Yükselen piyasaların FED’in faiz artırımı için hazırlandığı belirtilirken bu ekonomilerce alınabilecek önlemler de tartışılıyor. Financial Times Gazetesi, “Yükselen piyasalar FED’in zorlu testine hazırlanıyor” derken büyük ve ani bir faiz artırımı durumunda sermaye çıkışlarını önlemek için sermaye kontrollerinin getirilmesi olasılığı üzerinde duruyor. Bu çerçevede Türkiye’nin “makro ihtiyati” önlemlere başvurabileceği görüşüne de yer veriliyor.
İngiliz ekonomi gazetesi Financial Times, “Dünya Kupası Finali öncesi futbolcular gibi yükselen piyasalardaki merkez bankacıları, kariyerlerinin en büyük testi için hazırlanıyor, yani ABD’nin FED’inin 10 yıla yakın bir sürede ilk faiz artırımı” sözleriyle girdiği “Yükselen piyasalar FED’in zorlu testine hazırlanıyor” başlıklı haberinde FED’in o yöndeki bir adım ne zaman atacağı konusundaki belirsizlik sürse de FED Başkanı Janet Yellen’in ABD ekonomisinin güçleneceği ve faizlerin muhtemelen bu yıl artacağını düşünmeye devam ettiğini belirtiyor.
İktisatçıların FED faiz artırdığında Latin Amerika ve Asya’dan büyük sermaye çıkışlarının tetikleneceğine inandıklarını kaydeden gazete, yükselen piyasaların merkez bankalarının ilk “savunma” önlemlerinin faiz artırımlarını da içerdiğini anlatıyor.
FT, faiz artırımı baskılarının ise ülkeler arasında farklılıkları göstereceğini belirttiği haberinde yükselen piyasaların bazılarının son yıllarda biriktirdikleri büyük miktardaki rezervlere de dikkat çekiyor ve IMF’ye dayanarak bu rezervlerin halen 7.74 trilyon doları bulduğunun altını çiziyor.
Ancak iktisatçıların genellikle keskin bir satışı durdurmak için rezervlerle yerli para alma yönteminin ne kadar yarayacağı konusunda kuşkuları bulunsa da yükselen piyasalardaki birçok merkez bankacının hala dövize müdahalenin oynaklığın azalmasına katkıda bulunabileceğine inandığı kaydediliyor.
Daha dramatik bir adımın ise yabancı yatırımcıların paralarını çekme kabiliyetini kısıtlayan sermaye kontrollerinin olacağı ancak bu tür önlemlerin genellikle uluslararası örgütlerce olumlu karşılanmadığına dikkat çekiliyor.
Bu çerçevede haberde Uluslararası Finans Enstitüsü Baş Ekonomisti Charles Collyns’in "büyük bir stres altında olunduğu ve başka seçenek bulunmadığı durumlar dışında sermaye kontrollerinin maliyetlerinin kazançları aştığını” düşündüğünü anlatıldıktan sonra şöyle devam ediliyor:
“Ancak iktisatçılar, FED büyük veya ani bir hareketle sürpriz yaparsa maliyet-kazanç analizinin değişebileceğine de inanıyor. Sayın Collyns, ‘önemli miktarda stresi görebiliriz (ve) başka merkez bankaları daha ihtiyatlı iken faizlerin düşürülmesi için büyük bir siyasi baskının altına girmiş olan Türkiye gibi bir ülkenin makro ihtiyati önlemlere başvurması benim için sürpriz olmaz’ diyor.”ANKA
İngiliz ekonomi gazetesi Financial Times, “Dünya Kupası Finali öncesi futbolcular gibi yükselen piyasalardaki merkez bankacıları, kariyerlerinin en büyük testi için hazırlanıyor, yani ABD’nin FED’inin 10 yıla yakın bir sürede ilk faiz artırımı” sözleriyle girdiği “Yükselen piyasalar FED’in zorlu testine hazırlanıyor” başlıklı haberinde FED’in o yöndeki bir adım ne zaman atacağı konusundaki belirsizlik sürse de FED Başkanı Janet Yellen’in ABD ekonomisinin güçleneceği ve faizlerin muhtemelen bu yıl artacağını düşünmeye devam ettiğini belirtiyor.
İktisatçıların FED faiz artırdığında Latin Amerika ve Asya’dan büyük sermaye çıkışlarının tetikleneceğine inandıklarını kaydeden gazete, yükselen piyasaların merkez bankalarının ilk “savunma” önlemlerinin faiz artırımlarını da içerdiğini anlatıyor.
FT, faiz artırımı baskılarının ise ülkeler arasında farklılıkları göstereceğini belirttiği haberinde yükselen piyasaların bazılarının son yıllarda biriktirdikleri büyük miktardaki rezervlere de dikkat çekiyor ve IMF’ye dayanarak bu rezervlerin halen 7.74 trilyon doları bulduğunun altını çiziyor.
Ancak iktisatçıların genellikle keskin bir satışı durdurmak için rezervlerle yerli para alma yönteminin ne kadar yarayacağı konusunda kuşkuları bulunsa da yükselen piyasalardaki birçok merkez bankacının hala dövize müdahalenin oynaklığın azalmasına katkıda bulunabileceğine inandığı kaydediliyor.
Daha dramatik bir adımın ise yabancı yatırımcıların paralarını çekme kabiliyetini kısıtlayan sermaye kontrollerinin olacağı ancak bu tür önlemlerin genellikle uluslararası örgütlerce olumlu karşılanmadığına dikkat çekiliyor.
Bu çerçevede haberde Uluslararası Finans Enstitüsü Baş Ekonomisti Charles Collyns’in "büyük bir stres altında olunduğu ve başka seçenek bulunmadığı durumlar dışında sermaye kontrollerinin maliyetlerinin kazançları aştığını” düşündüğünü anlatıldıktan sonra şöyle devam ediliyor:
“Ancak iktisatçılar, FED büyük veya ani bir hareketle sürpriz yaparsa maliyet-kazanç analizinin değişebileceğine de inanıyor. Sayın Collyns, ‘önemli miktarda stresi görebiliriz (ve) başka merkez bankaları daha ihtiyatlı iken faizlerin düşürülmesi için büyük bir siyasi baskının altına girmiş olan Türkiye gibi bir ülkenin makro ihtiyati önlemlere başvurması benim için sürpriz olmaz’ diyor.”ANKA