AB Göç Gündeminin benimsenmesinin arifesinde UNICEF bir açıklama yaparak, göçmen çocukların haklarının ve esenliklerinin Avrupa göç politikasının merkezine yerleştirilmesi ve bu değerlerin Avrupa Birliği’ne rehberlik etmesi çağrısında bulundu.
UNICEF’ten yapılan yazılı açıklamada, bu yıl Akdeniz yoluyla göç girişimlerinde kaybedilen insan sayısının daha şimdiden geçen yılın aynı dönemine göre 50 kat daha fazla olduğu belirtilerek, havaların ısınmasıyla birlikte bu tehlikeli yolculuğa çıkan çocuk sayısının artmasının beklendiği kaydedildi.
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan UNICEF Genel Direktör Yardımcısı Yoka Brandt, “Göçmen çocukları pençesine alan bu insanlık trajedisinin etkileri Akdeniz kıyılarının ötesine geçmektedir. Bu çocuklar, nerede olurlarsa olsunlar, evlerinden ayrılmışken, denizde yol alırken, Avrupa ya da başka ülkelerin kıyılarındayken, her durumda korunma ve bakım haklarına sahiptirler.Göç arttıkça, Avrupa Birliği bu durumu vesile sayarak kendi yasalarını ve sımsıkı sahiplendiği değerleri göçmen çocukların ve ailelerinin haklarını gerçek anlamda gözetmek üzere yaşama geçirebilir ve bu açıdan tüm dünyaya örnek olabilir” dedi.
Halihazırdaki AB ortak koruma çerçevesi söz konusu olduğunda çocukların çoğu kez yasalardaki, politikalardaki ve uygulamalardaki boşluklara düştüğü belirtilen açıklamada, “Çocuk göçmenlerin adalete, eğitime ve sağlık hizmetlerine erişimleri sınırlıdır. Gözaltına alınma ve sınır dışı edilme, toplu halde ülkeden çıkartılma gibi uygulamalara maruz kalabilmekte, AB bölgesine girdiklerinde yaşamlarını tehdit eden sınır kontrol uygulamalarıyla karşılaşabilmektedir” denildi.
UNICEF, AB tarafından 13 Mayıs’ta benimsenmesi beklenen Göç Gündeminin, çocukların korunmasına yönelik AB güvencelerinin daha da güçlendirilmesi için bir vesile oluşturabileceğine inanıldığı aktarılan açıklamada, “Bunun nasıl gerçekleşebileceğine ilişkin öneriler ise Entegre çocuk koruma sistemlerinde eşgüdüm ve işbirliği için AB kılavuzları belgesinde yer almaktadır” ifadeleri kullanıldı.
UNICEF’in çocukların yüksek yararını gözeterek AB’ye çocuk göçmenleri korumak için 10 maddelik bir planı rehber olarak kullanma çağrısında bulunduğu belirtilirken şu maddeler şu şekilde sıralandırıldı:
“1. Göçmen çocukların hepsinin, her durumda, öncelikle ve en başta BM Çocuk Haklarına dair Sözleşmede yer alan haklara sahip kişiler olarak tanınmaları ve kendilerine böyle davranılması.
2. Göçten etkilenen çocukların haklarının güvence altına alınması ve korunması için, AB Kaçakçılıkla Mücadele Direktifi ve Stratejisinin tutarlı biçimde izlenmesi ve yaşama geçirilmesi dâhil olmak üzere mevcut yasaların ve politikaların uygulanması; burada önlemeye, talebin azaltılmasına, çocuk mağdurları sömüren ve istismar edenlerin kovuşturulmalarına özel olarak önem verilmesi.
3. Alınacak tüm kararlarda yetkili merciler temel olarak Çocuk Haklarına dair Sözleşmeyi esas almalı, çocuğun yüksek yararını gözetmelidir. Uluslararası koruma, ikamet izni başvurularını kabul ya da reddetme, başka bir ülkeye aktarma ya da ülkeye geri gönderme gibi başlıklarda alınacak kararlar da bu kapsamdadır.
4. Entegre çocuk koruma sistemlerinin pekiştirilmesiyle, koruma standartlarının daha ileriye götürülmesi bağlamında AB ölçeğinde harekete geçilmesiyle göçmen çocukların korunması, Avrupa Komisyonu ‘Entegre çocuk Koruma Sistemleri’ kılavuzlarında önerildiği gibi sınır ötesi koruma ihtiyaçlarının karşılanması.
5. Çocukların gözaltı merkezlerinde tutulmaması ve göçle ilgili işlemler açısından ailelerinden ayrılmaması.
6. Denizlerdeki arama ve kurtarma çalışmalarında, yaşam kurtarma ve koruma açısından Uluslararası Deniz Hukuku’nun ve yerleşik adetlerin gözetilmesi.
7. Arama ve kurtarma çalışmaları sırasında ve sonrasında, her durumda, çocuklara ve hamile kadınlara özel bakım ve özen gösterilmelidir.
8. Ebeveynlerinin hukuksal statüsü ne olursa olsun tüm çocukların kaliteli eğitime, zihinsel sağlık alanındakiler dâhil sağlık hizmetlerine, sosyal korumaya ve adalete eşit erişimi sağlanmalıdır.
9. Kendilerinin ya da ebeveynlerinin ülkesi, kalınan yer, göç statüsü ya da ırk gözetilmeksizin tüm çocuklara eşit ve ilkeli koruma sağlanması.
10. İnsanların kendi evlerinden ayrılmalarının temeldeki nedenlerinin, risk azaltma, acil durum yardımları ve kalkınma boyutlarını da içeren kapsamlı yaklaşımlarla ele alınması.
UNICEF BM Göç Örgütü olarak Uluslararası Göç Örgütü ve diğer BM kuruluşlarıyla birlikte, yaşamların kurtarılabilmesi ve ihtiyaç içinde olanların korunması adına Avrupa Birliği içinde sorumlulukların daha adil biçimde paylaşılması, nerede giderlerse gitsinler göçmenleri kötüleyip aşağılayan ırkçı ve yabancı düşmanı retoriğe karşı mücadele edilmesi çağrısında bulunmaktadır.” ANKA
UNICEF’ten yapılan yazılı açıklamada, bu yıl Akdeniz yoluyla göç girişimlerinde kaybedilen insan sayısının daha şimdiden geçen yılın aynı dönemine göre 50 kat daha fazla olduğu belirtilerek, havaların ısınmasıyla birlikte bu tehlikeli yolculuğa çıkan çocuk sayısının artmasının beklendiği kaydedildi.
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan UNICEF Genel Direktör Yardımcısı Yoka Brandt, “Göçmen çocukları pençesine alan bu insanlık trajedisinin etkileri Akdeniz kıyılarının ötesine geçmektedir. Bu çocuklar, nerede olurlarsa olsunlar, evlerinden ayrılmışken, denizde yol alırken, Avrupa ya da başka ülkelerin kıyılarındayken, her durumda korunma ve bakım haklarına sahiptirler.Göç arttıkça, Avrupa Birliği bu durumu vesile sayarak kendi yasalarını ve sımsıkı sahiplendiği değerleri göçmen çocukların ve ailelerinin haklarını gerçek anlamda gözetmek üzere yaşama geçirebilir ve bu açıdan tüm dünyaya örnek olabilir” dedi.
Halihazırdaki AB ortak koruma çerçevesi söz konusu olduğunda çocukların çoğu kez yasalardaki, politikalardaki ve uygulamalardaki boşluklara düştüğü belirtilen açıklamada, “Çocuk göçmenlerin adalete, eğitime ve sağlık hizmetlerine erişimleri sınırlıdır. Gözaltına alınma ve sınır dışı edilme, toplu halde ülkeden çıkartılma gibi uygulamalara maruz kalabilmekte, AB bölgesine girdiklerinde yaşamlarını tehdit eden sınır kontrol uygulamalarıyla karşılaşabilmektedir” denildi.
UNICEF, AB tarafından 13 Mayıs’ta benimsenmesi beklenen Göç Gündeminin, çocukların korunmasına yönelik AB güvencelerinin daha da güçlendirilmesi için bir vesile oluşturabileceğine inanıldığı aktarılan açıklamada, “Bunun nasıl gerçekleşebileceğine ilişkin öneriler ise Entegre çocuk koruma sistemlerinde eşgüdüm ve işbirliği için AB kılavuzları belgesinde yer almaktadır” ifadeleri kullanıldı.
UNICEF’in çocukların yüksek yararını gözeterek AB’ye çocuk göçmenleri korumak için 10 maddelik bir planı rehber olarak kullanma çağrısında bulunduğu belirtilirken şu maddeler şu şekilde sıralandırıldı:
“1. Göçmen çocukların hepsinin, her durumda, öncelikle ve en başta BM Çocuk Haklarına dair Sözleşmede yer alan haklara sahip kişiler olarak tanınmaları ve kendilerine böyle davranılması.
2. Göçten etkilenen çocukların haklarının güvence altına alınması ve korunması için, AB Kaçakçılıkla Mücadele Direktifi ve Stratejisinin tutarlı biçimde izlenmesi ve yaşama geçirilmesi dâhil olmak üzere mevcut yasaların ve politikaların uygulanması; burada önlemeye, talebin azaltılmasına, çocuk mağdurları sömüren ve istismar edenlerin kovuşturulmalarına özel olarak önem verilmesi.
3. Alınacak tüm kararlarda yetkili merciler temel olarak Çocuk Haklarına dair Sözleşmeyi esas almalı, çocuğun yüksek yararını gözetmelidir. Uluslararası koruma, ikamet izni başvurularını kabul ya da reddetme, başka bir ülkeye aktarma ya da ülkeye geri gönderme gibi başlıklarda alınacak kararlar da bu kapsamdadır.
4. Entegre çocuk koruma sistemlerinin pekiştirilmesiyle, koruma standartlarının daha ileriye götürülmesi bağlamında AB ölçeğinde harekete geçilmesiyle göçmen çocukların korunması, Avrupa Komisyonu ‘Entegre çocuk Koruma Sistemleri’ kılavuzlarında önerildiği gibi sınır ötesi koruma ihtiyaçlarının karşılanması.
5. Çocukların gözaltı merkezlerinde tutulmaması ve göçle ilgili işlemler açısından ailelerinden ayrılmaması.
6. Denizlerdeki arama ve kurtarma çalışmalarında, yaşam kurtarma ve koruma açısından Uluslararası Deniz Hukuku’nun ve yerleşik adetlerin gözetilmesi.
7. Arama ve kurtarma çalışmaları sırasında ve sonrasında, her durumda, çocuklara ve hamile kadınlara özel bakım ve özen gösterilmelidir.
8. Ebeveynlerinin hukuksal statüsü ne olursa olsun tüm çocukların kaliteli eğitime, zihinsel sağlık alanındakiler dâhil sağlık hizmetlerine, sosyal korumaya ve adalete eşit erişimi sağlanmalıdır.
9. Kendilerinin ya da ebeveynlerinin ülkesi, kalınan yer, göç statüsü ya da ırk gözetilmeksizin tüm çocuklara eşit ve ilkeli koruma sağlanması.
10. İnsanların kendi evlerinden ayrılmalarının temeldeki nedenlerinin, risk azaltma, acil durum yardımları ve kalkınma boyutlarını da içeren kapsamlı yaklaşımlarla ele alınması.
UNICEF BM Göç Örgütü olarak Uluslararası Göç Örgütü ve diğer BM kuruluşlarıyla birlikte, yaşamların kurtarılabilmesi ve ihtiyaç içinde olanların korunması adına Avrupa Birliği içinde sorumlulukların daha adil biçimde paylaşılması, nerede giderlerse gitsinler göçmenleri kötüleyip aşağılayan ırkçı ve yabancı düşmanı retoriğe karşı mücadele edilmesi çağrısında bulunmaktadır.” ANKA