Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği’nce (ASYOD) Antalya Belek’te düzenlenen Uluslararası katılımlı Ulusal Akciğer Sağlığı Kongresi (UASK 2022), Türkiye ve dünyadan çok sayıda göğüs hastalıkları ve göğüs cerrahisi uzmanlarının katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Kongrede göğüs hastalıkları tarafından takip ve tedavisi yapılan hastalıklar ile ilgili güncel bilgiler, yeni tanı ve tedavi yöntemleri, karşılaşılan ilginç olgular ve sahadaki hekimlerin karşılaştığı klinik problemler tartışıldı. Kongreye katılan Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Gülistan Karadeniz, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığının (KOAH) başta sigara olmak üzere, zararlı gaz ve partüküllere maruziyet sonrası hava yolları ve akciğerlerde haraplanma ile giden kronik solunumsal semptomlar ve hava akışı kısıtlılığıyla karakterize olan bir hastalık olduğunu bildirdi.
KOAH’ın dünya çapında önemli bir morbidite ve mortalite nedeni olduğunun altını çizen Karadeniz, “Dünyada 2020 verilerine göre serebrovasküler ve kardiyovasküler hastalıklardan sonra üçüncü ölüm nedenidir. Erken tanı konulması çok önemlidir. Erken tanıyla hastalıkta semptomların kontrol altına alınması, hastaların yaşam kalitesinin arttırılması, alevlenmelerin azaltılması ve hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılmasına katkılar sağlanabilir. KOAH’ta en sık gördüğümüz semptomlar; kronik nefes darlığı, öksürük, balgam çıkarmadır. Hastalar bu şikayetleri sigaraya yada ileri yaşa bağlı olarak değerlendirip erken dönemde hastaneye başvurmamaktadır. Ne zaman bir alevlenme geçiriyorlar, sonrasında hastaneye geliyorlar” diye konuştu.
Karadeniz, 10 yıldır günden bir paket ve üzerinde sigara kullanan 40 yaş üzerindeki kişilerde 2-3 aydan uzun süren öksürük, nefes darlığı, efor kısıtlılığı gibi semptomları olanların mutlaka bir göğüs hastalıkların branşına başvurmalarını, akciğer grafisi ve solunum fonksiyon testinin yapılmasını önerdi.
Kesin tanının solunum fonksiyon testi ile konduğuna vurgu yapan Karadeniz, ”Görülme sıklığı yapılan çalışmalara göre değişmekle birlikte 40 yaş üzerinde dünyada yüzde 5 ile 10, çoğunlukla yüzde 10-12 arasında görülüyor. Özellikle 40 yaş üzerinde 10 kişiden birinde KOAH görülebilmektedir. KOAH’lı bir hasta sigara kullanmaya devam ederse hastalığı hızlı şekilde ilerliyor. Hastalara önerimiz öncelikle sigarayı bırakmaları, varsa toz-duman gibi maruziyetlerinin sonlandırılmasıdır. Mesleksel maruziyet, yada kırsal bölgelerde bayan hastalarda yakılan tandırlar diğer risk faktörleridir. Bazen hastalarımız, ‘ben hiç sigara kullanmadım’ diye belirtse de pasif maruziyetlerin de kontrol altına alınması gerekiyor. Sigaranın bırakılmasına ek olarak, aşılarını yaptırmalarını öneriyoruz. Her sene grip aşısı ve zatürre, boğmaca ve Covid aşılarının yapılması önemli” dedi.
Medikal tedavilerden de bahseden Gülistan Karadeniz, KOAH hastalığının ileri evresinde solunum yetmezliği gelişebildiğini ve hastaların evde uzun süreli oksijen tedavisi ile daha ileri dönemde basınçlı solunum cihazı kullanmaları gerekebileceğini belirtti.
Yapılan çalışmalarda sigara başta olmak üzere maruziyetlerin artması ve küresel yaşlanma nedeniyle KOAH görülme sıklığının arttığını, ayrıca serebrovasküler, kardiyovasküler, enfeksiyon ve onkolojik hastalıklar gibi pek çok hastalıkta ölüm oranı azalırken KOAH’ta tam tersi gittikçe ölüm oranının arttığını dile getiren Karadeniz, “Hatta ölüm hızı Global Initiative For Chronic Obstructive Lung Disease (GOLD) klavuzunda önceki yıllarda beşinci ölüm nedeniyken, yıllar içinde dördüncü, üçüncü ölüm nedeni olarak belirtilmiştir. Maalesef hem sıklığı hem de mortalitedesi artan bir hastalık. Sigara içen vatandaşlarımızın sigarayı bırakmalarını öneriyorum. Eğer 10 yıldır günde bir paket ve üzerinde sigara kullanan kişilerde kronik bir nefes darlığı, öksürük, balgam ve efor kısıtlılığı gibi şikayetler varsa Göğüs Hastalıkları doktoruna başvurmalarını öneririm” diye konuştu.