ANASAYFA arrow right Güncel

Geleceğimizi inşa edecek yepyeni bir sıçramanın tam zamanı

Geleceğimizi inşa edecek yepyeni bir sıçramanın tam zamanı
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.49
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.49
“Ekonomik Sorunlar ve Çözüm Önerileri” konulu toplantıda konuşan Maliye Bakanı Naci Ağbal, “11 bin dolar milli geliri 2023 olmuş olmamış fark etmez, hedefimizi koymamız lazım. 25 bin dolara bu ülkede kişi başına milli geliri getirmemiz l
“Ekonomik Sorunlar ve Çözüm Önerileri” konulu toplantıda konuşan Maliye Bakanı Naci Ağbal, “11 bin dolar milli geliri 2023 olmuş olmamış fark etmez, hedefimizi koymamız lazım. 25 bin dolara bu ülkede kişi başına milli geliri getirmemiz lazım. Bu ülke bunu hak ediyoruz ve bu potansiyele sahip. Onun için diyoruz ki geleceğimizi inşa edecek yepyeni bir sıçramanın tam zamanı diyoruz. Bu ülkenin temel ve yapısal reformlara devam etmesi lazım” dedi.

Gaziantep Sanayi Odasında yapılan “Ekonomik Sorunlar ve Çözüm Önerileri” konulu toplantıya Maliye Bakanı Naci Ağbal, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AK Parti Milletvekili Nejat Koçer, Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adil Sani Konukoğlu, SANKO Holding Onursal Başkanı Abdülkadir Konukoğlu ev sanayiciler katıldı.

“Artık dünyada ekonomi konuşulduğu zaman 2009 öncesi ve sonrası diye konuşuyoruz” diyen Ağbal, “Çünkü dünya 2009’da çok ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya kaldı ve 2009 sonrası dönemde ekonomide ki temel dinamikler değişti. Hem geliş hem de gelişmekte olan ülkelerde büyüme oranları aşağı geldi. Bu önümüzdeki uzun vadede de devam edeceğe benziyor. Önümüzdeki üç yıla ilişkin beklentiler olumlu. 2017’nin 2016’dan daha iyi olacak diye bir beklenti var. Aslında 2016’ya girerken de benzer bir beklenti vardı ama küresel ekonomi açısından zor bir yıl oldu. Yani Türkiye ekonomisinin kendi ekonomik ve sıkıntıları bir tarafa dünya ekonomisi de 2016 yılında genişlemede yavaşladı ve ticareti de daraldı ve bu bizi de etkiledi” şeklinde konuştu.

Kısa vadede her zaman risklerin olduğunu söyleyen Ağbal, bunu fırsata çevirecek imkanlarında olduğunun altını çizdi. “Risklerimizi fırsata dönüştüreceğiz. Fırsatlarımızı kullanacağız ve Türkiye ekonomisini dünya ekonomisi içerisinde iyi noktalara getirmeyi ümit ediyoruz. Ama Amerika Birleşik Devletleri küresel ekonomide hala önemli bir etken. Amerika da gelişmeler bütün ülkeleri etkilediği gibi Türkiye’yi de etkiliyor. Belirsizlikler önümüzdeki dönemde FED’in ekonomi ve faiz politikaları doğrudan bütün ülkeleri etkileyecek. Avrupa görece olarak daha iyiye gidiyor. 2017 Avrupası 2013 Avrupa’sına göre ekonomik olarak daha olumlu bir görünüm arz ediyor” diye konuştu.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, “Gaziantep ekonomisini konuşacaksak dünya nereye gidiyor ona bakmak lazım. Bizim risk olan başkaları için fırsat olan yaşlı nüfus oldu. Bu bizim içinde geçerli ama daha uzun vade için geçerli. Onun için yaşlanan nüfus ülkeleri etkiliyor. Özellikle 2009 global krizinden bu yana ister gelişmiş, ister gelişmekte olan ülkelerde olsun yeni bir kronik sorunla karşı karşıyayız. Nedir bu? Azalan yatırımlar. Özel sektör yatırımları önceki dönemlere kıyasen azalıyor. Özel sektördeki yatırımların azalması kısa vadede değil, aslında uzun vadede hepimizi etkileyecek. Çünkü bugün yapılmayan yatırımlar ülkelerin büyümelerini kalıcı şekilde etkileyecek” ifadesini kullandı.

Dijital ekonomiye geçildiğini vurgulayan Ağbal, “Bugün artık ülkelerin ekonomik büyüklüklerini belirleyen ağır sanayi olmaktan çıktı, dijital konumda sahip oldukları yere geldi. Artık ülkelerin afedleri görünür olmaktan çıktı görünmeze döndü. Bilgiye sahip olan gerçekten ekonomiye de sahip oluyor. Dijital sektörde yer alan firmaların piyasa değerlerine bakın bütün klasik ağır sanayi şirketlerini toplayın üst üste yarısı bile etmiyor. Buda dijital ekonomi bizim için bir risk ama fırsatları yakalar sahip olduğumuz genç nüfusu kullanırsak dijital ekonomide çok ciddi anlamda fırsatları kollayabiliriz. Göç ve mülteci sorunu devam edecek, bu sorunu yaşıyoruz ama bu bir çok ülkeyi etkileyen sorun olarak ortaya çıkacak” şeklinde açıklama yaptı.

Güç dengelerinin batıdan doğuya doğru kaydığını açıklayan Ağbal, “Kuzey Amerika ve Avrupa 1980’de dünya üretiminde aldıkları pay bugünden daha fazlaydı ama yarın Kuzey Amerika’nın ve Avrupa’nın dünya ekonomisinden aldığı pay ayrında daha düşecek. Türkiye olarak buna hazır ve ekonomi politikamızı buna göre şekillendirmemiz lazım” diye konuştu.

Bakan Ağbal, konuşmasına şöyle devam etti: “Son 14 yıldır görece olarak gerçekten olağanüstü bir büyüme gösterdi. Son 14 yakaladığımız ortalama büyüme performansı yüzde 6. Türkiye’nin büyümeye ihtiyacı olan oranı yakaladık. Bu büyümeyi devam ettirmemiz lazım. Çünkü OECD ve Avrupa ülkeleri bakımından hala gerideyiz. Bizim yeni bir sıçrama yapıp AB ve OECD ülkelerinde ki milli geliri arttırmamız lazım.
Çin ve Hindistan’ı da içine katıyorum bütün ülkelerin büyüme oranı yüzde 5. Türkiye’de yüzde 7,4 büyümüş yani kriz sonrası dönemde Türkiye ekonomisi büyük bir direnç göstermiş. Hızlı bir toparlanma sağlanmış ve milli gelirini önemli ölçüde arttırmış.”

Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında istihdamını arttıran birkaç ülkeden biri olduğunu söyleyen Ağbal, 7 milyon insana istihdam sağladıklarını kaydetti. “Buda Türkiye ekonomisi için önemli bir gelişme. 2016 Ağustos ayından sonra hükümet olarak çalışmaya başladık. Dedik ki duran ekonominin çarklarını tekrar eski haline getireceğiz. Ekonomi de birçok kararlar ve yatırımı büyük ölçüde arttırdık. Vatandaşın satın alma gücünü arttıracak kararlar aldık. Zaman zaman ülkeler yavaşlama trendine girerler ve kısa vade de bundan kolay kolay çıkamazlar. Gerek 2009 ekonomik kriz ve 2016 karşılaştığımız sıkıntılar rağmen Türkiye ekonomisi müthiş bir potansiyelini açığa çıkardı. Nedir bu? Çok hızlı bir şekilde toparlanma kabiliyetine sahip. 16 Nisan’dan sonra büyümelerde güven artacak” dedi.

“Türkiye demokrasinin güçlenmesi için sınavlardan geçti” diyen Ağbal, “Önemli kararlar aldık yasalar yaptık ve ekonomi uzun vadede daha iyi olacak. Birçok kanun ekonomiye uzun vadede katkı yapacak. Vergide son iki yılda bir odaklanma yaptık. Kamu maliyesi son 12 yılda önemli bir başarı gösterdi. Türkiye’nin bütçe açıkları düşük seviyelerde gidiyor. Son 5 yılın ortalama bütçe açığı yüzde 1. Cumhuriyet tarihinde bütçenin ardı ardına düşük olduğu bir dönem yok. Borcu milli gelire oranla önemli ölçüde düşürdük. Kamu maliyesi artık büyümeye daha fazla destek verecek. Vergi politikasında ayağımıza göre uzatacağız” ifadelerine yer verdi.

Süper teşvik sisteminden de bahseden Bakan Ağbal süper teşviklerin firmaya özel olduğunu belirterek, “Türkiye’yi ekonomik anlamda sıçratacak, ithalata bağımlılığı azaltacak, ihracat potansiyeli sağlayacak teşvikler. Yatırım teşviklerini arttırıyoruz. Vatandaşa gel 10 yıl boyunca vergi ödeme diyoruz. 10 yıl boyunca şirket stopajdan muaf olacak. Sistemde enerjiye de teşvik var. Faiz desteği veriyoruz. Kullandığınız kredinin faizi bizden. Yaptığınız yatırımlara da devlet olarak yüzde 49 ortak oluyoruz. 10 yıl boyunca üretilen ürünleri alma garantisi veriyoruz. Prosedür yok, hızlı bir şekilde yol alın diye. Yatırımlar 2017 artsın diye mevcut teşvikleri arttırdık. Daha çok yatırım harcaması yapın. Teşvikler 2017’de arttırıldı. Türkiye’nin kurtuluşu aile şirketlerinden kurumsal şirketlere geçişte. Şirket kurulmasını kolaylaştırdık. Damga vergisinde indirimler yaptık” şeklinde konuştu.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *