Gaziantep’teki üye sayısının 80’den 300’e yükseldiğini belirten Uğur, “Göreve geldiğimiz Türkiye genelinde 2 bin 500 olan üye sayımızı 10 bine çıkarttık. Sağlık çalışanlarının sorunları her geçen gün artmaya devam ediyor. Bu sorunların çözümü için sağlık çalışanlarına yönelik iyileştirmeler ve düzenlemeler yapılmıyor. Sağlık emekçileri zor ve kötü çalışma koşulları, tükenmişlik sendromu ve geçinememe sonrasında yanımızda yer almaya başladı. Dolayısıyla beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızın sayısı da artıyor” ifadelerini kullandı.
Sağlık çalışanlarına yönelik baskı ve mobbingin çok fazla
Sağlık çalışanlarına yönelik baskı ve mobbingin çok fazla olduğunu dile getiren Uğur, “Genel Sağlık İş Sendikası’nın varlığı diğer illerde olduğu gibi Gaziantep’teki liyakatsiz yöneticileri ürkütüyor, kendilerinden korkar hale geliyorlar. Çünkü birçok idareci hakkında açılan ve kazanılmış davalarımız var. Büyümemizden korkanların baskısına uğrayan arkadaşlarımız bulunuyor. Sendika yöneticilerinin olduğu yerlerde üyemizin yaşadığı sorunları söylemeye dahi gerek yok. Zaten sağlık emekçileri çok zor koşullarında görevlerini yapmaya çalışıyorlar. Bir de çalışma barışını bozan bu tür davranışlar insanları meslekten soğutuyor” tespitini yaptı.
Bizi dinleyen, söylediklerimizi duyan birileri var
Genel Başkan Uğur, “Sağlık Bakanlığı, ‘Duymuyor, umursamıyor görmüyor’ diyoruz, ama bizi dinleyen, söylediklerimizi duyan birileri var. Türkiye’nin içinde bulunduğu adaletsiz ortamda bile bizim doğru dediklerimiz doğru diyen hakimler bulunuyor. Çünkü her zaman sadece doğruyu söyleriz. Şu anda 7 şubeye ulaştık, 3 şubenin de açılış işlemleri sürüyor, ancak ülkenin yetkili sendikası olmak için yola çıktık. Bunun için emek sarf ediyoruz” açıklamasında bulundu.
Son bir yılda açılan 100 davamız bulunuyor
Türkiye’nin her yerine ulaşmaya çalıştıklarını vurgulayan Uğur, “Konfederasyon Genel Başkanımızın, ‘Gitmediğin yer senin değildir’ sözü var. Bu kapsamda Genel Sağlık İş’i her yerde duyurmaya ve anlatmaya çalışıyoruz. Arkadaşlarda yaptıklarımızı göründe üye olmalıyım diyor. Son bir yılda açılan 100 davamız bulunuyor ve bu davaların 40’dan fazlasını kazandık, hiç kaybettiğimiz dava olmadı diyebiliriz. Bu da doğru işler yaptığımızın bir göstergesi” diye belirtti.
Ulusal, kamucu ve halkçı sağlık politikalarını savunuyoruz
Uğur, “Ulusal, kamucu ve halkçı sağlık politikalarını savunuyoruz. Sağlığın piyasalaşmasına karşıyız. Van’ın bir köyündeki bir vatandaşımız ile İstanbul’daki bir vatandaşın aynı sağlıktan yararlanması için mücadele veriyoruz. Ayrıca sağlık çalışanları en düşüğü yoksulluk sınırı üzerinde ve emekliliğe de yansıyacak tek kalem maaş almasını istiyoruz. Kademeli ek gösterge artışı olsun istiyoruz. Nöbet ücretleri mesai ücretlerinin yarısı kadar. O nedenle anlamlı nöbet ücretleri verilmesi gerektiğini söylüyoruz. Ali Göksular