ANASAYFA arrow right Güncel

Atatürk döneminde yaşanan siyasi krizin benzeri yaşanıyor

Atatürk döneminde yaşanan siyasi krizin benzeri yaşanıyor
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.44
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.44
Milliyetçi Hareket Partisi Gaziantep İl Başkanlığı tarafında düzenlenen Siyasi Gelişmelerle İlgili Bilgilendirme Toplantısı için Gaziantep’e gelen MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Celal Adan, Türkiye’de bugün Cumhuriyet&#82
Milliyetçi Hareket Partisi Gaziantep İl Başkanlığı tarafında düzenlenen Siyasi Gelişmelerle İlgili Bilgilendirme Toplantısı için Gaziantep’e gelen MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Celal Adan, Türkiye’de bugün Cumhuriyet’in ilanından hemen önce Atatürk döneminde yaşanan siyasi krizin bir benzeri, bir tür tıkanıklık yaşandığını vurguladı.

Teymur Otelde düzenlenen kahvaltıda basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.Toplantıya Adan’ın yanı sıra Kahramanmaraş Milletvekili Oğuz Tor, MYK Üyeleri İbrahim Özyavuz, MHP Gaziantep İl Başkanı Muhittin Taşdoğan ve çok sayıda partili katıldı.
Adan, Milliyetçi Hareket Partisi’nin, tepeden inmeci, vatandaştan kopuk siyaset, yöntem ve üslubunu hiçbir zaman benimsemediğini ve hoş görmediğini söyledi. Türkiye’nin, herkesin küçük siyasi hesapları bir tarafa bırakarak milli sorumluluk anlayışı içinde hareket etmesini zorun kılan bir döneme girdiğini belirten Adan, “MHP Türkiye’nin ve Türk milletinin gelecek sigortası ve son direniş burcudur. MHP dik durduğu sürece Türkiye’nin milli birliğini sarsmak bölünmez bütünlüğünü yıkmak, bölücü senaryoları hayata geçirmek mümkün değildir” dedi.
“Türkiye’nin gündemi çok hızlı değişiyor”
Türkiye’de gündemin çok hızlı değiştiğini ifade eden Adan, “1 Kasım seçimlerinden sonra geçen bir yıllık zaman sürecinde Türkiye’de çok önemli gelişmeler olmuş ve 15 Temmuz’da ülkemiz büyük bir felaket atlatmış. Herkes bundan sonra yaşanacak gelişmelerde ki sorumluluğun bütün sonuçlarına katlanacaktır.Türkiye’nin geleceğiyle oynamaktan çekinmeyenlerin, siyasi ikbal hırsıyla Türkiye’ye çok ağır bir ekonomik ve siyasi kriz bedeli ödetmek isteyenlerin, yaptıkları bu kötülüğün hesabı mutlaka sorulacaktır” şeklinde konuştu.
“Hükümet hukukun temel ilkelerinden ayrılmamalı”
Adan, 15 Temmuz’un Türkiye’yi ele geçirme, ardından da bütün tarihi miras ve emanetleri eritme ve yok etme operasyonun silahlı denemesi olduğunu ifade etti.Adan, FETÖ ile mücadelede hükümetin hukukun temel ilkelerinden ayrılmaması gerektiğini de sözlerine ekledi. Adan, “Zabıt katibine, garsona, sıvacıya, hizmetliye, ebe ve hemşireye kadar inen; ama hala siyaset ayağına değmeyen, üst mevkilere dokunmayan FETÖ’yle mücadelenin, bu gidişle inandırıcılığını kaybetmesi olağan ve mümkündür. Bu itibarla hukuk herkese eşit uygulanmalı, aynı ölçü ve dozajda etkisini göstermelidir.Hukukun üstünlüğüne bağlıysak başka türlüsünü düşünmek zaten imkânsızdır.Bir terör örgütüyle mücadelede hatırlı ve iktidara yakın olmak hiç kimseye avantaj sağlamamalı, korumaya almamalıdır. Kimin Bylock’u varsa deşifre edilsin, kim FETÖ’ye yardım ve yataklık yapmışsa gereği eksiksiz ve sonuna kadar yapılsın. Adalet yerini bulmadan hak ve hukuka saygı duyulmadan Türkiye’nin güvencede olması, milli güvenliği tesis etmesi düşünülemeyecektir” diye konuştu.
“Atatürk dönemindeki gibi bir siyasi kriz var”
Türkiye’de bugün Cumhuriyet’in ilanından hemen önce Atatürk döneminde yaşanan siyasi krizin bir benzeri, bir tür tıkanıklık yaşandığını vurgulayan Adan şöyle konuştu: “Bu sürece girilmesi, 2014 yılında Cumhurbaşkanının halkoyuyla seçilmesi sonrasından oluşan erkler belirsizliğinin ve karmaşasının payı vardır. Bundan sonra rejim ve bilhassa Anayasa yamalı bohçaya dönmüştür.Sistemin revizyondan geçirilmesi, her şeyin yeniden tarif edilmesi ve her erkin sınırlarının yeniden tespit ihtiyacı hasıl olmuştur.Parlamenter sistemin revizyonu gerekir derken kastettiğimiz bu gerçekliktir.Sigara tiryakisi gibi hukuksuzluğun bağımlısı haline gelen parlamanter sistem; sağlığına kavuşturulmalı, akciğerleri temizlenmelidir. O halde siyasi tıkanıklığın giderilmesi ve Cumhurbaşkanlığı makamı ile ve iktidarın çözüme sevk edilmesi için zorlayıcı ir demokratik siyasi dalga yaratılmalıdır. MHP bunun için harekete geçmiştir.Mademki yargı erki Anayasa’nın verdiği yetkileri kullanarak üzerine düşeni yapamamaktadır, o halde parlamento devreye girmelidir. İşte bunun içindir ki Sayın Devlet Bahçeli milletin mercii olan parlamentonun devreye girmesini, ardından da halkın reyine müracaat edilmesini meşru bir çözüm yolu olarak göstermiştir.”
“Terörizm, şu anda Türkiye’nin
bir numaralı meselesidir”
Terör konusuna da değinen Adan, “Terörizm şu anda Türkiye’nin bir numaralı meselesidir. Bu belayı def etmeden, bu vahşi saldırganlığı alt etmeden Türkiye’ye huzur yok.Terör Türkiye’yi her gün vurmaktadır.Kanlı örgütler sırayla Türkiye’yi hedef almaktadır.Ülkemiz zorlu, kanlı, şiddeti sürekli artan ölüm kalım mücadelesinin ortasındadır.Terörizm 79 milyon Türk Vatandaşının hayatını zindan çevirmiştir.Kürt kökenli kardeşlerimiz, PKK’nın kanlı saldırılarından ziyadesiyle muzdarip, en fazla şikâyetçi olan insanlarımızdır. Hiçbir Kürt kökenli kardeşimin, elinde silah ve bombayla devlete hücum eden; askerimize, polisimize, korucumuza ve vatandaşlarımıza kıyan, kurşun sıkan kiralık çete PKK’yı arkalanması düşünülemeyecektir. PKK, emperyalizmin iğrenç bir tetikçisidir.PKK, Kürt düşmanlarının, Türkiye’yi hazmedemeyen yedi düvelin, kokuşmuş bir taşeronudur” ifadelerini kullandı.
“Dövizdeki artış her vatandaşımızı vurmaktadır”
Adan son günlerde döviz kurlarındaki anormal oynaklıkların milletin hayat ve refahını düşürdüğünü kaydetti.Türk Lirasının devamlı değer kaybettiğini belirten Adan, doların bir yıl içinde yüzde 19 civarında arttığını bildirdi. Adan, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Ne yapalım dolardaki artış küresel şartlardan kaynaklanıyor” demek de ucuz ve kolaycı bir savunma halidir. Döviz yükselirken Türk Lirası inmektedir.Bunun sonucunda sosyal ve ekonomik maliyetler gittikçe fazlalaşacaktır.İşsizlik resmi olarak yüzde 11,3’e ulaşırken, gerçekte yüzde 20 eşiğine dayanmıştır.Biliyoruz ki, işten artmaz, dişten artar; herkesin tenceresi ise kapalı kaynar.Ancak dişten artan yoktur, artacağı da yoktur.Kapalı kaynayan tencerelerin içinde hayal kırıklıkları, güven kayıpları, azalan umutlar, kabaran borçlar vardır.Milletimiz ekonomik kayıp ve yıkımlardan rahatsız ve şikâyetçidir. Dövizdeki artış her vatandaşımızı vurmaktadır.” Hüseyin Karataş




Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *