Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Hamza Ağca düzenlediği basın toplantısında bir hastanın 5 dakika da muayene edilemeyeceğini söyleyerek, “Hasta randevularında hastalara ve bizden hizmet bekleyenlere yeterli süre ayırmamıza olanak sağlayacak düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz” dedi.
Hekimlik yapmak her
geçen gün zorlaşıyor
Ağca, “Türkiye'de hekimlik yapmak her geçen gün zorlaşıyor. Biz hekimler, hasta haklarını ve hekimlik değerlerini erozyona uğratan yasal düzenlemeler ve uygulamalarla sıklıkla karşı karşıya geliyoruz. Hekimlik mesleğini uygulamaya çalıştığımız işyerlerimizde yaşadığımız sorunlar her geçen gün daha da artıyor” diye konuştu.
Hekimlik kan
kaybediyor
“Her yeni gün bir öncekini aratan uygulamalarla karşılaşıyoruz” diyen Ağca, hekimliğin her gün kan kaybettiğini vurguladı. “Nitelikli sağlık hizmeti sunabilmenin koşulları daha fazla tahrip ediliyor. On dört yıldır sürdürülen Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlıkta poliklinik sayılarından acil başvurularına, ameliyatlardan BT, MR çekimlerine kadar her parametrede rekor artışlar gerçekleşirken, bu on dört yıl boyunca hiç artmayan, artmak bir yana daha da azalan bir parametre var” ifadesini kullandı.
Hastaya süre ayırmadan ve yüz yüze
görüşmeden hastalığını bilemeyiz
Ağca, “Biz hekimler binlerce yıllık mesleki deneyimimizle gayet iyi biliyoruz ki; hastalıkların tanısını koyabilmek için bize yol gösteren en önemli araç, muayenenin başlangıcında hastamızla yaptığımız ayrıntılı görüşme sonucu elde ettiğimiz hastanın/hastalığının öyküsü, mevcut ya da geçmiş hastalıkları hakkında edindiğimiz bilgiler, yani “anamnez”dir. Tıp bilimi ve tıbbi teknoloji yıllar içinde ne kadar gelişmiş olursa olsun, bir hekimin hastasına yeterli süre ayırmadan ve ayrıntılı bir anamnez almadan doğru teşhis koyması ve doğru tedavi uygulaması mümkün değil” ifadelerine yer verdi.
Hekimlikte süre
felakettir
Hekimlikte süratin felaket olduğunun altını çizen Ağca, şunları kaydetti: “Oysa bugün biz hekimler ister birinci basamak, ister ikinci basamakta, ister kamuda, ister özelde hekimlik yapıyor olalım, her geçen gün, daha fazla hastayı, daha kısa sürede, doğru düzgün anamnez almaya bile vakit bulamadan muayene ve tedavi etmeye zorlanıyoruz. Buna karşılık politikacılar “Biz gerekli düzenlemeleri yaptık ama doktorlar hastalara ilgi göstermiyor, yeterli süre ayırmıyor” şeklinde açıklama yaptı.
Günde 150 hastaya bakan bir hekim
bir hastaya ne kadar zaman ayırabilir?
Ağca, “Gerçekte telefonla randevu sisteminde hastaya ayrılan süre on dakikayı bile bulmuyor. Randevusuz hastalar da eklenince hasta başına düşen toplam süre beş dakikaya kadar iniyor. Günde yüz, yüz elli hasta bakmaya zorlanan bir hekim hastaya ne kadar zaman ayırabilir ki?
Acil servislere başvuru sayısının nüfusundan fazla olduğu bir ülke haline gelen Türkiye'de hekimlerin aşırı iş yükü ve hasta değerlendirmede yeterli süre ayrılamaması hasta güvenliğini tehlikeye atan etkenlerin başında geliyor” dedi.
İyi hekimlik yaparak nitelikli
sağlık hizmeti üretmek istiyoruz
Ağca konuşmasına şöyle devam etti: “Sağlıkta Dönüşüm Programı ve izlenen sağlık politikası ile nitelikli bir hekimliğin gerçekleşeceği çalışma koşullarına ulaşmak zorlaşıyor. Her şeye rağmen, 14 Mart Tıp Bayramı'na giderken; hastalarımızdan ayrıntılı bir görüşmeyle anamnez alabilmemize, gerekli muayeneleri, tanı ve tedaviye ilişkin bilgilendirmeyi, sağlık eğitimini yapabilmemize, hizmet verdiğimiz insanlarımızla sağlıklı bir iletişim kurabilmemize, hasta randevularında hastalara ve bizden hizmet bekleyenlere yeterli süre ayırmamıza olanak sağlayacak düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz. İyi hekimlik yaparak nitelikli sağlık hizmeti üretmek istiyoruz. Hekimlik ve insanlık değerlerini yükseltecek sağlık politikaları istiyoruz.” Hüseyin Karataş
Hekimlik yapmak her
geçen gün zorlaşıyor
Ağca, “Türkiye'de hekimlik yapmak her geçen gün zorlaşıyor. Biz hekimler, hasta haklarını ve hekimlik değerlerini erozyona uğratan yasal düzenlemeler ve uygulamalarla sıklıkla karşı karşıya geliyoruz. Hekimlik mesleğini uygulamaya çalıştığımız işyerlerimizde yaşadığımız sorunlar her geçen gün daha da artıyor” diye konuştu.
Hekimlik kan
kaybediyor
“Her yeni gün bir öncekini aratan uygulamalarla karşılaşıyoruz” diyen Ağca, hekimliğin her gün kan kaybettiğini vurguladı. “Nitelikli sağlık hizmeti sunabilmenin koşulları daha fazla tahrip ediliyor. On dört yıldır sürdürülen Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlıkta poliklinik sayılarından acil başvurularına, ameliyatlardan BT, MR çekimlerine kadar her parametrede rekor artışlar gerçekleşirken, bu on dört yıl boyunca hiç artmayan, artmak bir yana daha da azalan bir parametre var” ifadesini kullandı.
Hastaya süre ayırmadan ve yüz yüze
görüşmeden hastalığını bilemeyiz
Ağca, “Biz hekimler binlerce yıllık mesleki deneyimimizle gayet iyi biliyoruz ki; hastalıkların tanısını koyabilmek için bize yol gösteren en önemli araç, muayenenin başlangıcında hastamızla yaptığımız ayrıntılı görüşme sonucu elde ettiğimiz hastanın/hastalığının öyküsü, mevcut ya da geçmiş hastalıkları hakkında edindiğimiz bilgiler, yani “anamnez”dir. Tıp bilimi ve tıbbi teknoloji yıllar içinde ne kadar gelişmiş olursa olsun, bir hekimin hastasına yeterli süre ayırmadan ve ayrıntılı bir anamnez almadan doğru teşhis koyması ve doğru tedavi uygulaması mümkün değil” ifadelerine yer verdi.
Hekimlikte süre
felakettir
Hekimlikte süratin felaket olduğunun altını çizen Ağca, şunları kaydetti: “Oysa bugün biz hekimler ister birinci basamak, ister ikinci basamakta, ister kamuda, ister özelde hekimlik yapıyor olalım, her geçen gün, daha fazla hastayı, daha kısa sürede, doğru düzgün anamnez almaya bile vakit bulamadan muayene ve tedavi etmeye zorlanıyoruz. Buna karşılık politikacılar “Biz gerekli düzenlemeleri yaptık ama doktorlar hastalara ilgi göstermiyor, yeterli süre ayırmıyor” şeklinde açıklama yaptı.
Günde 150 hastaya bakan bir hekim
bir hastaya ne kadar zaman ayırabilir?
Ağca, “Gerçekte telefonla randevu sisteminde hastaya ayrılan süre on dakikayı bile bulmuyor. Randevusuz hastalar da eklenince hasta başına düşen toplam süre beş dakikaya kadar iniyor. Günde yüz, yüz elli hasta bakmaya zorlanan bir hekim hastaya ne kadar zaman ayırabilir ki?
Acil servislere başvuru sayısının nüfusundan fazla olduğu bir ülke haline gelen Türkiye'de hekimlerin aşırı iş yükü ve hasta değerlendirmede yeterli süre ayrılamaması hasta güvenliğini tehlikeye atan etkenlerin başında geliyor” dedi.
İyi hekimlik yaparak nitelikli
sağlık hizmeti üretmek istiyoruz
Ağca konuşmasına şöyle devam etti: “Sağlıkta Dönüşüm Programı ve izlenen sağlık politikası ile nitelikli bir hekimliğin gerçekleşeceği çalışma koşullarına ulaşmak zorlaşıyor. Her şeye rağmen, 14 Mart Tıp Bayramı'na giderken; hastalarımızdan ayrıntılı bir görüşmeyle anamnez alabilmemize, gerekli muayeneleri, tanı ve tedaviye ilişkin bilgilendirmeyi, sağlık eğitimini yapabilmemize, hizmet verdiğimiz insanlarımızla sağlıklı bir iletişim kurabilmemize, hasta randevularında hastalara ve bizden hizmet bekleyenlere yeterli süre ayırmamıza olanak sağlayacak düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz. İyi hekimlik yaparak nitelikli sağlık hizmeti üretmek istiyoruz. Hekimlik ve insanlık değerlerini yükseltecek sağlık politikaları istiyoruz.” Hüseyin Karataş