. Üstad Rinzai birkaç öğrencisini yeni gelen mistiğe göndermeye ve ona hürmetlerini sunmaya karar verdi. Göndereceği öğrencilerini çağırdı.
“Komşu köye gelen mistiğe gitmenizi ve onu tanımanızı, onunla ilgili bana bilgi getirmenizi istiyorum” dedi. Fakat öğrenciler farklı zamanda gidip o mistiği izleyeceklerdi. Öğrenciler gidip o köyde birkaç gün kaldılar. Öğrencilerden birisi mistiğin yanına gittiğinde Mistik elinde bir bıçak ve tavuk kesiyordu. Öğrenci kafası kopan tavuğu görünce şok oldu. Diğer öğrenci Mistiğe gittiğinde Mistik meditasyon yapıyordu. Huzur içindeydi. Öğrenci hayran hayran onu izledi.
Bir başka öğrenci geldiğinde Mistik kulübesini tamir ediyordu ve her tarafı çamur içindeydi. Bir başka zaman Mistik keçilerine yem verirken görüldü. Mistik halk ile konuşuyordu.
Mistiğin bir çok davranışı izlendi. İşleri biten öğrenciler geri Üstadları Rinzai’nin yanına geldiler. Gördükleri şeyleri anlatmaya başladılar. Tavuk olayını gören öğrenci “Efendim o tam bir canavar” dedi. “Nasıl Mistik olmuş anlayamadım”.
Meditasyonu izleyen diğer öğrenci “Efendim o bir huzur insanı… Sanki başına nur yağıyordu. Hayatımda bu kadar güzel meditasyon yapan birisini görmedim” dedi. “Keçilerine yem verirken onu görmeliydiniz. Her tarafı sevgi doluydu. Keçilerini tek tek sevdi, okşadı, yemledi” dedi diğer öğrenci.
Bir başkası “Pis adamın teki. Eli yüzü çamur içindeydi. Böyle Mistik olmaz ki” dedi. Kimisi “yalancı” dedi, kimisi “cahil”... Üstad Rinzai her öğrencisinin avucuna bir çakıl taşı koydu.
Onlara bu çakıl taşına bakmalarını söyledi. Rinzai en sonunda “Çakıl taşının bütününü görebildiniz mi?” diye sorunca bütün öğrencileri “Hayır, göremedik” dediler. Rinzai “Ne zaman baksanız bir açısına bakarsınız. Avucunuzdaki çakıl taşında bile bir bütünü göremezken bir insanı nasıl bir bütün olarak tanıyacaksınız. Hiç kimseyi bir açıdan bakıp yargılamayın” dedi.
Zihin hiçbir zaman bütünü görmez. Ben sana baktığımda yüzümü görsen de sırtımı göremezsin. Bedenimi tamamen görsen de ruhumu göremezsin. Zihnin bir şeyin bütününü görebilme şansı yoktur. Zihin her şeyin sadece bir parçasını görür ama bütün hakkında yorum yapar, çıkarımda bulunur. İşin içine çıkarım ve yorum girince hata ve yanlış kaçınılmaz olur. Hayatın bir parçasına bakıp bütünü hakkında yorum yapmayın, çıkarımda bulunmayın.
2001 ekonomik krizi idi. Kriz patlak verdiği gün Gaziantepli bir esnaf iş yerinde kendini asarak intihar etmişti. Güya piyasaya dolar borçlanmış, dolar da 3 kat artınca “Ben bu kadar borcu nasıl ödeyeceğim” diye düşünmüş ve intihara karar vermiş. Olan o gence oldu. Ekonomik kriz bitti, esnaf zenginleşti, hayat devam ediyor.
Askerliğimi Erzurum’da yaptım. Erzurum’un o sert kışında nöbet tutan bir asker çok üşümüş. G3 piyade tüfeğinin ağzına baş parmağını koymuş ve tetiğe basmış. Parmak anında kopuyor. Hastaneye bizim yanımıza getirdiler. Güya delikanlı çürük raporu alacak ve memleketine dönecek. Kendi kendine zarar verdiği için askeri mahkemeye verildi. 2 sene hapis cezası aldı. Hem parmak gitti, hem de askerliği 3 sene uzadı. Hayatta hiçbir zaman olayların bir parçasına bakıp, bütün hakkında karar vermeyelim. Ekonomik kriz de biter. Askerlik de biter. Düşmanınız da ölür. Hapis de biter. Yeter ki sabredin ve hayatınızı güzel güzel yaşamaya gayret gösterin.