Berberden öğrendim
Sufi Dervişi Cemal Hac’ca gitmişti. Sufi’nin saçları uzamıştı ve traş olması gerekiyordu. Bir berber dükkanına girdi ve “Allah için beni traş eder misin?” dedi. Berber hemen elindeki müşterisini bıraktı. “Dostum, seni şimdi traş edemem. Az bekleteceğim. Gördüğün gibi Sufi’yi Allah için traş edeceğim” dedi ve Sufi’yi traş etmeye başladı. Aşkla, sevgiyle Sufi’yi traş etti. Sufi, traş olup oradan uzaklaştı. Birkaç gün sonra eline para geçti. Berbere olan borcunu ödemek için içeri girdi. Berber uzatılan parayı eliyle itti ve “Utanmıyor musun bana para teklif etmeye?” dedi. “Ben seni Allah için traş etmiştim, para için değil”. O günden sonra Sufi Cemal her zaman şöyle derdi. “Ben içten bağlılığın kendisini bir berberden öğrendim.”
Hayatta çok önemli mesajlar en basit şeylerin içinde gizli olabilir. Taş gibi sert kabuğun içinde mis gibi fıstık saklıdır. Arının iğnesinin ucunda bal saklıdır. Çamurun içinden ışıl ışıl yanan elması elde edersiniz. Hayatın farkına vardığımızda çevremizde nice hazinelerin saklı olduğunu görebiliriz. İnsan öğrenmeye açık olmalı… Hayatta en az bir konuda sizden daha çok bilgiye sahip insanlar vardır. Öğrenme sonsuza kadar devam eder ve gider. Bir çobandan, bir çocuktan, bir teyzeden çok şeyler öğrenebiliriz. İstiridye ve midyeye bakıp hor görme çünkü onlar içlerinde inci taşırlar. İncinin kimin içinde olduğunu bilemezsin. Öğrenmeye açlık hisset ve öğrenmek için kanallarını açık tut.