Türkiye’ye yeni gelen mülteciler ve Türk yetkililerin ülkede bulunan mültecilere ilişkin sağladığı güncellenen veriler komşu ülkelerdeki toplam Suriyeli mülteci sayısının 4 milyonu aştığını ortaya koydu.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nden yapılan açıklamada, Suriye’deki çatışmadan komşu ülkelere kaçan mültecilerin sayısının 4 milyonu geçtiği belirtilerek, “Bu durum krizin neredeyse çeyrek yüzyıldır UNHCR’nin yetki alanındaki, tek başına dünyadaki en büyük mülteci krizi olduğunu teyit ediyor.
Artan Çatışmalardan kaçan Suriyeliler, 2015 Haziran ayında Türkiye’nin güneydoğusundaki Şanlıurfa ilinde Akçakale sınır geçişindeki yıkılmış sınır tellerinden telaşla geçiyor. Ayrıca buna ek olarak, en az 7.6 milyon kişi Suriye içinde yerlerinden edilmiş durumda; bu insanların çoğu zor koşullarda ve ulaşması zor yerlerde yaşıyor” denildi.
Bunların, bir nesilde tek bir çatışma nedeniyle yerinden edilmiş en büyük mülteci nüfusu olduğunu belirten BM Mülteciler Yüksek Komiseri António Guterres, “Dünyanın desteğine ihtiyaç duyan; fakat bunun yerine çok kötü şartlarda yaşayan ve daha da çok fakirliğe sürüklenen bir nüfus. Kötüleşen koşullar artan sayıda insanın Avrupa’ya ve daha da öteye doğru hareket etmesine neden oluyor. Fakat çok büyük çoğunluk bölgede kalıyor. Biz mültecilerin ve onlara ev sahipliği yapan yerel halkın daha da fazla umutsuzluğa sürüklenmesine izin vermeyi göze alamayız” ifadelerini kullandı.
2015 yılı sonuna kadar sayının yaklaşık 4.27 milyona ulaşmasının beklendiği söylenen açıklamada, “Trajik şekilde ve 5. yılında olan Suriye’deki savaşın sona ereceği ufukta görünmezken, kriz yoğunlaşıyor ve mültecilerin sayısı artıyor. Mültecilerin toplam sayısının 4 milyonu geçtiği bu dönüm noktası, sayının 3 milyona ulaşmasının üzerinden neredeyse 10 ay sonra gerçekleşiyor” denildi.
Türkiye’nin dünyadaki en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke olduğu belirtilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
“Şu anda bölgedeki Suriyeli mültecilerin tamamının, yaklaşık yüzde 45’ine ev sahipliği yapıyor. Haziran 2015’te gerçekleşen mülteci akınlarında, 24 den fazla insan Tel Abyad ve kuzey Suriye’nin diğer yerlerinden Türkiye geldi. 4 milyon sayısı, Türkiye’deki 1 milyon 805 bin 255, Irak’taki 249 bin 726, Ürdün’deki 629 bin 128, Mısır’daki 132 bin 375 Lübnan’daki 1 milyon 172 bin 753 ve Kuzey Afrika’da diğer yerlerdeki 24 bin 55 Suriyeli mülteciyi kapsıyor. Bu sayıya, Avrupa’daki 270 binden fazla sığınma başvuru sahibi Suriyeli ve bölgeden üçüncü ülkelere yerleştirilmiş olan binlerce Suriyeli dahil değil.”
Açıklamada, Ürdün’de kampların dışında yaşayan mültecilerin yaklaşık yüzde 86’sının, günde 3.2 ABD Doları olan fakirlik sınırının altında yaşadığı bilgisi verilerek, “Lübnan’da ise mültecilerin yüzde 55’i standartların altında olan barınaklarda hayatını sürdürüyor. Kriz sürüp giderken, bölgede eve geri dönme umudu zayıflıyor. Mülteciler yoksullaşıyor ve çocuk işçiliği, dilencilik, çocuk yaşta evlilikler gibi olumsuz başa çıkma uygulamaları artıyor. Zaten hassas durumda olan ev sahibi topluluklarda istihdam, toprak, evsel su ve enerji için yaşanan rekabet, toplulukların bu denli yüksek sayılarla baş edebilme ve mültecilere sağladıkları desteği sürdürme becerilerini zorluyor” denildi. ANKA
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nden yapılan açıklamada, Suriye’deki çatışmadan komşu ülkelere kaçan mültecilerin sayısının 4 milyonu geçtiği belirtilerek, “Bu durum krizin neredeyse çeyrek yüzyıldır UNHCR’nin yetki alanındaki, tek başına dünyadaki en büyük mülteci krizi olduğunu teyit ediyor.
Artan Çatışmalardan kaçan Suriyeliler, 2015 Haziran ayında Türkiye’nin güneydoğusundaki Şanlıurfa ilinde Akçakale sınır geçişindeki yıkılmış sınır tellerinden telaşla geçiyor. Ayrıca buna ek olarak, en az 7.6 milyon kişi Suriye içinde yerlerinden edilmiş durumda; bu insanların çoğu zor koşullarda ve ulaşması zor yerlerde yaşıyor” denildi.
Bunların, bir nesilde tek bir çatışma nedeniyle yerinden edilmiş en büyük mülteci nüfusu olduğunu belirten BM Mülteciler Yüksek Komiseri António Guterres, “Dünyanın desteğine ihtiyaç duyan; fakat bunun yerine çok kötü şartlarda yaşayan ve daha da çok fakirliğe sürüklenen bir nüfus. Kötüleşen koşullar artan sayıda insanın Avrupa’ya ve daha da öteye doğru hareket etmesine neden oluyor. Fakat çok büyük çoğunluk bölgede kalıyor. Biz mültecilerin ve onlara ev sahipliği yapan yerel halkın daha da fazla umutsuzluğa sürüklenmesine izin vermeyi göze alamayız” ifadelerini kullandı.
2015 yılı sonuna kadar sayının yaklaşık 4.27 milyona ulaşmasının beklendiği söylenen açıklamada, “Trajik şekilde ve 5. yılında olan Suriye’deki savaşın sona ereceği ufukta görünmezken, kriz yoğunlaşıyor ve mültecilerin sayısı artıyor. Mültecilerin toplam sayısının 4 milyonu geçtiği bu dönüm noktası, sayının 3 milyona ulaşmasının üzerinden neredeyse 10 ay sonra gerçekleşiyor” denildi.
Türkiye’nin dünyadaki en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke olduğu belirtilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
“Şu anda bölgedeki Suriyeli mültecilerin tamamının, yaklaşık yüzde 45’ine ev sahipliği yapıyor. Haziran 2015’te gerçekleşen mülteci akınlarında, 24 den fazla insan Tel Abyad ve kuzey Suriye’nin diğer yerlerinden Türkiye geldi. 4 milyon sayısı, Türkiye’deki 1 milyon 805 bin 255, Irak’taki 249 bin 726, Ürdün’deki 629 bin 128, Mısır’daki 132 bin 375 Lübnan’daki 1 milyon 172 bin 753 ve Kuzey Afrika’da diğer yerlerdeki 24 bin 55 Suriyeli mülteciyi kapsıyor. Bu sayıya, Avrupa’daki 270 binden fazla sığınma başvuru sahibi Suriyeli ve bölgeden üçüncü ülkelere yerleştirilmiş olan binlerce Suriyeli dahil değil.”
Açıklamada, Ürdün’de kampların dışında yaşayan mültecilerin yaklaşık yüzde 86’sının, günde 3.2 ABD Doları olan fakirlik sınırının altında yaşadığı bilgisi verilerek, “Lübnan’da ise mültecilerin yüzde 55’i standartların altında olan barınaklarda hayatını sürdürüyor. Kriz sürüp giderken, bölgede eve geri dönme umudu zayıflıyor. Mülteciler yoksullaşıyor ve çocuk işçiliği, dilencilik, çocuk yaşta evlilikler gibi olumsuz başa çıkma uygulamaları artıyor. Zaten hassas durumda olan ev sahibi topluluklarda istihdam, toprak, evsel su ve enerji için yaşanan rekabet, toplulukların bu denli yüksek sayılarla baş edebilme ve mültecilere sağladıkları desteği sürdürme becerilerini zorluyor” denildi. ANKA