Benden ibret al
Çok yaşlı bir dilenci şehrin en kalabalık caddesinde dileniyordu. Gözleri kördü. Bir tarafı tutmuyordu, sanki cüzzamlı gibi her tarafı yara bere içindeydi. Onu görenler gözlerini başka bir tarafa çevirip yanından geçiyorlardı.
Bir gün bir delikanlı bu yaşlı dilencinin yanına yaklaştı ve “Yaşamak için nasıl bu kadar isteklisin?” dedi. “Her tarafın yaralar içinde… Yanına yaklaşılmıyor. Yarı yatalak sayılırsın. İçindeki bu yaşama isteğinin sebebi nedir?”
Yaşlı dilenci derin bir nefes aldı ve kahkahalarla güldü. “Evlat” dedi. “Bu sorunun cevabını ben de bilmiyorum. Bu soru sürekli zihnimde, cevap veremediğim için sürekli zihnim karışık. Aynı soruyu Tanrı’ya da soruyorum. O da bana bir cevap vermiyor. Sadece şu düşünceler içime doğuyor. Tanrı; diğer insanların beni görmeleri, bir zamanlar onlar gibi olduğumu hatırlamaları, bir gün onların da benim gibi olabileceklerinin farkına varmaları için benim yaşamamı istiyor. Ego sadece seni kandırır. Başkalarının başına gelenin senin başına gelmeyeceğini öğütler. Evlat, ben ibret alınmak için yaşıyorum, sanırım”.
Beden değişir, zihin değişir, düşünceler değişir. Ama insanlar hep aynı kalacaklarını sanırlar. Aslında her insan bir engelli adayıdır. Bir trafik kazası geçirdiğinde yatalak olabilirsin. Yanından geçtiğin engelli bir insandan korkma, ürkme, onunla alay etme… Hiç kimse isteyerek engelli olmaz. Hatta ona engelli gözüyle bakma. O özel bir insandır. Ona sadece sevgi ile yaklaş.
Engelli çocuklardan huylanan, onunla aynı ortamda bulunmayan çok insancık var. Engelli çocuğundan utanan çok anne ve baba var. Kimse eşi, çocuğu, anne ve babası engelli olsun istemez. Ama elimizde olmadan bu tür şeyleri yaşarız. Sakın acılı bir gönlü kırmayalım, incitmeyelim. Bir anlık da olsa kendimizi onun yerine koyup empati yapalım. Biz engelli olsaydık bize nasıl davranmalarını isterdik?
Birisi iflas etmiş, ondan ders alalım. İki kişi kavga etmiş, birbirini delik deşik etmişler, ondan ibret alalım. Bir olaydan, durumdan ibret almamız için olayı bizim yaşamamız gerekmiyor. Başkalarının yaşadığı her şeyden bir ders alabiliriz. Her olay, her durum bir öğretmendir. Biz öğrenciyiz. Dersimizi iyi alalım ki aynı hataları, yanlışları biz yapmayalım.