AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, Öcalan'ı hapisten kurtaran ismi açıkladı. Tayyar, “Bir dönem Ergenekon’un bir numarası idi” şeklinde nitelediği Orgeneral Turgut Sunalp’ın Öcalan’ın bırakılması için bizzat devreye girdiğini öne sürdü
TV8’in canlı yayınında soruları yanıtlayan Tayyar, 1972 yılında Öcalan’ı cezaevinden kurtaran kişiyi açıkladı. Tayyar şunları söyledi: “Abdullah Öcalan 1971 muhtırasından sonra öğrenci eylemi yaptığı gerekçesi ile gözaltına alındı. 8 nisan 1972 yılında 6 ay cezaevinde kaldı. Ekim 1972’de serbest bırakıldı. Savcı iddinamesinde ağır ifadeler kullanmıştı. O iddianame esas alınsa yıllarca içerde kalırdı. Sonra bir anda Baki Tuğ mütalasını değişirdi. İsim Ramazan Özcan diye yazılmış sekreter isimleri karıştırmış. Abdullah Özcan yazılmış sonra Abdullah Öcalan olmuş. Öcalan’a haksızlık edilmiş. Operasyonu yöneten değil, katılan biriymiş. 3 ay yatıp çıkıyor. Kitap çıktığında bu bilgi elimizde yoktu. Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Turgut Sunalp arıyor ve Öcalan adamımızdır serbest bırakın diyor ve iddiname değiştiriliyor. 1972 Ağustos’undan sonra arıyor. Ekim ayında Öcalan serbest kalıyor. Sayın Baki Tuğ’a sesleniyorum lütfen bu bilgiyi, bu gerçeği delikanlıca millete açıklayın. Açıklayın ki bu tezgahları bu millet daha iyi anlasın. Lütfen çıkın ve bunu açıklayın.”
Şemdin Sakık’tan mektup
Sırrı Sakık’ın abisi Şemdin Sakık’ın Diyarbakır E Tipi Cezaevinden kendisinin ‘Kürt Ergenekonu’ kitabına yönelik gönderdiği mektubu da değerlendiren Tayyar, mektupta yer alan ifadeleri paylaştı. Sakık’ın mektubunda kitabına yönelik “PKK için de KCK için de bu kitap ciddi bir rahatsızlık yaratıyor. Terör örgütü ve uzantıları Hakkari ve Şırnak’ta bu kitap yasaklanmış. Okunmasını engellemeye çalışıyorlar. PKK, üzerinde en çok kitap yazılan örgütlerden biridir. PKK’lı kadrolarla ilgil ağır ifadeler vardır bu kitaplarda. Bu kitabın can yakmasının temel sebebi de derin devlet ile PKK arasındaki ilişkinin ortaya konmasıdır. Uğur Mumcu’nun yarım bıraktığı işi Şamil Tayyar devam ettiriyor diyenler var bu kitap hakkında. Diğer kitaplara bu ölçekte reaksiyon gösterilmedi. Ergenekoncular hedefe koymuştu, şimdi PKK hedefe koydu. Biz PKK ve Ergenekon’un kan kardeşi olduğunu söylüyoruz. Doğru yoldayız” ifadelerini kullanıldığını belirten Tayyar, Sakık’ın mektubunu da şu sözlerle değerlendirdi: “Şemdin Sakık kitapta yer alan ‘PKK’nın Kürt sorunu yoktur Kürtlerin PKK sorunu vardır’ cümlesi hakkında; ‘Bu slogan her şeyi anlatıyor. Kürtlerin, Türklerin bu illetten kurtulması gerekiyor. KCK operasyonlarının yapılması gerekiyor. Aksi halde Kürt sorununun çözülemeyeceğini ve Öcalan’ın Kürt sorununda önemli bir engel olduğunu söylüyor. PKK’nın marjinalleşmesi gerektiğini söylüyor. Bunları söyleyen kendi deyimi ile terörist gruplarına komutanlık yapmış Şemdin Sakık’tır.Şemdin Sakık mektubunun bir bölümünde de o dönemde Diyarbakır Barosu Avukatlarından Sezgin Tanrıkulu’na pişmanlık dilekçesi vermek istedim,talebimi geri çevirdi kabul etmedi diyor. Ardından ‘CHP PKK’nın bitmesini istemiyor ya da Tanrıkulu ikili oynuyor’ diyor. Avukatım ol dedim, istemedi.”
Türkiye üzerinde hesaplr var
Şemdin Sakık’ın Çukurca saldırısına ilişkin ‘İran ile ilgisi var’ dediğini de sözlerine ekleyen Tayyar, “Ben İran’ın terör ile PKK ile mücadele konusunda samimi olmadığını düşünüyorum. Herkes gözlerini açsın. PKK’nın gerisinde Suriye, İsrail var. 36’ya yakın ülke var. O ülkelerin derin yapıları var. Her ülkenin Türkiye üzerinde hesabı var” diye konuştu. Tayyar yine Sakık’ın mektubundan “Murat Karayılan’ı Suriye’de gördüm karnı ağrıyordu, yıllar sonra yine gördüm hala karnı ağrıyordu. Savaş nedir bilmez bunlar. Karayılan hep kenarda kaldı, Öcalan da onu Avrupa’ya gönderdi. Savaşın ne olduğunu bilmeyenler uzlaşmaya yanaşmazlar’ diyor. PKK’yı yöneten kadroların savaşın ne olduğunu bilmediğini söylüyor. Gencecik insanları savaşa götürdüler diyor” ifadelerini de okudu.(ANKA)
TV8’in canlı yayınında soruları yanıtlayan Tayyar, 1972 yılında Öcalan’ı cezaevinden kurtaran kişiyi açıkladı. Tayyar şunları söyledi: “Abdullah Öcalan 1971 muhtırasından sonra öğrenci eylemi yaptığı gerekçesi ile gözaltına alındı. 8 nisan 1972 yılında 6 ay cezaevinde kaldı. Ekim 1972’de serbest bırakıldı. Savcı iddinamesinde ağır ifadeler kullanmıştı. O iddianame esas alınsa yıllarca içerde kalırdı. Sonra bir anda Baki Tuğ mütalasını değişirdi. İsim Ramazan Özcan diye yazılmış sekreter isimleri karıştırmış. Abdullah Özcan yazılmış sonra Abdullah Öcalan olmuş. Öcalan’a haksızlık edilmiş. Operasyonu yöneten değil, katılan biriymiş. 3 ay yatıp çıkıyor. Kitap çıktığında bu bilgi elimizde yoktu. Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Turgut Sunalp arıyor ve Öcalan adamımızdır serbest bırakın diyor ve iddiname değiştiriliyor. 1972 Ağustos’undan sonra arıyor. Ekim ayında Öcalan serbest kalıyor. Sayın Baki Tuğ’a sesleniyorum lütfen bu bilgiyi, bu gerçeği delikanlıca millete açıklayın. Açıklayın ki bu tezgahları bu millet daha iyi anlasın. Lütfen çıkın ve bunu açıklayın.”
Şemdin Sakık’tan mektup
Sırrı Sakık’ın abisi Şemdin Sakık’ın Diyarbakır E Tipi Cezaevinden kendisinin ‘Kürt Ergenekonu’ kitabına yönelik gönderdiği mektubu da değerlendiren Tayyar, mektupta yer alan ifadeleri paylaştı. Sakık’ın mektubunda kitabına yönelik “PKK için de KCK için de bu kitap ciddi bir rahatsızlık yaratıyor. Terör örgütü ve uzantıları Hakkari ve Şırnak’ta bu kitap yasaklanmış. Okunmasını engellemeye çalışıyorlar. PKK, üzerinde en çok kitap yazılan örgütlerden biridir. PKK’lı kadrolarla ilgil ağır ifadeler vardır bu kitaplarda. Bu kitabın can yakmasının temel sebebi de derin devlet ile PKK arasındaki ilişkinin ortaya konmasıdır. Uğur Mumcu’nun yarım bıraktığı işi Şamil Tayyar devam ettiriyor diyenler var bu kitap hakkında. Diğer kitaplara bu ölçekte reaksiyon gösterilmedi. Ergenekoncular hedefe koymuştu, şimdi PKK hedefe koydu. Biz PKK ve Ergenekon’un kan kardeşi olduğunu söylüyoruz. Doğru yoldayız” ifadelerini kullanıldığını belirten Tayyar, Sakık’ın mektubunu da şu sözlerle değerlendirdi: “Şemdin Sakık kitapta yer alan ‘PKK’nın Kürt sorunu yoktur Kürtlerin PKK sorunu vardır’ cümlesi hakkında; ‘Bu slogan her şeyi anlatıyor. Kürtlerin, Türklerin bu illetten kurtulması gerekiyor. KCK operasyonlarının yapılması gerekiyor. Aksi halde Kürt sorununun çözülemeyeceğini ve Öcalan’ın Kürt sorununda önemli bir engel olduğunu söylüyor. PKK’nın marjinalleşmesi gerektiğini söylüyor. Bunları söyleyen kendi deyimi ile terörist gruplarına komutanlık yapmış Şemdin Sakık’tır.Şemdin Sakık mektubunun bir bölümünde de o dönemde Diyarbakır Barosu Avukatlarından Sezgin Tanrıkulu’na pişmanlık dilekçesi vermek istedim,talebimi geri çevirdi kabul etmedi diyor. Ardından ‘CHP PKK’nın bitmesini istemiyor ya da Tanrıkulu ikili oynuyor’ diyor. Avukatım ol dedim, istemedi.”
Türkiye üzerinde hesaplr var
Şemdin Sakık’ın Çukurca saldırısına ilişkin ‘İran ile ilgisi var’ dediğini de sözlerine ekleyen Tayyar, “Ben İran’ın terör ile PKK ile mücadele konusunda samimi olmadığını düşünüyorum. Herkes gözlerini açsın. PKK’nın gerisinde Suriye, İsrail var. 36’ya yakın ülke var. O ülkelerin derin yapıları var. Her ülkenin Türkiye üzerinde hesabı var” diye konuştu. Tayyar yine Sakık’ın mektubundan “Murat Karayılan’ı Suriye’de gördüm karnı ağrıyordu, yıllar sonra yine gördüm hala karnı ağrıyordu. Savaş nedir bilmez bunlar. Karayılan hep kenarda kaldı, Öcalan da onu Avrupa’ya gönderdi. Savaşın ne olduğunu bilmeyenler uzlaşmaya yanaşmazlar’ diyor. PKK’yı yöneten kadroların savaşın ne olduğunu bilmediğini söylüyor. Gencecik insanları savaşa götürdüler diyor” ifadelerini de okudu.(ANKA)