ANASAYFA arrow right Güncel

Eşitlik ve özgürlük mücadelesini kadın dayanışması ile büyütüyoruz

Eşitlik ve özgürlük mücadelesini kadın dayanışması ile büyütüyoruz
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.49
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.49
Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu Gaziantep Şubesi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla açıklama yaptı.
Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu Gaziantep Şubesi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla açıklama yaptı.
KESK Gaziantep Şubesi adına konuşan Sevgül Özdemir, “Aklımız, emeğimiz ve bedenimiz üzerindeki her türlü baskıya, sömürüye ve şiddete son vermek için sürdürdüğümüz eşitlik ve özgürlük mücadelesini kadın dayanışması ile büyütüyoruz” dedi.
8 Mart’ın temelleri 1857
yılında New York’ta atıldı
Özdemir, “8 Mart’ın direniş ruhunun temelleri 1857 yılında New York kentinde, düşük ücretle, insanlık dışı koşullarda çalışmak zorunda bırakılan emekçi kadınların mücadelesi ile atıldı. Yüzyıllar öncesinden başlayan, her türlü baskıya, şiddete ve ayrımcılığa karşı kadın özgürlük mücadelesi, bugün de devam ediyor. Bu yıl 60 ülkede eş zamanlı kadın eylemleri ve kadın grevleri ile tüm kadınlar birbirimize ses oluyoruz” diye konuştu.
“Dünyanın dört bir yanındaki kız kardeşlerimizle birlikte yükselen faşizme, emek sömürüsüne, erkek-devlet, şiddetine karşı eşitlik ve özgürlük mücadelesini büyütüyoruz” diyen Özdemir, “Cinsiyetçi ideoloji düzenin işleyişinde, kültür, eğitim, medya, aile içinde artarak üretilmeye devam ediyor. Kadın bedeni üzerinden siyaset yapan hükümet ve temsilcileri, kadın adına düşünmekte, karar vermekte ve uygulamakta ısrar ediyor. 8 Mart' ı yasaklayarak, kadınların emeğine saldırarak, kadın örgütlerini kapatarak, cinsiyetçi ve tek tip bir yaşam biçimini dayatarak yükselen kadının eşitlik, özgürlük, kimlik mücadelesini boğmaya çalışıyor” ifadesini kullandı.
Binlerce kadın KHK’larla
meslekten ihraç edildi
Özdemir konuşmasına şöyle devam etti: “15 Temmuz darbe girişimini her türlü dayatmaya bahane olarak kullanan siyasal iktidar gece yarıları çıkardığı KHK' lar ile binlerce kadını mesleğinden ihraç etti. 12 Eylül darbesine rahmet okutan ve 20 Temmuzdan bu yana ilan edilen OHAL' in sınırlarını aşan sıkıyönetim uygulamalarıyla en temel hakların dahi kullanımını hukuksuzca ve keyfiyetle engelliyor. Her kriz döneminde olduğu gibi işsizliğin, yoksulluğun, ayrımcılığın en ağır faturası ise şüphesiz yine kadınlara ödettirilirken bir de esnek ve güvencesiz çalışma ile kadın emeği sermayenin sömürüsüne açılıyor.”
Hukuksuz olarak işten atılan kadınlar
mesleklerine iade edilmeli
OHAL ve KHK rejiminin son bulmasını, haksız hukuksuz yere işten atılan binlerce emekçinin görevine iade edilmesi gerektiğini belirten Özdemir, “Esnek, güvencesiz, kayıt dışı çalışmaya son verilmeli, güvenceli ve insana yakışır çalışma koşulları sağlanmalı. Kadın istihdamının önündeki en büyük engel olan bakım sorumluluğunun erkek-devlet ve işveren tarafından paylaşılmasını sağlayan yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir. Başkanlık dayatmalarından vazgeçilerek tüm kesimlerin hak ve taleplerinin yer aldığı, her türlü ayrımcılığa son verecek, eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir anayasa toplumsal mutabakatla hazırlanmalı. İçeride ve dışarıda yürütülen savaş politikalarından vazgeçilerek halkların bir arada ve eşit yaşadığı barış koşulları oluşturulmalı. Başta KESK' li kadın arkadaşlarımız olmak üzere, muhalif kimliklerinden dolayı hukuksuzca cezaevinde tutulan tüm kadınlar serbest bırakılmalı” dedi. Hüseyin Karataş


Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *