İçindekini at

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Bir bilge tapınakta yaşayan öğrencilerini hayatı öğrenmeleri, hayat okulunda tecrübe kazanmaları için seyahate gönderdi. Belirlenen zaman gelince, birisi hariç bütün öğrencileri geri döndü. Bir süre sonra o öğrenci de geri döndü.

Bilge öğrencisine “Sen herkesten geç geldin. Sanırım onlardan daha çok şey yaşadın, daha çok şey öğrendin” dedi. Delikanlı bilgeyi hayal kırıklığına uğratan bir cevap verdi. “Tam aksine hiçbir şey öğrenmediğim gibi öğrendiklerimi, bildiklerimi de unuttum” dedi. Aradan biraz zaman geçti. Bu delikanlı ustasına masaj yapıyordu ve bir taraftan da kendi kendine mırıldanıyordu. “Tapınak çok güzel ama içinde ilahi olana ait hiçbir imge yok.” Usta bunu duyunca bozuldu. Çünkü bu cümleler boştan yere söylenmiyordu. Tapınak olarak tanımlanan şey onun bedeniydi. Usta biraz öfkelendi. Ve delikanlıyı dışarı çıkardı. Birkaç gün sonra usta, kutsal kitabını okuyordu ve aynı delikanlı teklifsizce içeri girdi ve ustanın yanına oturdu. Bilge okuyor ve delikanlı da onu seyrediyordu. Tam bu sırada içeri kocaman bir eşek arısı girdi. Arı kendine çıkış yolu aramaya başladı. Halbuki girdiği kapı tamamen açıktı, ama o kapalı olan pencereyi zorlamaya başladı. Sürekli cama çarpıp çarpıp yere düşüyordu. Arının vızıltısı sessiz tapınakta yankılanmaya başlamıştı. Tam bu sırada delikanlı ayağa kalktı ve “Aptal arı, oradan çıkamazsın. O bir pencere ve kapalı. Dön ve arkana bak. Senin girdiğin kapı açık ve sen onu görmüyorsun” dedi. Bu sözleri duyan arı olmadı. Usta bu sözleri duyunca gözleri doldu. Seyahate giden öğrencisi boş dönmemişti. Öğrencisi aydınlanmıştı, ermişti, kendini bulmuştu. Usta öğrencisine dönüp, “Şimdi anladım ki benim tapınağımda ilahi olan yok. Şimdiye kadar sadece kafamı pencereye vurup durmuşum. Kapıyı bulamamışım. Lütfen bana kapıyı bulmam için yardım et. Benim tapınağımda ilahi imgelerin olması için ne yapmalıyım?” dedi. Delikanlı “Eğer ilahi olanı istersen önce kendini boşlatmalısın. Sadece kendi ile dolu olan, ilahi olandan mahrum olur. Kendisini boşaltan kişi kendisini sonsuza kadar ilahi olanla dolu olarak bulur. İlahi olana ulaşmak için bir şeyler yapmak zorunda değilsin. Aksine bütün yapılanları serbest bırak, tutma” dedi.

 

Aslında çoğumuz, kafasını cama vuran eşek arısına benziyoruz. O kadar gereksiz şey uğrunda koşuyoruz ki hep tökezleyip duruyoruz. Kime sorsan mutlu olmak istiyor. Herkesin amacı mutlu olmak ama kimse mutlu olmak için çıkış kapısını bulamıyor. Aslında çıkış kapısı insanın içinde… Kapı ardına kadar açık ama insan oradan çıkmayı bilmiyor. Evim olsun diye kredi çekmiş ve 20 yıl o krediyi ödemek için boğazından kesiyor. Araba almak için en az 10 sene çalışıyor. İçine atabildiği kadar sorunu doldurmuş. Bütün bunları yaşarken ilahi olana, sevgiye, mutluluğa ulaşmaya çalışıyor. Bu beyhude bir eylemdir.

Önce içindekileri boşaltmalısın. İçindeki kini, nefreti, öfkeyi boşaltmalısın. İçine hapsettiğin düşmanlığı boşaltmalısın. Kendinle olan kavgana son vermelisin. İçin sana ait olan çerden çöpten boşalınca ilahi olanla dolar. Ruh boşluğu kaldırmaz. Sen yeter ki içini temizle… Anında içinin sevgiyle, huzurla, mutlulukla dolduğunu göreceksin.

 

İçindekini at