Önce ol, sonra yap
Ünlü Zen Üstadı Rinzai’nin çok güzel resim yapan bir müridi vardı.
Bir gün bu mürit Üstadına: “Üstadım bambu resmi yapmak istiyorum” dedi. Rinzai ona: “Önce git ve bambu ol” dedi.
Halbuki bu öğrenci çok iyi bir eğitim almıştı. Yapılan bütün sanatsal sınavları geçmişti. Kendi alanında tanınmaya başlamıştı. Bu yaşta ünlü olma yoluna girmişti bile. Bütün bunlara rağmen Üstad ona: “Ormana git, birkaç yıl bambularla yaşa, bambu ol. Bambuya dönüştüğün gün geri dön ve resme başla, daha önce değil. Bir bambunun içinde neler hissettiğini bilmeden nasıl bambu resmi yapabilirsin ki? Bambuyu dışarıdan resmedebilirsin, ama bu sadece bir fotoğraf olur” demişti.
Mürit bu olaydan sonra ormana gitti. Üç yıl bambularla her türlü iklimde yaşadı. Yağmur yağdığı zaman bambunun keyfi bir başka oluyordu. Güneş açtığı zaman bambu ışıl ışıl kollarını açıyor, güneş ışınlarını yakalamaya çalışıyordu.
Ormanda bir kuş ötse bambu hemen bir sessizliğe bürünüyor ve kuşu dinliyordu. Bulutlu havalarda bambu hüzünleniyor, duysallaşıyor, içine kapanıyordu. Bütün bunları görmeyen bir ressam bambunun resmini nasıl yapabilirdi? İşte müridin bütün bunları görmesi gerekiyordu.
Bir gün olağanüstü bir olay oldu. Mürit bambuların kenarında oturuyordu. Birden bir rüzgar esmeye başladı. Bambular sallanıyordu. Mürit de bambularla beraber ahenk içinde sallanmaya başladı. Mürit saatler sonra hatırladı durumunu. Uzun zamandan beri kendini bir insan gibi hissetmiyordu. Bambunun ruhuna sızmıştı. O artık bir bambu gibi hissediyordu. Bunun farkına varan mürit yeniden üstadının yanına döndü ve en güzel bambu resimlerini yapmaya başladı.
Müzisyen mi olacaksın? Önce git bir beste ol, müzik aleti ol, bir ney ol. Ondan sonra müzisyenliği harika yaparsın.
Aşçı mı olacaksın? Önce git tat ol, lezzet ol, koku ol. Yemeğe sevgini katabileceğin bir kıvama gel. Ondan sonra aşçılığa soyun.
Doktor mu olacaksın? Önce git ümit ol, çare ol, ilaç ol, derman ol. Hasta ol. Sonra giy beyaz önlüğünü bak hastalarına. Öğretmen mi olacaksın? Önce git, bilgi ol, sevgi ol, kitap ol, ilim ol, çocuk ol. Ondan sonra geç tahtaya ders anlat.
Önce olmazsan sonra da olamazsın. Eğer olmazsan müziğin kulak tırmalar, yemeğin mide bozar, hastan ölür, öğrencin canavar olur. Olmak Mevlana’nın, Yunus’un, Hacı Bektaş’ın yoludur. Ne yaparsan yap, ama önce ol.
Eğer olmazsan ham olursun, gam olursun, fert olursun, dert olursun. Ama başarılı ve mutlu olamazsın. Anahtar olmak. Gerisi sana kalmış.