Küçük şeyler
Ünlü Zen Üstadı Rinzai’ye; “Üstad sen aydınlanmadan önce ne yapardın?” diye sormuşlar. Rinzai: “Odun kırar, kuyudan su taşırdım” demiş.
Bu cevap üzerine müritler: “Aydınlandıktan sonra, şimdi ne yapıyorsun?” demişler. Rinzai: “Yine odun kırıyor, kuyudan su taşıyorum” demiş.
Müritler şaşırmışlar. “Öyleyse hiçbir fark yok gibi görünüyor” demişler. Bu durum karşısında Üstad Rinzai: “Fark benim içimde” demiş. “Fark eylemlerimde değil, içimde… Ama ben değiştiğim için eylemlerimde değişti. Eylemlerin önemi değişti. Düzyazı şiire dönüştü. Basit çakıl taşları elmasa dönüştü. Yokluk varlığa dönüştü. Kötülük iyiliğe dönüştü. Madde tamamen yok oldu. Şimdi sadece yaratıcı var. Artık hayat benim için özgürlük, mutluluk, güzellik…”
Aslında hayat her zaman küçük şeylerden oluşur. Yaşam hep parça parça gelir. Bir parça anneden, bir parça babadan gelir ve çocuk doğar. Ağaç biraz sudan, biraz topraktan, biraz güneşten alır meyve verir. Aslında tek başına bir bütün yoktur. Çünkü her bütün parçalardan oluşur. Bazen evin olur araban olmaz. Bazen ellerin olur, ayakların olmaz. Hiçbir zaman mükemmel bir bütün olamaz.
Her bütün parçalardan oluşur. Tek bir eylem tek başına bir anlam ifade etmeyebilir. Ama her iş, her olay bir eylemle başlar. Bir çiçek tek başına bir anlam ifade etmeyebilir ama çelenk bir çok çiçeğin bir araya gelmesinden oluşur. Uzun bir yolculuk ilk adımla başlar. Hayatındaki başarısızlıklarını ya da başarılarını da küçümseme…
Her eylem önemlidir. Eylemlerin kötüyse ıstırap çekersin. Eğer eylemlerin iyiyse hayatın tadını çıkarır, bütün güzellikleri yaşarsın. Bir insana gülümsemeyi küçük görme. Bir sineği küçük görme ki genzine kaçtığında seni öldürebilir. Birisine kaşlarını çattığında belki bir fırtınanın fitilini ateşlemiş olursun. Madem hayat küçük şeylerden oluşuyor sen de farkındalığın, temkinliliğin, uyanıklılığın, ileri görüşlülüğünle her küçük güzel şeyi eyleme dönüştür.