Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kültür Sanat ve Turizm Çalışma Grubu Başkanı Yunus Emre Tansü, Dülük Antik Kenti'nin yapılacak çalışmalarla ciddi bir turizm merkezi haline geleceğine inandığını söyledi.
Kent Konseyi Kültür Sanat ve Turizm Çalışma Grubu Başkanı Yunus Emre Tansü, Çevre ve Sağlık Çalışma Grubu Başkanı Ergün Özuslu, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Enformasyon Memuru M. Bülent Öztürk ile Kent Konseyi üyeleri, Dülük Antik Kenti'ndeki kaya mezarlarında incelemelerde bulundu. Dülük Antik Kenti'nin dünyanın en eski yerleşim bölgelerinden birisi olduğunu belirten Kent Konseyi Kültür Sanat ve Turizm Çalışma Grubu Başkanı Yunus Emre Tansü, kaya mezarlıklarının çok bakımsız olduğunu söyledi. Tansü,
Dülük Baba Mesire Alanı'nın yukarı bölümündeki kaya mezarlıklarının tahrip ediliş durumda olduğunu ve çok ciddi bir düzenleme yapılması gerektiğini tespit ettiklerini dile getirdi. Çevre düzenlemesi yaparken dikkat edilmesi gereken konuların olduğuna dikkat çeken Tansü, "Bir şeye dikkat etmek lazım. Burada Gaziantep'e mahsus 3 bin metrekarelik alanda yetişen yabani bir zahter türü var. Bu türün yok edilmemesi gerekiyor. 200-300 kök halinde bulunuyor. Bunun koruma altına alınması gerekiyor. Buraya
makineleri, dozerleri bilinçsiz bir şekilde sokarsak bu zahter türünü yok edebiliriz" dedi.
Jüpitar Tapınağı'nda da incelemelerde bulunduklarını ve kazıların 45 gün devam ettiğini kaydeden Tansü, "Artık bu kazıların Almanlardan alınıp Gaziantep'teki arkeoloji bölümüne verilmesinin zamanı gelmiştir. Çünkü 45 günlüğüne yurt dışından gelen bu ekipler sadece 3-4 göz yeri açabilmişler. Burada yıl boyunca veya 10 ay kazı yapılabilir. Bunu da Gaziantep'teki ve çevre illerdeki Arkeoloji Müzesi ile ilgili kurumlar yapabilir. Jüpiter Tapınağı'nın ciddi olarak ele alınması ve turizme kazandırılması
gerekiyor" diye konuştu.
Dülük Antik Kenti'ndeki Mitras Tapınağı'nın da önemli bir turizm merkezi olabileceğini vurgulayan Tansü şunları söyledi: "Özellikle Romalı askerler burada ibadet ediyorlarmış. Bir dönem Hıristiyanlık ve Zerdüştlük dini kadar yaygın olan 'Mitra' dininin en önemli merkezlerden birisiyiz. Dolayısıyla kaybolan bu dinin merkezini de turizme açacak olursak, dünyanın pek çok yerinden yüz binlerce turist burayı ziyaret edebilir. Ancak burada sıkıntılarımız var. Dülük köyü, Antik Dülük Kenti'nin üzerine kurulmuş durumda. Yeni yapılaşmalarla çarpık yapılaşma var. Tarihi değeri olan yapıların dışında bu çarpık yapılaşmanın
engellenmesi ve Dülük'ün de butik otellerle, turizm merkezleriyle turizme kazandırılmasında büyük bir fayda var. Mağaralar şu anda çok kötü durumda. Çocukların oyun merkezi olmuş ve duvarları tahrip ediliyor. Buraların ciddi bir şekilde ele alınması gerekiyor. Üç koldan yürüyecek bir çalışmaya ihtiyacımız var. Birincisi nekropol alanında, Jüpiter Tapınağı'nda ve bir de Dülük köyünde. Bu üç alandaki birkaç yıllık ciddi çalışmayla burası Ürgüp Göreme gibi turizm merkezi olabilir. Burasının Göreme'den hiçbir eksiği yok, fazlası var. Göreme'daki yeraltı şehri hariç burada de benzeri oluşumlar bulunuyor. Yapılacak çalışmalarla burasının çok ciddi bir turizm merkezi haline geleceğine inanıyorum."
Kent Konseyi Kültür Sanat ve Turizm Çalışma Grubu Başkanı Yunus Emre Tansü, Çevre ve Sağlık Çalışma Grubu Başkanı Ergün Özuslu, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Enformasyon Memuru M. Bülent Öztürk ile Kent Konseyi üyeleri, Dülük Antik Kenti'ndeki kaya mezarlarında incelemelerde bulundu. Dülük Antik Kenti'nin dünyanın en eski yerleşim bölgelerinden birisi olduğunu belirten Kent Konseyi Kültür Sanat ve Turizm Çalışma Grubu Başkanı Yunus Emre Tansü, kaya mezarlıklarının çok bakımsız olduğunu söyledi. Tansü,
Dülük Baba Mesire Alanı'nın yukarı bölümündeki kaya mezarlıklarının tahrip ediliş durumda olduğunu ve çok ciddi bir düzenleme yapılması gerektiğini tespit ettiklerini dile getirdi. Çevre düzenlemesi yaparken dikkat edilmesi gereken konuların olduğuna dikkat çeken Tansü, "Bir şeye dikkat etmek lazım. Burada Gaziantep'e mahsus 3 bin metrekarelik alanda yetişen yabani bir zahter türü var. Bu türün yok edilmemesi gerekiyor. 200-300 kök halinde bulunuyor. Bunun koruma altına alınması gerekiyor. Buraya
makineleri, dozerleri bilinçsiz bir şekilde sokarsak bu zahter türünü yok edebiliriz" dedi.
Jüpitar Tapınağı'nda da incelemelerde bulunduklarını ve kazıların 45 gün devam ettiğini kaydeden Tansü, "Artık bu kazıların Almanlardan alınıp Gaziantep'teki arkeoloji bölümüne verilmesinin zamanı gelmiştir. Çünkü 45 günlüğüne yurt dışından gelen bu ekipler sadece 3-4 göz yeri açabilmişler. Burada yıl boyunca veya 10 ay kazı yapılabilir. Bunu da Gaziantep'teki ve çevre illerdeki Arkeoloji Müzesi ile ilgili kurumlar yapabilir. Jüpiter Tapınağı'nın ciddi olarak ele alınması ve turizme kazandırılması
gerekiyor" diye konuştu.
Dülük Antik Kenti'ndeki Mitras Tapınağı'nın da önemli bir turizm merkezi olabileceğini vurgulayan Tansü şunları söyledi: "Özellikle Romalı askerler burada ibadet ediyorlarmış. Bir dönem Hıristiyanlık ve Zerdüştlük dini kadar yaygın olan 'Mitra' dininin en önemli merkezlerden birisiyiz. Dolayısıyla kaybolan bu dinin merkezini de turizme açacak olursak, dünyanın pek çok yerinden yüz binlerce turist burayı ziyaret edebilir. Ancak burada sıkıntılarımız var. Dülük köyü, Antik Dülük Kenti'nin üzerine kurulmuş durumda. Yeni yapılaşmalarla çarpık yapılaşma var. Tarihi değeri olan yapıların dışında bu çarpık yapılaşmanın
engellenmesi ve Dülük'ün de butik otellerle, turizm merkezleriyle turizme kazandırılmasında büyük bir fayda var. Mağaralar şu anda çok kötü durumda. Çocukların oyun merkezi olmuş ve duvarları tahrip ediliyor. Buraların ciddi bir şekilde ele alınması gerekiyor. Üç koldan yürüyecek bir çalışmaya ihtiyacımız var. Birincisi nekropol alanında, Jüpiter Tapınağı'nda ve bir de Dülük köyünde. Bu üç alandaki birkaç yıllık ciddi çalışmayla burası Ürgüp Göreme gibi turizm merkezi olabilir. Burasının Göreme'den hiçbir eksiği yok, fazlası var. Göreme'daki yeraltı şehri hariç burada de benzeri oluşumlar bulunuyor. Yapılacak çalışmalarla burasının çok ciddi bir turizm merkezi haline geleceğine inanıyorum."
RSS