Geldiğimiz noktada kamu dışı personel olarak istihdam edilmiş olan birçok hekim ve aile sağlığı çalışanının da bazı sözleşmeli personellere kadro verilmesinin yüksek sesle konuşulduğu bugünlerde sürece dahil edilmesi Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu olarak temel talebimiz. Üstelik bu durum mevcut işleyişi hiçbir şekilde olumsuz etkilemeyeceği gibi sosyal güvenlik masraflarını düşürmek suretiyle bütçeye katkı sağlayacak” ifadelerini kullandı.
Aile hekimi sistemi 2005 yılından beri uygulanıyor
Aile Hekimliği sisteminin ülkemizde 5258 sayılı kanun ve bağlı yönetmelikler ile düzenlenmiş bir sistem olarak 2005 yılından bu yana uygulandığını hatırlatan Erdoğan, “Geldiğimiz noktada Aile Hekimliği uygulamasının temel amacı ve görevi olan kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri konusunda ülkemiz belki de tüm dünyada en hızlı ilerleme kaydeden ülke oldu. Özellikle bağışıklama hizmetleri açısından yüzde 90’ların üzerinde ki aşılama oranları ile tüm dünyada ülkemizin parmakla gösterilen bir ülke haline gelmesindeki başrol aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarına aittir” dedi.
Erdoğan, “Tüm üstün çabaya rağmen sistemin içindeki arkadaşlarımız açısından tablo çok da iç açıcı değil. Sağlıkta şiddet başta olmak üzere çalışanların özlük haklarının eksikliği, ücretlendirme karmaşası, yıllık ücretli izin hakkının olmayışı, cezai yaptırımlar öngören hukuksuz yönetmelikler gibi pek çok konu da geçen yaklaşık 18 yıla rağmen çözüme kavuşturulamadı. Öyle ki halihazırda kamu personeli olmadığı için ‘Kamu dışı’ olarak adlandırılan kadrolara atanmış hekim arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlarımız ülkenin en iyi üniversitelerine en yüksek puanlarla girmiş ancak geçen bunca zamana rağmen kendilerine Anayasal bir hak olan iş güvencesi dahi reva görüldü. Yani bu kişilerden hekim ihtiyacı olması nedeniyle görev yapması istenmiş ancak kamu çalışanı olmaları için kadro verilmedi” açıklamasını yaptı. Adem Kesenek