Sadece Odaklan
Zen üstatlarından Rinzai’ye bir öğrencisi sordu. “Üstat senin diğer insanlardan farkın nedir?” Üstad Rinzai: “Yemek yediğimde sadece yerim ve uyku uyuduğumda da sadece uyurum” dedi. Orada bulunan bir başkası “Ama bunda özel olan bir şey yok ki! Herkes bunu yapıyor” dedi. Üstat Rinzai: “Eğer herkes bunu yapıyorsa herkes bir Buda olmuş demektir. Herkes aydınlanmış demektir” dedi.
Çoğu insan hayatı sadece zihinsel düzeyde yaşar. Eylemsel anlamda yaşadığı bir hayat yoktur. Çok güzel bir sahilde otursa bile zihni ofiste dosya karıştırır.
Çocuğunu kucağına alsa bile zihni ödenecek faturaları düşünür. Aslında çoğu insan yemek yemez. Yediğini sanır. Çünkü bedeni yemek yerken zihni başka yerlerde dolaşır.
Rinzai yemek yerken orada olmayı, bütün dikkati yemeğe vermeyi, tatları lezzetleri hissetmeyi kastediyor. Yemek yerken basitçe ye ve zihnin orada olsun. Yürürken basitçe yürü, ama zihnin beraber yürüsün. Sen şarkı söylerken zihnin balık avlamasın.
Çocuğun kucağında ise sadece onu sev. Ama zihin hep önden gider. Zihin hep zıplar. Zihin hep koşar. Senin eylemlerin hep arkadan gelir. Böylelikle sen hayatı ve güzellikleri kaçırırsın. Hiç yaşamamış gibi olursun.
Zihin şimdiki anda olmak istemez. Hep gelecek zamana ya da geçmiş zamana gitmek ister. Zihnin anda kalması, şimdiki zamanı yaşaması sana gerçek farkındalığı yaşatır.
İlk başlangıçta zihnin anı yaşaması zor olur. Bazen anda kötü duygular gelir. Üzgün, öfkeli, kızgın, dargın olabilirsin. İnsan zihni hemen bu duygu durumundan çıkmak ister. Onun için gidip televizyonu açarsın. Gazete okursun. İnternete girersin. İşte aydınlanmış insanlar hep anı yaşarlar. Onların zihinleri ile eylemleri beraberdir. O sadece yemek yer. O sadece şarkı söyler. Zihin duru ve dingindir. Ne gelecek kaygısı ne de geçmişin elemlerini yaşarlar. Şimdiyi ve buradayı yaşamak insanda farkındalık oluşturur. Zaman olarak şimdiki anda olsun zihnin. Mekan olarak da burada bulunsun. İşte o zaman bütün güzellikleri ruhunda hissedeceksin. Sadece sevecek, yiyecek, şarkı söyleyecek, koşacak, uyuyacaksın. İçini korku, kaygı, öfke doldurmuşsa kaçma. O duygularla birlikte ol. Bir süre sonra bu olumsuz duyguların dönüştüğünü göreceksin. İçinde hangi duygu varsa onu yorumlama, onu anlamaya çalışma sadece o duygu ile beraber ol. Bu seni derinleştirir. İşte o zaman üzüntüyle, korkuyla savaşmaz, sevgiyi, huzuru arzulamazsın. Bütün güzel duygular içine dolar. Ne yaparsan yap, ama zihninle eylemlerin bir olsun. Yıldırım düştüğünde her zaman şimşek sesten önce görülür. Şimşek zihin gibidir. Gök gürültüsü eylem gibidir. Sen dengeyi sağla. Zihni hep geri çağır.