Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Ökkeş Demir ile Gaziantep’teki spor faaliyetleri üzerine konuştuk. Gaziantep’te 104 lisanslı sporcu olduğuna dikkat çeken Demir, 10 binin aktif sporcu olduğunu söyledi.
Demir, “Hayalimiz 104 bin lisanslı sporcumuzun en az 25 binin aktif sporcu olması. Bu şekilde zihinsel değişimin önünü açabiliriz. Sporda ve eğitimde zihinsel bir değişim olması gerekiyor ki büyük başarılar elde edelim” dedi.
Çocukların sporu sevmeleri gerektiğine vurgu yapan Demir, “Dayatma olarak değil, aşka ve zevke dönüşmeli ki çocuklarımız iri diri ve steril olmalı, aklını satmamalı ve kiraya vermemeli. Muhammet Ali Kıley’in ‘Bir genci yetenekleri şampiyon yapar, ama ahlakı efsane yapar’ biz sporcudan da bunu istiyoruz” şeklinde konuştu.
Sabah-Son yıllarda Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürlüğü’nün gençlere yönelik aktivitelerinde bir artış var. Bu aktiviteler neler?
Demir, Biz Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğüyüz. Sadece sporla alakalı bir müdürlük değiliz. Gençlerin kültür, sanat ve eğitimiyle de ilgileniyoruz. Gazikent’te Türkiye’nin en büyük gençlik merkezlerinden biri var. Nizip ve Kırkayakta gençlik merkezimiz var. Tabii biz bu gençlerle sanat ve kültür ağırlıklı çalışıyoruz. 9-14, 14-19 ve 19-27 yaş arası gençlerimizle hemhal oluyoruz. Bizim hayalimiz şu; göreve başladığımızdan beri diyoruz ki, eğer bir gelecek tasavvur ediyorsak, önce nasıl bir gençlik olacağını tasavvur etmemiz lazım. Vizyonumuzun ve geleceğe dair bir planımızın olması lazım. Avrupa ve Amerika 50 yıllık geleceğini planlayarak yola çıkıyor. Bizden akıllı değiller, biz niye yapmıyoruz? Bizde bunun planlamasını yapıyoruz. Bir ülkenin bağımsızlığın ekonomik, siyaset, politika da daha güzel noktada olmak için gençlerin organize edilmesi gerekiyor. Biz dedik ki mesele aynı yerde durup aynı yere bakma meselesi değil. Farklı yerlerde de dursak aynı yere bakmak zorundayız. Aynı yer neresi Anadolu. Zihniyetimizin toplandığı yerin Anadolu olması gerekiyor. Medeniyetlerin ve Mezopotamya’nın merkezi olan topraklarda yaşıyoruz. Avrupa’ya su kullanmasını biz öğretmişiz, para ilk burada kullanılmış. Ama bugünkü geldiğimiz durum maalesef farklı bir durum. Onun için gençlerimizin daha donanımlı olması ve geleceğe daha aydınlık bakabilmemiz için gençlerin eğitime ihtiyaç var. Eğitim, kültür, sanat ve sporun bir arada olması gerekiyor. Gençlik merkezlerinde gençlere yönelik çok çalışmalar yapıyoruz. Gençleri Türkiye’nin değişik bölgelerine kamplara götürüyoruz. Gaziantep’te bu yıl yüzde 300 artış oldu ve 15 bine yakın genci şehirler-kültürler ve gençlik kampları kapsamında gezilere götürüyoruz. Bunun yanında çocuklarımıza el sanatlarında, akademik kulüp çalışmalarında gençlik merkezlerinde yardımcı oluyoruz. Türkiye’de bir ilki yaptık. Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı gençlik merkezlerinde Gönül Kütüphanesi kurduk. Görme engelli çocuklarımız için oluşturulan bir kütüphane. Görme engelli bireyler kütüphaneyi kullanıyorlar. Bir şenlik içerisinde çocuklarımızla ilgileniyoruz. Gençlerin daha donanımlı olması için çalışmalarımız devam ediyor ve artarak devam edecek. Spor tek başına bir şey değil, her zaman söylüyoruz. Sporun yanında mutlaka eğitim, sanat ve kültür olmalı. Gaziantep tarihiyle iç içe yaşayan bir şehir. Türkiye’de ilk matbaa İzmir’e geliyor, ondan sonra Gaziantep’e geliyor. İstanbul’da üç sinema varken, Gaziantep’te altı sinema varmış. Spor çocukluktayken başlamalı. Avrupa’da çocuklar okul öncesi eğitime başladığı zaman spor taraması yapılıyor. Atletizm ve jimlastik yapılarak çocukların spor alanları keşfediliyor. Bizde spor taramalarını bu seviyeye indirgedik ve yapıyoruz. Çocukların önce sporu sevmeleri gerekiyor. Dayatma olarak değil, aşka ve zevke dönüşmeli ki çocuklarımız iri diri ve steril olmalı, aklını satmamalı ve kiraya vermemeli. Muhammet Ali Kıley’in ‘Bir genci yetenekleri şampiyon yapar, ama ahlakı efsane yapar’ biz sporcudan da bunu istiyoruz. Gaziantep’te 104 bine yakın lisanslı sporcumuz var ve aktif sporcu sayımız 10 bine yaklaştı. Gaziantep genç nüfusu çok olan, sürekli göç alan ve göçünü istihdam eden bir şehir ama bir noktada ekonomi duruyor. Atletizm, güreş halter ve taekvonda ve hokeyde çok iyiyiz ve Avrupa Şampiyonu olduk. Çok iyiyiz derken geçmiş yıllara göre ama hedefimiz bu değil. Hayalimiz 104 bin lisanslı sporcumuzun en az 25 binin aktif sporcu olması. Bu şekilde zihinsel değişimin önünü açabiliriz. Sporda ve eğitimde zihinsel bir değişim olması gerekiyor ki büyük başarılar elde edelim. Projelerimiz var, artık ailelere kadar iniyoruz. İlerleyen dönemlerle alakalı güzel şeyler planladık ve yapacağız.
Sabah-Gençlere yönelik aktiviteler arttı dedik ama, gençlerin sayısı da nüfus artışına paralel olarak çok fazla, projeler tüm bu gençlere ulaşabiliyor mu?
Demir, Tabii bütün gençlere dokunma imkanımız olmuyor. Şu anda ilköğretim ve lise çağında 550 bine yakın gencimiz var. Okul kapsamında 32 branşta spor müsabakaları düzenliyoruz. Bu şekilde 30-35 bin gence dokunuyoruz. Bu yeterli bir sayı mı, değil. Bunların arka planda tesis ve antrenörlerle desteklenmesi gerekiyor. 2015’e göre çok iyiyiz. 2015’de 118 madalya alırken 2016’da 148 madalya aldık. Balkan ve Avrupa şampiyonlarımız var. Engelli çocuklarda güzel başarılara imza atıyor ve onlarla birebir ilgileniyoruz. Yeterli değil, ama yeterli bir şeye erişecek. Bugün bu noktadaysak yarın bunu geliştireceğiz. Erişmeyle birlikte Gaziantep’teki bütün çocuklara dokunmayı hedefliyoruz. Bütün branşlarda iyi bir duruma geleceğiz ve bunun meyvelerini yavaş yavaş toplayacağız.
Sabah-Gençlerin yurt dışına ve yurt içerisinde bazı yerlere tatil ve inceleme amacıyla götürüldüğü programlar olduğu söyleniyor, bu programlardan biraz bahseder misiniz?
Demir, Az önceki bahsettiğim yurt içiydi. Gençleri haftalık, bir veya beş haftalık gençlik kamplarımıza götürüyoruz. Yurt dışında da gençlik buluşmaları oluyor. Bu buluşmalarda Türkiye’den sınırlı sayıda gençlerimizi gönderiyoruz. Sporcularımızın Avrupa’daki projeleri görüp bilgi sahibi olmalarını sağlıyoruz ama yurt içine daha çok gönderiyoruz.
Sabah-Aileler veya gençler bu programlardan yararlanmak için neler yapmalı?
Demir, İşte biz hep bunu söylüyoruz. Aileleri bu konuda bilinçlendiriyoruz. Bütün antrenörlerimizi görev verdik, herkes sporcunun ailesine ulaşacak. Sadece sporcuya dokunmakla bu iş olmuyor, aileye de dokunmamız gerekiyor. Ailelerinde sporla ilgili bilgilendirilmesi gerekiyor. Tramvatik olaylarla ve şapka çıkartacak hikâyelerle karşılaşıyoruz. Beyzanur diye bir kızımız var, 60 metrede Türkiye’nin en iyisi oldu ve 200 metrede Türkiye şampiyonu oldu. Bu kızımız köyde oturuyor. Bu kızın annesi karlı havada kızına koçluk yapıyordu. Bu olay karşısında çok duygulandık. İşte bu çocukların rol model olması için onlarla ilgileniyoruz, onları topluma göstermeye çalışıyoruz ki diğer çocuklarda etkilensinler ve onlarda sporu sevip uğraşsınlar. ‘Ailemle spor yapıyorum’ diye projemiz var ve yazları aktif oluyor. Aileleri çocuklarıyla beraber spor yaptırıyoruz. Aile bilinçlenmediği sürece başarı oranımız kısıtlı kalıyor.
Sabah-Neden gençlere yönelik spora denilince akla hemen semt sahaları gelir de mesela yüzme havuzları ve tenis kortları gibi kız ve erkeklerin birlikte yararlanabileceği tesislere ağırlık verilmez? Oysa gençlerimizi bu sporlara yönlendirsek daha iyi değil mi?
Demir, Valla bende sizin gibi düşünüyorum. Spor denilince akla futbol geliyor. Voleybol, basketbol, batmintonda, atletimiz ve karate de spor. Ama toplumda böyle bir algı oluşmuş. Spor denince akla semt sahası geliyor. Semt sahaları mutlaka olmalı. Büyükşehirle bununla ilgili projelerimiz de var ve yakında ihalesi yapılacak. Dört mahallenin ortasına semt sahası yapacağız. Ama bireysel sporları da ön plana çıkartmalıyız. 8 bin 352 yüzme lisanslı sporcumuz bulunuyor. Tekvandoda 10 bine, yakın sporcumuz var. Onun için bu algının değişmesi lazım, değişmesi içinde her branşlarda sporcu yetiştirmemiz gerekiyor.
Sabah-Her mahalleye bir yüzme havuzu yapılsa, gençlerimiz yüzme öğrense, çocuklarımız süs havuzlarında tehlikeli sularda oynaşmasa ne iyi olur değil mi? Neden yapmıyoruz?
Demir, Tabii bu ülkenin ekonomisiyle alaka bir şey, bu bir hayal yani. Ben hayali seven bir insanım. İnsan hayalleri kadar büyüktür. Bir mahalle değil de 4-5 mahallenin ortasında bir havuzun olması bile bizi çok mutlu eder. Çocuklarımızın süs havuzundaki pozisyonları da üzüntü verici. Ama bunu sadece Gençlik ve Spor Bakanlığı değil de, yerel yönetimlerinde desteklemesi gerekiyor. Hatta Sivil Toplum Kuruluşlarının da desteklemesi gerekiyor. İnşallah bu hayalimiz gerçek olur.
Sabah-Gençler son yıllarda internet ile yalnızlaştı ve uyuşturucu kullanım oranı giderek yayılıyor, işte bu aşamada gençlerimizin sosyalleşmesi ve zararlı alışkanlıklardan korunması için Gençlik Spor İl Müdürlükleri olarak neler yapılmasını önerirsiniz?
Demir, İşte biz bunu söylüyoruz. Maalesef bilinçli bir tüketici değiliz toplum olarak. Teknolojiyi kullanmayı seviyoruz, ama bilinçsiz bir kullanım var. Avrupa’dan teknik ve teknoloji ithal ediyoruz. İthal ederken de kültürünü de ithal etmiş oluyoruz. Çocuklar teknolojiden faydalansın ama bir sınırı olmalı. Bu da eğitimle olur. Bu konuda Çin ve Japonya büyük sıkıntı çekiyor. Teknoloji şarttır ama sınırlarının belirlenmesi gerekiyor. Bilinçli tüketici olmadığımız için madde kullanımı, kötü alışkanlıklar geliyor. Bu komplike bir şey. Baştan beri söylüyoruz, eğitim sadece çocukla olmuyor. Eğitimde anne, baba, kardeş, mahalleyle olur. Çocuklar spora alıştırılmalı, hemhal olmalılar. Sporla hemhal olan çocuk daha sağlıklı düşünür, negatif enerjiyi üzerinden atar, uyuşturulup görmek istediğini sporla da görebilir, klişeleşmiş sloganları bir kenara bırakmalıyız. Gerçeği görüp ayağımızın yere basması lazım. Bu toplum kadim ve öğrenmeyi seven bir toplum. Gaziantep’i spora alıştırırsak bu alışkanlık devam eder. İşlerde sürdürülebilir bir tarafını bizim organize etmemiz gerekiyor. Gaziantep’i spora alıştırmamız lazım ve bunun için sporda seferberlik ilan ettik.
Sabah-Kaç tür spor etkinliğiniz var? Daha çok hangi dallarda yoğunlaşma gözleniyor?
Demir, Atletizm, voleybol, basketbol, taekvonda, salon-çim hokeyi, boks, halter ve güreşte çok iyiyiz. Hem Türkiye çapında hem de Avrupa klasmanında çok iyiyiz. Diğer branşlarda iyi durumdayız. 10 karpuzu koltuğunuzun altına alıp taşımaya kalkarsanız mutlaka birini düşürüyorsunuz, napacağız güçlü olduğumuz yönleri daha çok öne çıkartacağız.
Sabah- Yaz kursları gereken ilgiyi görüyor mu?
Demir, Görüyor ama mandalitenin değişmesi gerekiyor. Şimdi çocuk 8-9 ay eğitim görüyor, yaz okulu geliyor ve bu çocuğun tatile de ihtiyacı var. Öyle bir yaz okulu felsefesi ortaya koymalıyız ki çocuk tatil d kendini ifade edebilmeli hem de o eğitimini pekiştirmeliyiz. Biz bunu yapıyoruz ve çok büyük katılımlar oluyor. 15-20 bine yakın müracaat oluyor. Ücret almadan yaz okullarını açıyoruz ve bütün antrenörlerimizi seferber ediyoruz. Bu yeterli mi değil. Ne yapmalıyız? Tüm kamu kurumlarıyla birlikte yaz spor okullarını koordine etmemiz gerekiyor. Sayı her yıl artıyor ve bu yılda projemiz var. Hüseyin Karataş
Demir, “Hayalimiz 104 bin lisanslı sporcumuzun en az 25 binin aktif sporcu olması. Bu şekilde zihinsel değişimin önünü açabiliriz. Sporda ve eğitimde zihinsel bir değişim olması gerekiyor ki büyük başarılar elde edelim” dedi.
Çocukların sporu sevmeleri gerektiğine vurgu yapan Demir, “Dayatma olarak değil, aşka ve zevke dönüşmeli ki çocuklarımız iri diri ve steril olmalı, aklını satmamalı ve kiraya vermemeli. Muhammet Ali Kıley’in ‘Bir genci yetenekleri şampiyon yapar, ama ahlakı efsane yapar’ biz sporcudan da bunu istiyoruz” şeklinde konuştu.
Sabah-Son yıllarda Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürlüğü’nün gençlere yönelik aktivitelerinde bir artış var. Bu aktiviteler neler?
Demir, Biz Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğüyüz. Sadece sporla alakalı bir müdürlük değiliz. Gençlerin kültür, sanat ve eğitimiyle de ilgileniyoruz. Gazikent’te Türkiye’nin en büyük gençlik merkezlerinden biri var. Nizip ve Kırkayakta gençlik merkezimiz var. Tabii biz bu gençlerle sanat ve kültür ağırlıklı çalışıyoruz. 9-14, 14-19 ve 19-27 yaş arası gençlerimizle hemhal oluyoruz. Bizim hayalimiz şu; göreve başladığımızdan beri diyoruz ki, eğer bir gelecek tasavvur ediyorsak, önce nasıl bir gençlik olacağını tasavvur etmemiz lazım. Vizyonumuzun ve geleceğe dair bir planımızın olması lazım. Avrupa ve Amerika 50 yıllık geleceğini planlayarak yola çıkıyor. Bizden akıllı değiller, biz niye yapmıyoruz? Bizde bunun planlamasını yapıyoruz. Bir ülkenin bağımsızlığın ekonomik, siyaset, politika da daha güzel noktada olmak için gençlerin organize edilmesi gerekiyor. Biz dedik ki mesele aynı yerde durup aynı yere bakma meselesi değil. Farklı yerlerde de dursak aynı yere bakmak zorundayız. Aynı yer neresi Anadolu. Zihniyetimizin toplandığı yerin Anadolu olması gerekiyor. Medeniyetlerin ve Mezopotamya’nın merkezi olan topraklarda yaşıyoruz. Avrupa’ya su kullanmasını biz öğretmişiz, para ilk burada kullanılmış. Ama bugünkü geldiğimiz durum maalesef farklı bir durum. Onun için gençlerimizin daha donanımlı olması ve geleceğe daha aydınlık bakabilmemiz için gençlerin eğitime ihtiyaç var. Eğitim, kültür, sanat ve sporun bir arada olması gerekiyor. Gençlik merkezlerinde gençlere yönelik çok çalışmalar yapıyoruz. Gençleri Türkiye’nin değişik bölgelerine kamplara götürüyoruz. Gaziantep’te bu yıl yüzde 300 artış oldu ve 15 bine yakın genci şehirler-kültürler ve gençlik kampları kapsamında gezilere götürüyoruz. Bunun yanında çocuklarımıza el sanatlarında, akademik kulüp çalışmalarında gençlik merkezlerinde yardımcı oluyoruz. Türkiye’de bir ilki yaptık. Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı gençlik merkezlerinde Gönül Kütüphanesi kurduk. Görme engelli çocuklarımız için oluşturulan bir kütüphane. Görme engelli bireyler kütüphaneyi kullanıyorlar. Bir şenlik içerisinde çocuklarımızla ilgileniyoruz. Gençlerin daha donanımlı olması için çalışmalarımız devam ediyor ve artarak devam edecek. Spor tek başına bir şey değil, her zaman söylüyoruz. Sporun yanında mutlaka eğitim, sanat ve kültür olmalı. Gaziantep tarihiyle iç içe yaşayan bir şehir. Türkiye’de ilk matbaa İzmir’e geliyor, ondan sonra Gaziantep’e geliyor. İstanbul’da üç sinema varken, Gaziantep’te altı sinema varmış. Spor çocukluktayken başlamalı. Avrupa’da çocuklar okul öncesi eğitime başladığı zaman spor taraması yapılıyor. Atletizm ve jimlastik yapılarak çocukların spor alanları keşfediliyor. Bizde spor taramalarını bu seviyeye indirgedik ve yapıyoruz. Çocukların önce sporu sevmeleri gerekiyor. Dayatma olarak değil, aşka ve zevke dönüşmeli ki çocuklarımız iri diri ve steril olmalı, aklını satmamalı ve kiraya vermemeli. Muhammet Ali Kıley’in ‘Bir genci yetenekleri şampiyon yapar, ama ahlakı efsane yapar’ biz sporcudan da bunu istiyoruz. Gaziantep’te 104 bine yakın lisanslı sporcumuz var ve aktif sporcu sayımız 10 bine yaklaştı. Gaziantep genç nüfusu çok olan, sürekli göç alan ve göçünü istihdam eden bir şehir ama bir noktada ekonomi duruyor. Atletizm, güreş halter ve taekvonda ve hokeyde çok iyiyiz ve Avrupa Şampiyonu olduk. Çok iyiyiz derken geçmiş yıllara göre ama hedefimiz bu değil. Hayalimiz 104 bin lisanslı sporcumuzun en az 25 binin aktif sporcu olması. Bu şekilde zihinsel değişimin önünü açabiliriz. Sporda ve eğitimde zihinsel bir değişim olması gerekiyor ki büyük başarılar elde edelim. Projelerimiz var, artık ailelere kadar iniyoruz. İlerleyen dönemlerle alakalı güzel şeyler planladık ve yapacağız.
Sabah-Gençlere yönelik aktiviteler arttı dedik ama, gençlerin sayısı da nüfus artışına paralel olarak çok fazla, projeler tüm bu gençlere ulaşabiliyor mu?
Demir, Tabii bütün gençlere dokunma imkanımız olmuyor. Şu anda ilköğretim ve lise çağında 550 bine yakın gencimiz var. Okul kapsamında 32 branşta spor müsabakaları düzenliyoruz. Bu şekilde 30-35 bin gence dokunuyoruz. Bu yeterli bir sayı mı, değil. Bunların arka planda tesis ve antrenörlerle desteklenmesi gerekiyor. 2015’e göre çok iyiyiz. 2015’de 118 madalya alırken 2016’da 148 madalya aldık. Balkan ve Avrupa şampiyonlarımız var. Engelli çocuklarda güzel başarılara imza atıyor ve onlarla birebir ilgileniyoruz. Yeterli değil, ama yeterli bir şeye erişecek. Bugün bu noktadaysak yarın bunu geliştireceğiz. Erişmeyle birlikte Gaziantep’teki bütün çocuklara dokunmayı hedefliyoruz. Bütün branşlarda iyi bir duruma geleceğiz ve bunun meyvelerini yavaş yavaş toplayacağız.
Sabah-Gençlerin yurt dışına ve yurt içerisinde bazı yerlere tatil ve inceleme amacıyla götürüldüğü programlar olduğu söyleniyor, bu programlardan biraz bahseder misiniz?
Demir, Az önceki bahsettiğim yurt içiydi. Gençleri haftalık, bir veya beş haftalık gençlik kamplarımıza götürüyoruz. Yurt dışında da gençlik buluşmaları oluyor. Bu buluşmalarda Türkiye’den sınırlı sayıda gençlerimizi gönderiyoruz. Sporcularımızın Avrupa’daki projeleri görüp bilgi sahibi olmalarını sağlıyoruz ama yurt içine daha çok gönderiyoruz.
Sabah-Aileler veya gençler bu programlardan yararlanmak için neler yapmalı?
Demir, İşte biz hep bunu söylüyoruz. Aileleri bu konuda bilinçlendiriyoruz. Bütün antrenörlerimizi görev verdik, herkes sporcunun ailesine ulaşacak. Sadece sporcuya dokunmakla bu iş olmuyor, aileye de dokunmamız gerekiyor. Ailelerinde sporla ilgili bilgilendirilmesi gerekiyor. Tramvatik olaylarla ve şapka çıkartacak hikâyelerle karşılaşıyoruz. Beyzanur diye bir kızımız var, 60 metrede Türkiye’nin en iyisi oldu ve 200 metrede Türkiye şampiyonu oldu. Bu kızımız köyde oturuyor. Bu kızın annesi karlı havada kızına koçluk yapıyordu. Bu olay karşısında çok duygulandık. İşte bu çocukların rol model olması için onlarla ilgileniyoruz, onları topluma göstermeye çalışıyoruz ki diğer çocuklarda etkilensinler ve onlarda sporu sevip uğraşsınlar. ‘Ailemle spor yapıyorum’ diye projemiz var ve yazları aktif oluyor. Aileleri çocuklarıyla beraber spor yaptırıyoruz. Aile bilinçlenmediği sürece başarı oranımız kısıtlı kalıyor.
Sabah-Neden gençlere yönelik spora denilince akla hemen semt sahaları gelir de mesela yüzme havuzları ve tenis kortları gibi kız ve erkeklerin birlikte yararlanabileceği tesislere ağırlık verilmez? Oysa gençlerimizi bu sporlara yönlendirsek daha iyi değil mi?
Demir, Valla bende sizin gibi düşünüyorum. Spor denilince akla futbol geliyor. Voleybol, basketbol, batmintonda, atletimiz ve karate de spor. Ama toplumda böyle bir algı oluşmuş. Spor denince akla semt sahası geliyor. Semt sahaları mutlaka olmalı. Büyükşehirle bununla ilgili projelerimiz de var ve yakında ihalesi yapılacak. Dört mahallenin ortasına semt sahası yapacağız. Ama bireysel sporları da ön plana çıkartmalıyız. 8 bin 352 yüzme lisanslı sporcumuz bulunuyor. Tekvandoda 10 bine, yakın sporcumuz var. Onun için bu algının değişmesi lazım, değişmesi içinde her branşlarda sporcu yetiştirmemiz gerekiyor.
Sabah-Her mahalleye bir yüzme havuzu yapılsa, gençlerimiz yüzme öğrense, çocuklarımız süs havuzlarında tehlikeli sularda oynaşmasa ne iyi olur değil mi? Neden yapmıyoruz?
Demir, Tabii bu ülkenin ekonomisiyle alaka bir şey, bu bir hayal yani. Ben hayali seven bir insanım. İnsan hayalleri kadar büyüktür. Bir mahalle değil de 4-5 mahallenin ortasında bir havuzun olması bile bizi çok mutlu eder. Çocuklarımızın süs havuzundaki pozisyonları da üzüntü verici. Ama bunu sadece Gençlik ve Spor Bakanlığı değil de, yerel yönetimlerinde desteklemesi gerekiyor. Hatta Sivil Toplum Kuruluşlarının da desteklemesi gerekiyor. İnşallah bu hayalimiz gerçek olur.
Sabah-Gençler son yıllarda internet ile yalnızlaştı ve uyuşturucu kullanım oranı giderek yayılıyor, işte bu aşamada gençlerimizin sosyalleşmesi ve zararlı alışkanlıklardan korunması için Gençlik Spor İl Müdürlükleri olarak neler yapılmasını önerirsiniz?
Demir, İşte biz bunu söylüyoruz. Maalesef bilinçli bir tüketici değiliz toplum olarak. Teknolojiyi kullanmayı seviyoruz, ama bilinçsiz bir kullanım var. Avrupa’dan teknik ve teknoloji ithal ediyoruz. İthal ederken de kültürünü de ithal etmiş oluyoruz. Çocuklar teknolojiden faydalansın ama bir sınırı olmalı. Bu da eğitimle olur. Bu konuda Çin ve Japonya büyük sıkıntı çekiyor. Teknoloji şarttır ama sınırlarının belirlenmesi gerekiyor. Bilinçli tüketici olmadığımız için madde kullanımı, kötü alışkanlıklar geliyor. Bu komplike bir şey. Baştan beri söylüyoruz, eğitim sadece çocukla olmuyor. Eğitimde anne, baba, kardeş, mahalleyle olur. Çocuklar spora alıştırılmalı, hemhal olmalılar. Sporla hemhal olan çocuk daha sağlıklı düşünür, negatif enerjiyi üzerinden atar, uyuşturulup görmek istediğini sporla da görebilir, klişeleşmiş sloganları bir kenara bırakmalıyız. Gerçeği görüp ayağımızın yere basması lazım. Bu toplum kadim ve öğrenmeyi seven bir toplum. Gaziantep’i spora alıştırırsak bu alışkanlık devam eder. İşlerde sürdürülebilir bir tarafını bizim organize etmemiz gerekiyor. Gaziantep’i spora alıştırmamız lazım ve bunun için sporda seferberlik ilan ettik.
Sabah-Kaç tür spor etkinliğiniz var? Daha çok hangi dallarda yoğunlaşma gözleniyor?
Demir, Atletizm, voleybol, basketbol, taekvonda, salon-çim hokeyi, boks, halter ve güreşte çok iyiyiz. Hem Türkiye çapında hem de Avrupa klasmanında çok iyiyiz. Diğer branşlarda iyi durumdayız. 10 karpuzu koltuğunuzun altına alıp taşımaya kalkarsanız mutlaka birini düşürüyorsunuz, napacağız güçlü olduğumuz yönleri daha çok öne çıkartacağız.
Sabah- Yaz kursları gereken ilgiyi görüyor mu?
Demir, Görüyor ama mandalitenin değişmesi gerekiyor. Şimdi çocuk 8-9 ay eğitim görüyor, yaz okulu geliyor ve bu çocuğun tatile de ihtiyacı var. Öyle bir yaz okulu felsefesi ortaya koymalıyız ki çocuk tatil d kendini ifade edebilmeli hem de o eğitimini pekiştirmeliyiz. Biz bunu yapıyoruz ve çok büyük katılımlar oluyor. 15-20 bine yakın müracaat oluyor. Ücret almadan yaz okullarını açıyoruz ve bütün antrenörlerimizi seferber ediyoruz. Bu yeterli mi değil. Ne yapmalıyız? Tüm kamu kurumlarıyla birlikte yaz spor okullarını koordine etmemiz gerekiyor. Sayı her yıl artıyor ve bu yılda projemiz var. Hüseyin Karataş