TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye’nin, Haziran'daki seçim döneminin ardından 4 yıllık seçimsiz bir döneme gireceğini belirtirken, “Seçim öncesi dönemde ihracatçılar endişeli mi?” sorusuna da yanıt verdi. Siyasi risklerin azalacağı bir dönemde Türkiye'nin istikrar ortamına ve fırsatlara odaklanması gerektiğine inandıklarını söyleyen Büyükekşi, “Senenin ikinci yarısından itibaren topyekûn bir yaklaşımla, ülkemizin ekonomisini inovasyon ve Ar-Ge ile dönüştürerek ihracatın katkısının daha anlamlı olduğu yüksek büyüme oranlarını yakalamamız gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Sputnik’e konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracatın bu yıl arzu edilen şekilde başlamadığını ifade ederek, doların tüm dünyada değer kaybetmesinin ihracatı olumsuz etkilediğini söyledi.
2015 yılının ilk 4 ayında Rusya'ya yönelik toplam ihracatın bir önceki yıla göre yüzde 35 azaldığının bilgisini veren Büyükekşi, “Rusya pazarında sıkılaşan likidite koşulları ve Ruble'deki sert dalgalanma, ihracatçıları olumsuz etkiliyor. Tüm bu olumsuz koşullara rağmen, Rusya pazarına uzun vadeli odaklanarak kısa vadeli dalgalanmalara karşıda hazırlıklı olunması gerektiğine inanıyoruz.Burada pazar payı kaybetmeden, pazarlarda tutunabilmek çok önemli” dedi. Rusya'da en kötü senaryonun geride kaldığına ve bundan sonraki gelişmelerin olumlu yönde olacağına inandığını belirten Büyükekşi, Rusya’nın önemli fırsatları barındıran bir ülke konumunu koruduğunu söyledi.
“Avrupa Birliği'ne ihracatta durum nedir? Azaldı mı, artıyor mu? Avrupa'daki ekonomik durgunluk Türk ihracatçısını nasıl etkiliyor?” şeklinde yöneltilen bir soru üzerine Büyükekşi, “İlk 4 aylık verilerimize göre, Türkiye'nin AB'ye dolar cinsi ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 12 azalırken, Euro cinsi ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 9 arttı. Diğer taraftan kesinleşen Eurostat verilerine göre Türkiye'nin AB'ye euro cinsi ihracatı ilk iki ayda yüzde 12 arttı.Aynı dönemde ise AB'nin birlik dışı ithalatı euro bazda yüzde 1 geriledi.Türkiye ilk 2 ayda AB'ye ihracatını en fazla arttıran 4.ülke oldu.Buna göre Türkiye'nin AB'nin birlik dışı ithalatından aldığı pay yükseldi” diye konuştu.
Mehmet Büyükekşi, “Rusya'ya ihracat ne durumda? Rusya'ya batı tarafından uygulanan yaptırımlara Türkiye dahil olmadı.Türkiye'nin bu durumdan kazancı nedir? İhracata olumlu katkısı oldu mu?” şeklindeki bir soruya da, şöyle yanıt verdi:
“2015 yılının ilk 4 ayında Rusya'ya yönelik toplam ihracat bir önceki yıla göre yüzde 35 azaldı. Sektörel bazda bakıldığında ise ihracat, otomotiv sektöründe yüzde 63, hazır giyimde yüzde 45, tekstilde yüzde 41, elektrik-elektronikte yüzde 62 gerilerken; madende yüzde 24, tütün sektöründe yüzde 41, fındık sektöründe ise yüzde 11 artış gösterdi. Rusya pazarında sıkılaşan likidite koşulları ve Ruble'deki sert dalgalanma, ihracatçıları olumsuz etkiliyor. Tekstil ve hazır giyim sektöründe de Ruble'deki sert değer kaybı, talep ve siparişlerin belirgin şekilde gerilemesine neden olurken hem Rus hem de Türk firmaların borç ödemelerinde sorun oluşturuyor.
Tüm bu olumsuz koşullara rağmen, Rusya pazarına uzun vadeli odaklanarak kısa vadeli dalgalanmalara karşıda hazırlıklı olunması gerektiğine inanıyoruz.Burada pazar payı kaybetmeden, pazarlarda tutunabilmek çok önemli.Karlılık kaybına rağmen sıkıntılı pazarlarda ihracatçımız pazar payını korumaya odaklanıyor. Er ya da geç Rusya ekonomisinin toparlanacağına inanıyoruz. İhracatçılarımıza, krizleri fırsata çevirmek için olanakları iyi gözetmelerini ve fırsatları kovalamalarını öneriyoruz.Zira AB tarafından mal ithalatı sekteye uğramış Rusya hala tüm sektörlerimiz için önemli bir pazar konumunu koruyor.Nitekim, Meclisimiz tarafından çeyrek dönemlerde gerçekleştirilen İhracatçı Eğilim Anketi sonuçlarına göre; 2015'in ilk çeyreğinde, ilk kez girilmesi planlanan ilk ülke olarak Rusya karşımıza çıkıyor.Dolayısıyla, Rusya'da da en kötü senaryonun geride kaldığına ve bundan sonraki gelişmelerin olumlu yönde olacağına inanıyoruz. Rusya, önemli fırsatları barındıran bir ülke konumunu koruyor.”
“Önümüzde 7 Haziran seçimleri var. Seçim öncesi dönemde ihracatçılar endişeli mi? Yoksa, Türkiye'de güven ve istikrar ortamı ihracatçıları memnun mu ediyor?” sorusuna ise Büyükekşi, “Türkiye, Haziran'daki seçim döneminin ardından 4 yıllık seçimsiz bir döneme giriyor. Siyasi risklerin azalacağı bir dönemde Türkiye'nin istikrar ortamına ve fırsatlara odaklanması gerektiğine inanıyoruz. Senenin ikinci yarısından itibaren topyekûn bir yaklaşımla, ülkemizin ekonomisini inovasyon ve Ar-Ge ile dönüştürerek ihracatın katkısının daha anlamlı olduğu yüksek büyüme oranlarını yakalamamız gerektiğini düşünüyoruz” yanıtınıverdi. ANKATürkiye’de görev yapan yaklaşık 3 milyon memur şimdiden seçimin kaybedeni olarak ilan edildi. Seçim beyannamesinde sadece 15 kez memura atıfta bulunan AK Parti gibi CHP 9, MHP ise 12 kez memurlar hakkında görüş açıkladı. On binlerce kelime içerisinde kendilerine bu denli az sayıda atıfta bulunulmasını eleştiren memurlar seçimlerden umutlu olmadıklarını belirtti.
Türkiye’de görev yapan yaklaşık 3 milyon memur şimdiden seçimin kaybedeni olarak ilan edildi. Seçim beyannamesinde sadece 15 kez memura atıfta bulunan AK Parti gibi CHP 9, MHP ise 12 kez memurlar hakkında görüş açıkladı. On binlerce kelime içerisinde kendilerine bu denli az sayıda atıfta bulunulmasını eleştiren memurlar seçimlerden umutlu olmadıklarını belirtti. Bağımsız Büro-Sen Genel Başkanı Remzi Kızılkaya, memurların daha şimdiden seçimi kaybettiğini ifade ederek, “Her kesim için vaatlerde bulunan partiler ne yazık ki memurlar için gelecek vaat eden en ufak bir söylemde bulunamamıştır” dedi.
Bağımsız Büro-Sen Genel Başkanı Kızılkaya’nın partilerin seçim beyannamelerini baz alarak yaptığı açıklamaya göre, AK Parti seçim beyannamesinde kullandığı 64 bin 250 kelimede sadece 15 kez memurlara atıfta bulunurken CHP 34 bini aşkın kelimeden oluşan beyannamesinde sadece 9 kez, MHP ise 43 bin kelimelik beyannamesinde sadece 12 kez memurlar için vaatte bulundu. İstatistiksel olarak ortaya çıkan rakamların memurların daha seçim beyannamesinde bile ciddiye alınmadığını ortaya koyduğunu ifade eden Kızılkaya, “Siyasi partiler için memurlar yok hükmünde sayılmış, memurlara hak ettikleri yer ayrılmamış durumdadır” dedi. Oysaki bir devletin olmazsa olmazı olan memurların insanca yaşamak için hak ettikleri ücreti almaktan başka bir beklentileri olmadıklarını belirten Kızılkaya, “Milyonlarca memur ve ailesi seçimleri şimdiden kaybetmiştir” ifadelerini kullandı.
Memurların her geçen yıl biraz daha fazla hak kaybına uğradığını belirten Kızılkaya, “Bu durum memurların artık canına tak etmiştir. Bu nedenle artık tüm kamu çalışanları olarak bir araya gelerek haklarımızı ortak şekilde aramalıyız. Ne sendika olarak ne de siyaseten ayrışmaya en azından geleceğimizi düşünmek açısından hakkımız yoktur. Bütün ikilikleri bir kenara bırakarak henüz kazananı belli olmayan seçimlerde tüm siyasi partileri memurların taleplerini daha fazla ciddiye almaya davet etmeliyiz” dedi.ANKA

YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.25
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.25
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye’nin, Haziran'daki seçim döneminin ardından 4 yıllık seçimsiz bir döneme
İlginizi Çekebilir

Türkiye'de her 4 kişiden biri icralık
#Ekonomi / 19 Haziran 2025

Vatandaşın reel serveti eridi
#Ekonomi / 19 Haziran 2025

Hibritlerde ÖTV yüzde 150’ye, pick-up'larda ise yüzde 50’ye çıkacak
#Ekonomi / 18 Haziran 2025

Mirasın tapuda eşit olarak dağıtılması zorunluluğu ortadan kalktı
#Ekonomi / 18 Haziran 2025

İktidar, milletin kasasını 3-5 yandaşa, rant düzenine, ihaleciye teslim etti
#Ekonomi / 18 Haziran 2025

Tarım ÜFE mayısta aylık bazda yüzde 0,23 arttı
#Ekonomi / 17 Haziran 2025
Yorumlar
Yorumlar
Kendi koyacağınız özel bir adla yorum yapmak için giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *