Mazlumder Gaziantep Şube Başkanı Abdurrahim Çelik, ''Türkiye'nin 31 yıllık kara lekesinin 12 Eylül olduğunu'' bildirdi.
Çelik, 12 Eylül darbesinin 31'inci yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajında, 1982 anayasasının askeri darbe ile cuntacılar tarafından dikta ettirildiğini belirterek, bürokratik dayatmacı kurumları koruyan anayasanın yeniden yapılmasını istedi.
Darbenin üzerinden 31 yıl geçtiğini ifade eden Çelik, şunları kaydetti: ''Türkiye'nin 31 yıllık kara lekesi 12 Eylül. Ekonomiden medyaya, sivilden akademik hayata kadar, toplum postal darbesiyle yaralandı, insanlar katledildi. Anayasa ortadan kaldırıldı, siyasi partilerin kapısına kilit vuruldu ve mallarına el konuldu. Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı. Cezaevlerinde binlerce kişi öldürüldü, 50 kişi idam edildi. 30 bin kişi 'sakıncalı' olduğu için işten atıldı. 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı. 30 bin kişi 'siyasi mülteci' olarak yurtdışına gitti. Kitaplar yakıldı, filmler yasaklandı, gazeteler kapatıldı. Olmayan tek şey darbeciler cezaevlerine tıkılmadı. Darbeciler köşklerinde yaşamlarına devam ederken Türkiye'nin geleceği ateşe atıldı. Özgürlükler rafa kaldırıldı. Aradan 31 yıl geçti. Türkiye'nin özgürleşmesini, barış içinde sorunlarını çözmesini engelleyen ve Türkiye'yi yıllarca geriye götüren bir dönemi lanetle anıyoruz. Ve dün olduğu gibi bugünde haykırıyoruz darbeciler eşit şartlarda yargılansın ve cezalarını çeksin.''
Ergenekon soruşturması ile beraber Türkiye'nin, darbeci ve cuntacı zihniyetlerle hesaplaşma yolunu açtığını belirten Çelik, ''Darbeciler kısmen mahkemelerde ifade vermeye başlasa da bir çoğu halen aramızda dolaşmaktadır. Bu Türkiye adına utanç verici bir durumdur. Buna bir son verilmeli ve 12 Eylül'den 28 Şubat'a tüm darbeciler yargılanmalı, yaptıklarının hesabını vermeli, bataklık kurutulmalıdır'' görüşlerini dile getirdi.
Tüm siyasi partilerin seçimlerden önce vatandaşa verdiği sözün sivil anayasa olduğunu vurgulayan Çelik, ''ideolojisiz, tarafsız, hak ve özgürlükleri herkes için koruyan, geliştirmeyi amaçlayan bir yapıya sahip anayasa yapılması'' gerektiğini kaydetti. Abdurrahim Çelik, vesayet sisteminin tamamen sona erdirilmelisi gerektiğini belirtti.
Çelik, 12 Eylül darbesinin 31'inci yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajında, 1982 anayasasının askeri darbe ile cuntacılar tarafından dikta ettirildiğini belirterek, bürokratik dayatmacı kurumları koruyan anayasanın yeniden yapılmasını istedi.
Darbenin üzerinden 31 yıl geçtiğini ifade eden Çelik, şunları kaydetti: ''Türkiye'nin 31 yıllık kara lekesi 12 Eylül. Ekonomiden medyaya, sivilden akademik hayata kadar, toplum postal darbesiyle yaralandı, insanlar katledildi. Anayasa ortadan kaldırıldı, siyasi partilerin kapısına kilit vuruldu ve mallarına el konuldu. Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı. Cezaevlerinde binlerce kişi öldürüldü, 50 kişi idam edildi. 30 bin kişi 'sakıncalı' olduğu için işten atıldı. 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı. 30 bin kişi 'siyasi mülteci' olarak yurtdışına gitti. Kitaplar yakıldı, filmler yasaklandı, gazeteler kapatıldı. Olmayan tek şey darbeciler cezaevlerine tıkılmadı. Darbeciler köşklerinde yaşamlarına devam ederken Türkiye'nin geleceği ateşe atıldı. Özgürlükler rafa kaldırıldı. Aradan 31 yıl geçti. Türkiye'nin özgürleşmesini, barış içinde sorunlarını çözmesini engelleyen ve Türkiye'yi yıllarca geriye götüren bir dönemi lanetle anıyoruz. Ve dün olduğu gibi bugünde haykırıyoruz darbeciler eşit şartlarda yargılansın ve cezalarını çeksin.''
Ergenekon soruşturması ile beraber Türkiye'nin, darbeci ve cuntacı zihniyetlerle hesaplaşma yolunu açtığını belirten Çelik, ''Darbeciler kısmen mahkemelerde ifade vermeye başlasa da bir çoğu halen aramızda dolaşmaktadır. Bu Türkiye adına utanç verici bir durumdur. Buna bir son verilmeli ve 12 Eylül'den 28 Şubat'a tüm darbeciler yargılanmalı, yaptıklarının hesabını vermeli, bataklık kurutulmalıdır'' görüşlerini dile getirdi.
Tüm siyasi partilerin seçimlerden önce vatandaşa verdiği sözün sivil anayasa olduğunu vurgulayan Çelik, ''ideolojisiz, tarafsız, hak ve özgürlükleri herkes için koruyan, geliştirmeyi amaçlayan bir yapıya sahip anayasa yapılması'' gerektiğini kaydetti. Abdurrahim Çelik, vesayet sisteminin tamamen sona erdirilmelisi gerektiğini belirtti.