KESK eylemimnde, “Kadına yönelik şiddet, taciz ve cinayetlerin arttığı bir dönemde kadın mücadelesinin öncülüğünü yapan KESK’i engellemeye yönelik bu operasyonu ve tutuklamaları kınıyoruz” denildi
KESK’e bağlı sendikalar, gözaltı ve tutuklamaları protesto için eylem yaptı. Eylemde, Gaziantep Şubeleri adına konuşan Eğitim Sen Şube Başkanı Ömer Faruk Koç
“8 Mart’ın resmi tatil olması” temel talebi ile mücadele programımızı ilan ettiğimiz bir dönemde, 2009 yılından beri süren bir soruşturma gerekçe gösterilerek Kadın yönetici ve üyelerimize yönelik bu “operasyon” manidardır. Kadına yönelik şiddet, taciz ve cinayetlerin arttığı bir dönemde kadın mücadelesinin öncülüğünü yapan KESK’i engellemeye yönelik bu operasyonu ve tutuklamaları kınıyoruz” dedi.
Hiçbir dönemle kıyaslamnmayacak bir kuşatma altındayız
Koç, son yıllarda emek ve demokrasi güçleri olarak hiçbir dönemle kıyaslanmayacak düzeyde bir kuşatma altına alındıklarını, hemen her gün yapılan “operasyon” ve baskınlarla demokrasinin olmazsa olmazı kurumlarından sendikaların, konfederasyonun mücadelesinin engellenmek istendiğini vurgularken, “Son dönemlerde çığırından çıkmış olan gözaltı ve tutuklamalara, suskun ve tepkisiz bir toplum yaratma amaçlı baskılara karşı buradayız. Konfederasyonumuza bağlı sendikalarımızın yönetici ve üyelerinin sendikal faaliyetlerinden dolayı, istifaya zorlama, sürgün, görevden çıkarma gibi engellemelerle karşılaşması sıradan olaylar haline gelmişken çalışanlarımıza kadar uzanan gözaltı ve tutuklama operasyonlarında son dönemde ciddi artışlar yaşanmaktadır” diye konuştu.
Demokrasi ve emek düşmanları
mücadelemizden korkuyor
Eğitim Sen Şube Başkanı Ömer Faruk Koç, “Gözaltına alınan arkadaşlarımız nezdinde; Kadına yönelik her türlü şiddete, ayrımcılığa karşı mücadele edenlere, Grevli toplu sözleşme hakkı engellenmek istenen kamu emekçilerine, Mücadelesinin önüne barajlar kurulmak istenen işçilere,
Kalemini ve onurunu satmayan, gerçeğin peşinde koşan gazetecilere, basın emekçilerine, Doğanın ve hayatın yağma edilmesine karşı mücadele edenlere, Bilimsel, demokratik, parasız, anadilde eğitim mücadelesi veren üniversite gençliğine, Savaşın değil barışın dilinin konuşulmasını isteyen, “Artık yeter kimse ölmesin” diyenlere, faşizme karşı demokrasi, emperyalizme karşı bağımsızlık, baskılara karşı özgürlük, ırkçılığa ve şovenizme karşı halkların kardeşliği için mücadele etmektedir. Bu mücadeleden, demokrasi ve emek düşmanlarının korkması doğaldır” dedi.
8 Mart resmi tatil olsun
“Şafak baskınları ile sürdürülen gözaltlılarla, tutuklamalarla mücadelemiz baskı altına alınmaya, engellenmeye çalışılmaktadır. Bugün burada sorgulanan yalnızca gözaltına alınan arkadaşlarımız değildir.Toplumun tüm muhalif kesimlerini hedefine alan bu politikaların arkasında AKP’nin, emekçilerin giderek genişleyen fiili meşru mücadelesinden duyduğu korku bulunmaktadır” denilen ortak açıklamada, “8 Mart’ın resmi tatil olması temel talebi ile mücadele programımızı ilan ettiğimiz bir dönemde, 2009 yılından beri süren bir soruşturma gerekçe gösterilerek Kadın yönetici ve üyelerimize yönelik bu “operasyon” manidardır. Kadına yönelik şiddet, taciz ve cinayetlerin arttığı bir dönemde kadın mücadelesinin öncülüğünü yapan KESK’i engellemeye yönelik bu operasyonu ve tutuklamaları kınıyoruz” denildi.
Kendisine dokunulduğunda yasaları eğip bükebiliyor
Son olarak yaşanan "MİT olayının" da gündeme getirildiği açıklamada, “Ucu kendisine dokunduğunda yasaları eğip bükerek yargıyı, adaleti işlevsiz hale getirmek isteyenler her zaman olduğu gibi yine gündem saptırmanın peşindedir.
Milyonlarca kamu emekçisini ve ailelerinin yaşamını doğrudan ilgilendiren 4688 Sayılı Yasada değişiklik yapılması uzun bir süredir toplumun gündemindedir. KESK olarak kamu emekçilerini sefalet koşullarına mahkûm etmeyi amaçlayan bu yasa tasarısına karşı mücadeleyi ülke genelinde sürdürüyoruz” denildi.
resim
KESK eyleminde, “AKP’nin büyük baskı ve gözaltı düzenine karşı onurlu ve kararlı duruşumuzdan bir an olsun vazgeçmeyeceğiz. Üyelerimizin yarattığı ortak değerlerimizin ürünü olan fiili ve meşru mücadelemiz tüm yöneticilerimiz gözaltına alınsa dahi sürecektir. Tutuklanan alınan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalı konfederasyonumuz ve bağlı sendikalarımız üzerindeki baskılara, yıldırma ve sindirme uygulamalarına son verilmelidir” denildi.
KESK’e bağlı sendikalar, gözaltı ve tutuklamaları protesto için eylem yaptı. Eylemde, Gaziantep Şubeleri adına konuşan Eğitim Sen Şube Başkanı Ömer Faruk Koç
“8 Mart’ın resmi tatil olması” temel talebi ile mücadele programımızı ilan ettiğimiz bir dönemde, 2009 yılından beri süren bir soruşturma gerekçe gösterilerek Kadın yönetici ve üyelerimize yönelik bu “operasyon” manidardır. Kadına yönelik şiddet, taciz ve cinayetlerin arttığı bir dönemde kadın mücadelesinin öncülüğünü yapan KESK’i engellemeye yönelik bu operasyonu ve tutuklamaları kınıyoruz” dedi.
Hiçbir dönemle kıyaslamnmayacak bir kuşatma altındayız
Koç, son yıllarda emek ve demokrasi güçleri olarak hiçbir dönemle kıyaslanmayacak düzeyde bir kuşatma altına alındıklarını, hemen her gün yapılan “operasyon” ve baskınlarla demokrasinin olmazsa olmazı kurumlarından sendikaların, konfederasyonun mücadelesinin engellenmek istendiğini vurgularken, “Son dönemlerde çığırından çıkmış olan gözaltı ve tutuklamalara, suskun ve tepkisiz bir toplum yaratma amaçlı baskılara karşı buradayız. Konfederasyonumuza bağlı sendikalarımızın yönetici ve üyelerinin sendikal faaliyetlerinden dolayı, istifaya zorlama, sürgün, görevden çıkarma gibi engellemelerle karşılaşması sıradan olaylar haline gelmişken çalışanlarımıza kadar uzanan gözaltı ve tutuklama operasyonlarında son dönemde ciddi artışlar yaşanmaktadır” diye konuştu.
Demokrasi ve emek düşmanları
mücadelemizden korkuyor
Eğitim Sen Şube Başkanı Ömer Faruk Koç, “Gözaltına alınan arkadaşlarımız nezdinde; Kadına yönelik her türlü şiddete, ayrımcılığa karşı mücadele edenlere, Grevli toplu sözleşme hakkı engellenmek istenen kamu emekçilerine, Mücadelesinin önüne barajlar kurulmak istenen işçilere,
Kalemini ve onurunu satmayan, gerçeğin peşinde koşan gazetecilere, basın emekçilerine, Doğanın ve hayatın yağma edilmesine karşı mücadele edenlere, Bilimsel, demokratik, parasız, anadilde eğitim mücadelesi veren üniversite gençliğine, Savaşın değil barışın dilinin konuşulmasını isteyen, “Artık yeter kimse ölmesin” diyenlere, faşizme karşı demokrasi, emperyalizme karşı bağımsızlık, baskılara karşı özgürlük, ırkçılığa ve şovenizme karşı halkların kardeşliği için mücadele etmektedir. Bu mücadeleden, demokrasi ve emek düşmanlarının korkması doğaldır” dedi.
8 Mart resmi tatil olsun
“Şafak baskınları ile sürdürülen gözaltlılarla, tutuklamalarla mücadelemiz baskı altına alınmaya, engellenmeye çalışılmaktadır. Bugün burada sorgulanan yalnızca gözaltına alınan arkadaşlarımız değildir.Toplumun tüm muhalif kesimlerini hedefine alan bu politikaların arkasında AKP’nin, emekçilerin giderek genişleyen fiili meşru mücadelesinden duyduğu korku bulunmaktadır” denilen ortak açıklamada, “8 Mart’ın resmi tatil olması temel talebi ile mücadele programımızı ilan ettiğimiz bir dönemde, 2009 yılından beri süren bir soruşturma gerekçe gösterilerek Kadın yönetici ve üyelerimize yönelik bu “operasyon” manidardır. Kadına yönelik şiddet, taciz ve cinayetlerin arttığı bir dönemde kadın mücadelesinin öncülüğünü yapan KESK’i engellemeye yönelik bu operasyonu ve tutuklamaları kınıyoruz” denildi.
Kendisine dokunulduğunda yasaları eğip bükebiliyor
Son olarak yaşanan "MİT olayının" da gündeme getirildiği açıklamada, “Ucu kendisine dokunduğunda yasaları eğip bükerek yargıyı, adaleti işlevsiz hale getirmek isteyenler her zaman olduğu gibi yine gündem saptırmanın peşindedir.
Milyonlarca kamu emekçisini ve ailelerinin yaşamını doğrudan ilgilendiren 4688 Sayılı Yasada değişiklik yapılması uzun bir süredir toplumun gündemindedir. KESK olarak kamu emekçilerini sefalet koşullarına mahkûm etmeyi amaçlayan bu yasa tasarısına karşı mücadeleyi ülke genelinde sürdürüyoruz” denildi.
resim
KESK eyleminde, “AKP’nin büyük baskı ve gözaltı düzenine karşı onurlu ve kararlı duruşumuzdan bir an olsun vazgeçmeyeceğiz. Üyelerimizin yarattığı ortak değerlerimizin ürünü olan fiili ve meşru mücadelemiz tüm yöneticilerimiz gözaltına alınsa dahi sürecektir. Tutuklanan alınan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalı konfederasyonumuz ve bağlı sendikalarımız üzerindeki baskılara, yıldırma ve sindirme uygulamalarına son verilmelidir” denildi.