CHP Kadın Kolları Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Semra Harman’dan gündemi sarsacak bir iddia geldi. Harman, Türkiye’de yaşayan ve süresi dolan Suriyeliler’in Türkiye Cumhuriyeti kimliği aldığını ve seçimlerde oy kullanacaklarını ileri sürdü.
“Suriyelilere ne tür
ihtiyacımız var?”
Harman, “Tarım Bakanımızın geçen haftalarda bir açıklaması vardı. “Suriyeliler için gitseler de göndermeyiz, buna ihtiyacımız var” diyor. Bizim Suriyelilere ne tür ihtiyacımız var? Çalışan kişiye ihtiyacımız var desek 13 milyon işsizimiz var. Nüfus yeterli değil desek, 80 milyon nüfusumuz var. O zaman mevcut iktidar oy deposu olarak kullanmak istiyor. Çünkü Suriyeliler’in Türkiye vatandaşlığı süreci başladı, artık süresini dolduran Türkiye vatandaşı kimliği ediniyorlar ve bundan sonraki seçimlerde de oy kullanacaklar. Ama böyle ucuz bir şey için bir ülkenin geleceğini yok saymak, sosyal yapısıyla oynamak ve sosyal dokusunun kaybetmesine sebep olmak büyük bir vebal. Bu konuda yetkililer sağduyu sahibi olsunlar” dedi.
Çocukların eğitimini, beslenmesini, barınmasını
en iyi koşullarda sağlamak gerek
Suriye’deki savaştan kaçıp gelenlere kucak açmanın ve destek olmanın insanlık vazifesi olduğunu belirten Harman, bu destek yapılırken, insani boyuta dikkat edilmesi uyarısında bulundu. Harman, “Çocukların eğitimini, beslenmesini, barınmasını en iyi koşullarda sağlamak gerek. Kamplarımız var ve bu hizmeti gayet iyi veriyorlar. Ama resmi rakamlarla bu kampların hizmet verdiği sayıyı karşılaştırdığımızda birçok insan için barınma, beslenme ve eğitim sorun. Bunlar aynı zamanda Gaziantep’teki emniyetin güvenliğin olumsuz anlamda bozulmasına neden olan şeyler. Çünkü Gaziantep’in imarsız kesiminde asayişin olmadığını, hırsızlık ve şiddet olaylarının arttığını, kimsenin kendini güvende hissetmediğini söylüyorlar” şeklinde konuştu.
Hem Gaziantep hem de Türkiye
için büyük bir tehdit oluşturuyor
“Çocukların durumunu gördüğünüzde insanın içi acıyor. Bu çocuklarda beslenme bozukluğu, eğitim almadığı gözleniyor” diyen CHP Kadın Kolları Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Semra Harman, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu ilerisi için hem Gaziantep hem de Türkiye için büyük bir tehdit oluşturuyor. Hedefimiz bir an önce ülkelerinde asayişin sağlanması, savaşın bitmesi ve ülkelerine dönmelerini sağlamak olmalı. Bekleme sürecinde de özellikler çocukların eğitim, beslenme ve barınma sorununa el atılarak insani boyutlarda yaşamaları sağlanmalı ki her biri birer terörist olarak karşımıza çıkmasın.”
Gelen paraların nereye ve nasıl harcandığına
dair şeffaf bir açıklama gelmedi
Gaziantep’teki kira fiyatlarında değinen Harman, bu konuda fırsatçılık yapanların olduğuna dikkat çekti. “İnsanın yaşamayacağı ebatta ki çok kötü evler için yüksek miktarda kiralar talep ediliyor. Eğer insanlara insani boyutlarda yaşam hakkı sunmazsanız, her türlü kötülük çıkar. Maalesef Suriyeliler’in büyük bir çoğunluğu bu koşullarda yaşıyor. Gaziantep’te yaşayan Suriyeli sayısının 500 binin üzerinde olduğunu düşünüyorum. Çünkü kayıt altına alınmayan birçok kişi olduğu varsayılıyor. Bu kadar Suriyeli’nin barınması için fiziki şartlar yok. Ülkemiz varlık içerisinde bütün vatandaşlarına çok iyi koşullar sunan, eğitim, barınma ve iş sorununu halletmiş bir ülke değil. Kendi içimizde sıkıntımız var. 13 milyon işsiz ve açlık sınırında yaşayan 16 milyonun üzerinde insan varken bir de üstüne 4,5 milyon Suriyeli’nin yükü Türkiye’yi ciddi anlamda büyük bir yük altına soktu. Avrupa fonları ve ülkeleri Suriyeliler’in kabul edilmesi karşılığında çeşitli fonlara paralar aktarıyorlar. Fakat paraların nasıl ve nereye harcandığı konusunda Milletvekillerimiz soru önergesi vermesine kadar bugüne kadar hükümetten şeffaf bir açıklama gelmedi” diye konuştu.
Bayramda gidebiliyorlarsa ortam
ilk geldikleri kadar yangın yeri değil
Doğurganlığın kültürel ve eğitimsel bir olay olduğunu ifade eden Harman, “Gözlemlediğimiz ve öğrendiğimiz kadarıyla Suriyeliler de bir aile planlaması yok. Çünkü toplum olarak bazı şeyleri yadırgayabiliyoruz. Ya da savaşta çok insanlarını kaybetmiş olmalarının etkisi de olabilir. İnsan savaş olan bir ülkeye gidebiliyorsa orada da yaşaması gerekir. Ama hayati tehlike varsa kaçıp sığınmakta haklılar. Bayramda gidebiliyorlarsa şu anki ortam ilk geldikleri kadar yangın yeri değil” ifadesini kullandı. Hüseyin Karataş
“Suriyelilere ne tür
ihtiyacımız var?”
Harman, “Tarım Bakanımızın geçen haftalarda bir açıklaması vardı. “Suriyeliler için gitseler de göndermeyiz, buna ihtiyacımız var” diyor. Bizim Suriyelilere ne tür ihtiyacımız var? Çalışan kişiye ihtiyacımız var desek 13 milyon işsizimiz var. Nüfus yeterli değil desek, 80 milyon nüfusumuz var. O zaman mevcut iktidar oy deposu olarak kullanmak istiyor. Çünkü Suriyeliler’in Türkiye vatandaşlığı süreci başladı, artık süresini dolduran Türkiye vatandaşı kimliği ediniyorlar ve bundan sonraki seçimlerde de oy kullanacaklar. Ama böyle ucuz bir şey için bir ülkenin geleceğini yok saymak, sosyal yapısıyla oynamak ve sosyal dokusunun kaybetmesine sebep olmak büyük bir vebal. Bu konuda yetkililer sağduyu sahibi olsunlar” dedi.
Çocukların eğitimini, beslenmesini, barınmasını
en iyi koşullarda sağlamak gerek
Suriye’deki savaştan kaçıp gelenlere kucak açmanın ve destek olmanın insanlık vazifesi olduğunu belirten Harman, bu destek yapılırken, insani boyuta dikkat edilmesi uyarısında bulundu. Harman, “Çocukların eğitimini, beslenmesini, barınmasını en iyi koşullarda sağlamak gerek. Kamplarımız var ve bu hizmeti gayet iyi veriyorlar. Ama resmi rakamlarla bu kampların hizmet verdiği sayıyı karşılaştırdığımızda birçok insan için barınma, beslenme ve eğitim sorun. Bunlar aynı zamanda Gaziantep’teki emniyetin güvenliğin olumsuz anlamda bozulmasına neden olan şeyler. Çünkü Gaziantep’in imarsız kesiminde asayişin olmadığını, hırsızlık ve şiddet olaylarının arttığını, kimsenin kendini güvende hissetmediğini söylüyorlar” şeklinde konuştu.
Hem Gaziantep hem de Türkiye
için büyük bir tehdit oluşturuyor
“Çocukların durumunu gördüğünüzde insanın içi acıyor. Bu çocuklarda beslenme bozukluğu, eğitim almadığı gözleniyor” diyen CHP Kadın Kolları Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Semra Harman, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu ilerisi için hem Gaziantep hem de Türkiye için büyük bir tehdit oluşturuyor. Hedefimiz bir an önce ülkelerinde asayişin sağlanması, savaşın bitmesi ve ülkelerine dönmelerini sağlamak olmalı. Bekleme sürecinde de özellikler çocukların eğitim, beslenme ve barınma sorununa el atılarak insani boyutlarda yaşamaları sağlanmalı ki her biri birer terörist olarak karşımıza çıkmasın.”
Gelen paraların nereye ve nasıl harcandığına
dair şeffaf bir açıklama gelmedi
Gaziantep’teki kira fiyatlarında değinen Harman, bu konuda fırsatçılık yapanların olduğuna dikkat çekti. “İnsanın yaşamayacağı ebatta ki çok kötü evler için yüksek miktarda kiralar talep ediliyor. Eğer insanlara insani boyutlarda yaşam hakkı sunmazsanız, her türlü kötülük çıkar. Maalesef Suriyeliler’in büyük bir çoğunluğu bu koşullarda yaşıyor. Gaziantep’te yaşayan Suriyeli sayısının 500 binin üzerinde olduğunu düşünüyorum. Çünkü kayıt altına alınmayan birçok kişi olduğu varsayılıyor. Bu kadar Suriyeli’nin barınması için fiziki şartlar yok. Ülkemiz varlık içerisinde bütün vatandaşlarına çok iyi koşullar sunan, eğitim, barınma ve iş sorununu halletmiş bir ülke değil. Kendi içimizde sıkıntımız var. 13 milyon işsiz ve açlık sınırında yaşayan 16 milyonun üzerinde insan varken bir de üstüne 4,5 milyon Suriyeli’nin yükü Türkiye’yi ciddi anlamda büyük bir yük altına soktu. Avrupa fonları ve ülkeleri Suriyeliler’in kabul edilmesi karşılığında çeşitli fonlara paralar aktarıyorlar. Fakat paraların nasıl ve nereye harcandığı konusunda Milletvekillerimiz soru önergesi vermesine kadar bugüne kadar hükümetten şeffaf bir açıklama gelmedi” diye konuştu.
Bayramda gidebiliyorlarsa ortam
ilk geldikleri kadar yangın yeri değil
Doğurganlığın kültürel ve eğitimsel bir olay olduğunu ifade eden Harman, “Gözlemlediğimiz ve öğrendiğimiz kadarıyla Suriyeliler de bir aile planlaması yok. Çünkü toplum olarak bazı şeyleri yadırgayabiliyoruz. Ya da savaşta çok insanlarını kaybetmiş olmalarının etkisi de olabilir. İnsan savaş olan bir ülkeye gidebiliyorsa orada da yaşaması gerekir. Ama hayati tehlike varsa kaçıp sığınmakta haklılar. Bayramda gidebiliyorlarsa şu anki ortam ilk geldikleri kadar yangın yeri değil” ifadesini kullandı. Hüseyin Karataş
RSS