Gaziantep İl Sağlık Müdür Vekili Uzm. Dr. Necmi Büyükkonuklu, Türkiye'de 2 bin 605 cüzzamlı hasta bulunduğunu bildirdi.
Büyükkonuklu, 25-31 Ocak Cüzzal Haftası dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de cüzzam hastalığının sosyal hastalıklar arasında sayıldığını belirtti. Bir zamanlar toplum dışına itilen hastaların artık tedavi edilebildiğini kaydeden Büyükkonuklu, "Hastalık eskiden bütün ülkelerde rastlanırdı. Günümüzde ise nemli, tropikal ve yarı tropikal bölgelerde genellikle çok çocuklu tek odada yaşayan, yeterli ve dengeli beslenemeyen insanlarda görülmektedir. 1983 yılından 2002 sonuna kadar ülkemizde toplam 561 yeni hasta kayda alınmıştır. 2002 yılı sonu verilerine göre Türkiye'de 2 bin 605 hasta bulunmakta ve bunlar da kontrol altında tutulmaktadır. Cüzzam, nadir olarak bulaşan, salgınlar halinde görülmeyen bir hastalıktır" dedi.
"Cüzzam erken tanı koyulduğunda tedavisi kesin olarak yapılabilen bir hastalıktır. Erken tanı ve tedaviden sonra hiçbir kalıcı sakatlık oluşmadan tedavi mümkündür. Tedavisinde, Dünya Sağlık Örgütü'nün uyguladığı çok ilaçlı tedavi uygulanmaktadır" diyen Büyükkonuklu, hastalıkla ilgili şu bilgileri verdi: "Bakteri, deri ve sinirleri etkiler, ağır vakalarda şekil bozukluğuna yol açar. Cüzzam hastalığının iki klinik tipi vardır 1. Tüberküloit Cüzzam, hastalığın bu tipi vücut direnci sağlıklı kişilerde ortaya çıkar. Belirtiler nispeten lokaldir. Basil kol ve bacaklarda bulunan çevresel sinirlerin bir veya iki tanesine yerleşir, bu bölgelerde bulunan sinirlerde küçük ilhitab odakları oluşturur. Sinir fonksiyonunu bozar ve duyu kayıpları oluşmasına neden olur. Bazen de deriden kabarık keskin kenarlı ve duyu kaybı olan deri lezyonları (tüberküloid plak) gelişir. Tüberküloid Lepralı hastalarda basil sayısı az olduğu için hastalığı çevrelerine bulaştırmazlar. 2. Lepromatöz Cüzzam, bu tip vücut direnci zayıf veya hiç olmayan kişilerde görülür. İlk belirtisi burun tıkanıklığı, burun kanaması, saç dökülmesi, burun tabanında çökme, diz ve dirsekte lezyonlar, bu dönemde tedavi başlanılmazsa basiller hızla yayılabilir. Tedavi edilmezlerse basil sinirleri tutarak ellerde ve bacaklarda eldiven şeklinde duyu kayıpları ve motor işlev kayıpları görülür. Hastalarda felç hali görüle bilinir. Bunlara bağlı olarak vücutta yaygın şekil bozuklukları ve sakatlıklar görülür."
Büyükkonuklu, dışarıya basil çıkaran aktif durumda bir hastaya yakın temas halinde olan kişilerin mutlaka hastalık yönünden araştırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.İHA
Büyükkonuklu, 25-31 Ocak Cüzzal Haftası dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de cüzzam hastalığının sosyal hastalıklar arasında sayıldığını belirtti. Bir zamanlar toplum dışına itilen hastaların artık tedavi edilebildiğini kaydeden Büyükkonuklu, "Hastalık eskiden bütün ülkelerde rastlanırdı. Günümüzde ise nemli, tropikal ve yarı tropikal bölgelerde genellikle çok çocuklu tek odada yaşayan, yeterli ve dengeli beslenemeyen insanlarda görülmektedir. 1983 yılından 2002 sonuna kadar ülkemizde toplam 561 yeni hasta kayda alınmıştır. 2002 yılı sonu verilerine göre Türkiye'de 2 bin 605 hasta bulunmakta ve bunlar da kontrol altında tutulmaktadır. Cüzzam, nadir olarak bulaşan, salgınlar halinde görülmeyen bir hastalıktır" dedi.
"Cüzzam erken tanı koyulduğunda tedavisi kesin olarak yapılabilen bir hastalıktır. Erken tanı ve tedaviden sonra hiçbir kalıcı sakatlık oluşmadan tedavi mümkündür. Tedavisinde, Dünya Sağlık Örgütü'nün uyguladığı çok ilaçlı tedavi uygulanmaktadır" diyen Büyükkonuklu, hastalıkla ilgili şu bilgileri verdi: "Bakteri, deri ve sinirleri etkiler, ağır vakalarda şekil bozukluğuna yol açar. Cüzzam hastalığının iki klinik tipi vardır 1. Tüberküloit Cüzzam, hastalığın bu tipi vücut direnci sağlıklı kişilerde ortaya çıkar. Belirtiler nispeten lokaldir. Basil kol ve bacaklarda bulunan çevresel sinirlerin bir veya iki tanesine yerleşir, bu bölgelerde bulunan sinirlerde küçük ilhitab odakları oluşturur. Sinir fonksiyonunu bozar ve duyu kayıpları oluşmasına neden olur. Bazen de deriden kabarık keskin kenarlı ve duyu kaybı olan deri lezyonları (tüberküloid plak) gelişir. Tüberküloid Lepralı hastalarda basil sayısı az olduğu için hastalığı çevrelerine bulaştırmazlar. 2. Lepromatöz Cüzzam, bu tip vücut direnci zayıf veya hiç olmayan kişilerde görülür. İlk belirtisi burun tıkanıklığı, burun kanaması, saç dökülmesi, burun tabanında çökme, diz ve dirsekte lezyonlar, bu dönemde tedavi başlanılmazsa basiller hızla yayılabilir. Tedavi edilmezlerse basil sinirleri tutarak ellerde ve bacaklarda eldiven şeklinde duyu kayıpları ve motor işlev kayıpları görülür. Hastalarda felç hali görüle bilinir. Bunlara bağlı olarak vücutta yaygın şekil bozuklukları ve sakatlıklar görülür."
Büyükkonuklu, dışarıya basil çıkaran aktif durumda bir hastaya yakın temas halinde olan kişilerin mutlaka hastalık yönünden araştırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.İHA