ANASAYFA arrow right Güncel

Nüfusun yüzde 20’sine, gelirin yalnızca yüzde 6’sı düşüyor

Nüfusun yüzde 20’sine, gelirin yalnızca yüzde 6’sı düşüyor
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.44
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.44
Asgari ücretin enflasyonun üzerinde artmış olmasının, gelir dağılımı ve yaşam koşullarına anlamlı bir etki yapmadığını belirten Güdücü, “Nüfusun en düşük gelir grubunu oluşturan yüzde 20’lik diliminin milli gelirden aldığı pay, uzun süredir yü
Asgari ücretin enflasyonun üzerinde artmış olmasının, gelir dağılımı ve yaşam koşullarına anlamlı bir etki yapmadığını belirten Güdücü, “Nüfusun en düşük gelir grubunu oluşturan yüzde 20’lik diliminin milli gelirden aldığı pay, uzun süredir yüzde 6 civarında çakılı kalmıştır. Buna karşın nüfusun en yüksek yüzde 20’lik grubunun milli gelirden aldığı pay yüzde 46 civarında seyretmektedir. Nüfusun en düşük gelire sahip yüzde 20’lik dilimi ile en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik dilimi arasında 8 kat fark vardır. 1999’da yüzde 52,2 olan ücretlerin milli gelir içindeki payı 2000’li yıllarda sistemli biçimde azalarak 2015 yılında yüzde 34 seviyesine gerilemiştir. Bu da Avrupa Birliği ortalaması olan yüzde 55’in hayli gerisindedir” dedi.

“İş gücü maliyeti yüzde 73’e geriledi”
Güdücü, 2000 yılında 100 olan işgücü maliyetinin, 2015 yılında 27 puanlık düşüşle yüzde 73’e gerilediğini kaydetti. AB ülkelerinde ise sadece yüzde 3 civarında bir düşüş meydana geldiğini ifade eden Güdücü, “Asgari ücret artışlarının gerçek maliyeti işverenler tarafından üstlenilmemektedir. İşverenler, teşvikler ve verimlilik artışı yoluyla, yük olarak ifade ettikleri işgücü maliyetlerinden sürekli olarak tasarruf etmektedir.Yani, ücret ve verimlilik arasındaki makas açılmakta, uzun çalışma saatleri ve yoğun/ağır çalışma koşulları da işgücü maliyetinin düşmesine yol açmaktadır” şeklinde konuştu.

“2016 itibariyle AGİ hariç asgari ücret 1300 TL değil, 1177 TL’dir”
Güdücü konuşmasına şöyle devam etti: “Sermaye çevreleri özellikle 2016’daki yüzde 30’luk asgari ücret artışını bahane ederek, maliyetlerinin çok arttığından dem vurmaktadırlar. Ancak bu yakınmaları gerçeği yansıtmıyor. Asgari ücretin işverene maliyeti bir yandan Asgari Geçim İndirimi (AGİ) öte yandan 5 puanlık SGK prim indirimi nedeniyle önemli ölçüde düşmektedir. 2016 itibariyle AGİ hariç asgari ücret 1300 TL değil, 1177 TL’dir. İşveren tarafından işçiye ödenen net asgari ücret budur. Asgari ücreti “yük” olarak göstermek isteyen işverenlere yönelik yüzde 5’lik SGK prim desteğinin bütçeye getirdiği yük, 2010-2016 arasında 63 Milyar TL’dir. Asgari ücret artışının çok önemli bir bölümü kamu kaynaklarından sağlanmaktadır.Böylece işverenin yükümlülüklerinin bir bölümü, halkın/emekçilerin sırtına yüklenmektedir. Halkın/emekçilerin vergileriyle işverenler finanse edilmekte, işverenlere bütçenin neredeyse yüzde 4’ü aktarılmaktadır.”

“Asgari ücretin, rakamsal olarak emekçiler için bir anlamı yok”
Asgari ücretin rakamsal olarak karşılaştırmasının emekçiler açısından anlamı olmadığını söyleyen Güdücü, “Önemli olan asgari ücretin alım gücünün karşılaştırılmasıdır. OECD 2015 verilerine göre asgari ücretin satın alma gücü açısından Türkiye 26 OECD ülkesi içinde 20. sırada yer almaktadır. Yine satın alma gücüne göre bir değerlendirme yapıldığında AB ülkeleri ortalama Türkiye’nin 2 ile 2,5 kat daha yüksek asgari ücrete sahiptir” diye konuştu.

“Asgari ücret pazarlığı kamuoyuna açık olarak yapılmalı”
Güdücü, asgari ücret için yapılan pazarlıkların kamuoyuna açık hale getirilmesini istedi. Memurun asgari ücretlerinin, eksik yönlerine rağmen toplu sözleşme ile belirlendiğini belirten Güdücü, “Ancak devletin işçi çalışanları ile devletin memur çalışanları arasında asgari ücret açısından farklılıklar ortaya çıkmaktadır. En düşük devlet memuru maaşı Temmuz 2015 yılı itibariyle 2 bin 191 TL, Temmuz 2016 itibariyle 2 bin 517 TL olarak gerçekleşmiştir. Kuşkusuz bu memur maaşlarının yüksek olduğunu değil, işçilerin asgari ücretinin düşük olduğunu göstermektedir” şeklinde açıklama yaptı.

“2000 TL net asgari ücret”gerçekten asgari bir taleptir”
Bir işçinin geçimi için gerekli miktarın aradan geçen bir yıl içinde en az yüzde 10 oranında arttığı kabul edilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Güdücü, şu şekilde konuştu: “Bu durumda 2016 Kasım ayında bu miktar 1750 TL civarında olacaktır. 2017 için ise döviz kurlarındaki sıçrama nedeniyle enflasyonun da artacağını söylemek kehanet olmayacaktır.Dolayısıyla 2016 Kasım ayında 1750 TL civarında olan tek bir işçinin asgari yaşam maliyeti 2017’de 2000 TL’yi rahatlıkla bulacaktır. Asgari Ücret Tespit Yönetmeliğinde yer alan esaslar işçinin ve ailesinin insanca yaşamasına yetmemekle birlikte, bu yönetmelikteki ilkelere uyulması durumunda dahi 2017 yılı asgari ücretinin en az 2000 TL net olması gerekir. Zorunlu BES uygulamasının ücretleri aşındıracağı dikkate alındığında “2000 TL net asgari ücret”, gerçekten asgari bir taleptir. Hüseyin Karataş


Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *