Gaziantep Özel Düztepe Yaşam Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Erhan Alaşehirli, kronik hastalığı olan vatandaşların oruç tutmalarının sağlıkları açısından son derece sakıncalı olduğunu söyledi.
Dr. Alaşehirli yaptığı açıklamada, 11 ayın sultanı olan mübarek Ramazan ayında tutulan oruçların insan sağlığına yararlı olduğunu belirterek, kronik hastalığı bulunan kişilerin oruç tutmalarının ise sakıncalı olduğunu ifade etti. "Ramazan ayında sağlıklı bir şekilde oruç tutabilmek çok önemli" diyen Alaşehirli, kronik hastalıklar başta olmak üzere bazı hastalıkları olan kişilerin oruç tutmasının zararlı olabileceğini ve ısrarcı olunursa hayati tehlike arz eden durumlarla karşılaşılabileceğini belirtti. Alaşehirli, şu uyarılarda bulundu:
"Oruç tutması kesinlikle doğru olmayanların başında hipoglisemisi olanlar ve yoğun insülin kullananlar gelmektedir. Şeker hastalarının düzenli beslenmesi, tedavinin sürekliliği açısından çok önemlidir. Uzun süreli açlıklar kan şekerinde ani düşmelere, dolayısıyla en çok korktuğumuz hipoglisemi krizlerine yol açabilir. İnsülin kullanmayan ancak şekeri kontrolsüz seyreden şeker hastalarının da oruç tutması, tıbben sakıncalı sonuçlar doğurabilir."
Uzun süreli açlık sonrası düşen kan şekerinin iftarda kontrolsüz ve çoğu zaman aşırı miktarda ve hızlı yenilen yemek sonrası ani yükseldiği, buna bağlı olarak vücudun kan şekerini dengelemek için fazla miktarda insülin salgılığını kaydeden Alaşehirli, "Bunun sonucunda kan şekeri ani düşer ve kişi kendini halsiz hisseder. Uyku hali, terleme, çarpıntı, bulantı, baş dönmesi gibi şikayetler gelişir. İnsülin salgısındaki bu ani iniş çıkışlar şeker kontrolünü zorlaştırır" şeklinde konuştu.
Diyabetikler dışında kronik akciğer, böbrek, karaciğer, kalp hastalıkları olanlar, kontrolsüz yüksek tansiyonu olanlar, kalp damar tıkanıklığı olan ve bypass geçirenlerin de oruç tutmasının önerilmediğini söyleyen Alaşehirli, uzun süreli açlığın kronik hastalıkları kötüleştirdiğini ve organ bozukluklarını arttırması nedeniyle dikkatli olunması gerektiğini dile getirdi. Sahurda ve iftarda yenilenlere de dikkat edilmesini vurgulayan Alaşehirli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gastrit ve reflü gibi mide rahatsızlıkları olanların açlık sırasında mide asidinin artmasına bağlı olarak şikayetleri artacaktır. Sahurda ve iftarda özellikle sorunu arttıracak asitli içecekler, acılı baharatlı ekşi yiyecekler, kahve, kola gibi içeceklerden uzak kalıp, daha hafif lifli gıdalarla az, yavaş ve iyi çiğneyerek beslenirlerse ve mutlaka bir mide koruyucu tedavi alırlarsa, Ramazanı daha rahat geçirebilirler."İHA
Dr. Alaşehirli yaptığı açıklamada, 11 ayın sultanı olan mübarek Ramazan ayında tutulan oruçların insan sağlığına yararlı olduğunu belirterek, kronik hastalığı bulunan kişilerin oruç tutmalarının ise sakıncalı olduğunu ifade etti. "Ramazan ayında sağlıklı bir şekilde oruç tutabilmek çok önemli" diyen Alaşehirli, kronik hastalıklar başta olmak üzere bazı hastalıkları olan kişilerin oruç tutmasının zararlı olabileceğini ve ısrarcı olunursa hayati tehlike arz eden durumlarla karşılaşılabileceğini belirtti. Alaşehirli, şu uyarılarda bulundu:
"Oruç tutması kesinlikle doğru olmayanların başında hipoglisemisi olanlar ve yoğun insülin kullananlar gelmektedir. Şeker hastalarının düzenli beslenmesi, tedavinin sürekliliği açısından çok önemlidir. Uzun süreli açlıklar kan şekerinde ani düşmelere, dolayısıyla en çok korktuğumuz hipoglisemi krizlerine yol açabilir. İnsülin kullanmayan ancak şekeri kontrolsüz seyreden şeker hastalarının da oruç tutması, tıbben sakıncalı sonuçlar doğurabilir."
Uzun süreli açlık sonrası düşen kan şekerinin iftarda kontrolsüz ve çoğu zaman aşırı miktarda ve hızlı yenilen yemek sonrası ani yükseldiği, buna bağlı olarak vücudun kan şekerini dengelemek için fazla miktarda insülin salgılığını kaydeden Alaşehirli, "Bunun sonucunda kan şekeri ani düşer ve kişi kendini halsiz hisseder. Uyku hali, terleme, çarpıntı, bulantı, baş dönmesi gibi şikayetler gelişir. İnsülin salgısındaki bu ani iniş çıkışlar şeker kontrolünü zorlaştırır" şeklinde konuştu.
Diyabetikler dışında kronik akciğer, böbrek, karaciğer, kalp hastalıkları olanlar, kontrolsüz yüksek tansiyonu olanlar, kalp damar tıkanıklığı olan ve bypass geçirenlerin de oruç tutmasının önerilmediğini söyleyen Alaşehirli, uzun süreli açlığın kronik hastalıkları kötüleştirdiğini ve organ bozukluklarını arttırması nedeniyle dikkatli olunması gerektiğini dile getirdi. Sahurda ve iftarda yenilenlere de dikkat edilmesini vurgulayan Alaşehirli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gastrit ve reflü gibi mide rahatsızlıkları olanların açlık sırasında mide asidinin artmasına bağlı olarak şikayetleri artacaktır. Sahurda ve iftarda özellikle sorunu arttıracak asitli içecekler, acılı baharatlı ekşi yiyecekler, kahve, kola gibi içeceklerden uzak kalıp, daha hafif lifli gıdalarla az, yavaş ve iyi çiğneyerek beslenirlerse ve mutlaka bir mide koruyucu tedavi alırlarsa, Ramazanı daha rahat geçirebilirler."İHA