Başarı: Kahvaltıyı kim yedi?
Bir konuya derinlemesine odaklanma kişiyi bambaşka yerlere götürür.
Güneş ışınlarının altına bir mercek tuttuğunuzda ışınlar bir noktaya odaklanır, bir noktada toplanır ve toplandığı yeri yakar. İşte insanın zihni de aynen böyledir. Bir konuya ne kadar çok odaklanırsanız onu yapma, başarma olasılığınız artar.
Thomas Edison odaklanmayı en çok başaran insanlardan birisidir. Bir gün sabah erkenden Edison yaptığı işe öylesine odaklanmış ki kendisine kahvaltı getiren eşini görmemiş bile. Edison çalışırken, konuya odaklanmışken ona seslenmekten, dikkatini dağıtmaktan nefret ediyormuş.
Karısı kahvaltıyı yerine bırakmış ve içeri geçmiş. Kadın “Kahvaltı tazeliğini kaybedecek ama ona bir şey diyemem. Nasıl olsa acıkacak ve kahvaltısını yapacak” diye düşünmüş.
Kadın içeri odaya geçince o anda Edison’un çok sevdiği bir arkadaşı yanına gelmiş. Gelen adam Edison’un işine derinden odaklandığını görünce seslenmemiş ve kahvaltının başına oturmuş. “O işini yapsın. Kahvaltı soğuyacağına benim yemem daha mantıklı olur” diye düşünmüş. Kahvaltının hepsini afiyetle yemiş.
O sırada Edison arkadaşının orada olduğundan ve kahvaltısının yendiğinden habersizmiş. Edison işini bitirince etrafına bakınmış, arkadaşını ve boş kahvaltı tabaklarını görmüş. Edison arkadaşına dönüp “Kusura bakma, lütfen beni bağışla. Biraz geç geldin ve ben kahvaltımı etmiş bulundum” demiş.
Zavallı Edison tabakları boş görünce kahvaltıyı kendisinin yaptığını sanmış. “Tabaklar boş ise birisi bunlardaki yemekleri yemiştir. Onu ben yemiş olabilirim” diye düşünmüş.
Edison’un arkadaşı ne yapacağını şaşırmış. Güya Edison’a sürpriz yapacakmış ama Edison bu şekilde konuşması ile ona sürpriz yapmış. Bütün bu olanları Edison’un karısı izliyormuş. Kadın yanlarına gelerek “O geç kalmadı, asıl sen geç kaldın. Senin kahvaltını o yedi. Zaten soğuyordu, ben de bir şey demedim. Sen nasıl bir bilim insanısın? Kahvaltı yapmak dahi aklına gelmiyor. Seni anlayamıyorum” demiş.
“Kahvaltını kimin yediğini bile bilmiyorsun, bir de üzerine özür diliyorsun.”
Zihin, düşünce bir noktaya odaklanırsa, buna benzer durumları sen de yaşayabilirsin. Odaklanmak güzel ama dengeyi kaybetmemek lazım... Hayatı güzel yaşamak istiyorsanız dengeli olmalısınız. Sadece başarı eksenli bir hayat çekilmez.
İş zamanı iş, kahvaltı zamanı kahvaltı, uyku zamanı uyku olmalı.
Eğer dengeyi kaybederseniz hayat sizden intikamını er ya da geç alır. Sağlığınızı kaybedersiniz. Zamanınızı boşa harcamış olursunuz.
Çalışmak güzel ama işkolik olmak hastalıktır.