Çifte standart
İnsan egosu hep çifte standardı kullanır. Kendine başka, başkalarına farklı ölçütler koyar. Kendisi öfkelenir bu gayet doğal ve normaldir, ama bir başkası öfkelendiğinde buna tahammül edemez.
Ego çifte standarda bayılır. Ego istisnai birisi olduğunu düşünür. Dünyada onun eşi ve benzeri yoktur. Her ego kendini sıra dışı olarak görür. Bir insanın sıradan olduğunu bilmesi, kabullenmesi dünyadaki en sıra dışı şeydir aslında. Bunu kabullenmek egonun ölümü demektir.
Ünlü Zen üstadı Suzuki’ye birisi şöyle bir soru sordu. “Senin üstadında sıra dışı olan şey neydi?” dedi. Üstad Suzuki, “Hayatımda kendini bu kadar sıradan bulan başka bir adam görmedim. Üstadımın en büyük özelliği buydu. Yalnızca sıradandı ve sıradan olmak en sıra dışı şeydir. Çünkü her insanın egosu istisnai ve sıra dışı olduğunu düşünür” dedi. Kendinin sıradan birisi olduğunu biliyorsan velisin, ama hiç kimsenin sıra dışı, istisnai olmadığını biliyorsan da zekisin demektir.
Huzura ermiş bir ruh sadece bir standart kullanır. Kendi için kullandığı standartı herkese uygular. Öfkelendi mi? Hemen “Ben öfkelenebiliyorsam başkalarının da öfkelenme hakkı var” der. “Ben birisine dur diyorsam başkalarının da bana dur deme hakkı var” diye düşünür. Bu bakış dervişin, ermişin, gerçek dindar insanın bakışıdır. “Kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma” düsturu bu yaklaşıma dayanır. A.B.D nükleer bombaya sahip oluyorsa bu savunma içindir ama aynı bombayı İran isteyince bu saldırı amaçlı olarak algılanıyor. Çünkü devletler de çifte standart uyguluyorlar. İsrail öldürünce savunma, Filistinli vurunca saldırı oluyor. Yani standardınızı ekonomik ve askeri gücünüz belirliyor.
Eğer günlük hayatta mutlu huzurlu adil olmak istiyorsan tek standart uygulamalısın. Çünkü çifte standart uygulayan zihin hiçbir zaman huzura kavuşamaz. O her zaman kaosla uğraşmak zorunda kalır. Dünyadaki bütün haksızlıkların, kötülüklerin, acıların kaynağı bu çifte standart uygulamasıdır. Eğer başkalarını eleştiriyorsan aynı eleştiriyi kendine de uygulamalısın. Eşini eleştirdiğin gibi kendi egonu da eleştirmelisin. Adam sana borcunu vermiyor ve sen ona sövüp sayıyorsun ama sen de başkasına borcunu vermiyorsun. Mahkemeye çıkıyorsun zengine ayrı fakire ayrı hüküm veriliyor. Her dönemde devrimciler geliyor, liderler geliyor ve herkes dünyayı değiştireceğini söylüyor. Değişim dışarıdan değil, içeriden olur. Herkes sadece bir standart uygulasın inanın dünyada bir gram acı kalmaz. Batılı, Afrikalıyı sömürmek için düzen kuruyor. Batılı bir ülke için kendi vatandaşı çok kıymetlidir. Vatandaşı hastalandığında özel uçak kaldırıyor ama başka ülkelerde insanlar birbirini öldürsün diye onlara silah satıyor. Kendi vatandaşı kıymetli, diğerleri insan bile değil onlar için. Dünya kötü değil, yalan değil. Kötü ve yalan olan sensin, senin çifte standardın. Dünyayı değiştirmek istiyorsan önce kendi nefsinle, egonla işe başla… Evde, işte, partide, kulüpte sadece bir standart kullan. İşte o zaman sıradan ama sıra dışı birisi olursun. Başkalarını kınama çünkü kötülük tohumunu sen de içinde taşıyorsun. Bu gün insan öldüren birisi dün masumdu. Ama içinde kötülük tohumunu taşıyordu. Bu gün o tohum filizlendi ve bir cinayetle sonuçlandı. Her insan içinde kötülükten bir damla taşır. Yarın senin katil olmayacağına dair bir kanıt yok elimizde. Bir şey yapacağın zaman aynaya bak ve bunu kendin için yapıyormuşsun gibi düşün.