Bak şu günahkara

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Bir sufi dervişi sabah namazını kılmak için camiye gidiyordu. O gün daha önce hiç sabah namazını camide kılmamış bir delikanlıyı da yanına almıştı.
Bir yaz sabahıydı. Derviş ve delikanlı sabah namazını kılıp camiden çıktılar. Evlerine doğru yürüyorlardı. İnsanların bir kısmı hala uykudaydı. Delikanlı dervişe: “Üstad, Hala uyuyan günahkarlara bak. Bu uyku zamanı mı? Bu vakit sabah namazı vakti” dedi.

Halbuki bu onun ilk sabah namazına gidişiydi. Bu durum karşısında derviş başını hafifçe gökyüzüne doğru kaldırdı ve “Özür dilerim” diye mırıldandı. Delikanlı “Üstat, bunu kime söylüyorsun? Kimden özür diliyorsun” dedi.

Derviş “Allah’a” dedi. “Benim tekrar camiye gitmem gerekiyor. Lütfen bu kez benimle gelme. Daha önce camiye gitmemiş olman daha iyiydi. Seni götürmekle yanlış bir şey yaptım. Senin de uykuda olman iyiydi. Hiç olmazsa bu egoyu, enaniyeti, benliği takınmayacaktın.
Şimdi sadece bir vakit sabah namazını camide kıldığın için sen azizsin ve bu insanlar günahkar, öyle mi? Ve ben seni götürdüğüm için benim ibadetim fasit oldu. Bu yüzden geri dönüp namazımı yeniden kılacağım. Bundan dolayı lütfen benimle birlikte camiye gelme. En azından ben seni götürmeyeceğim
”.
Bu işler böyledir. Bir dini gruba girersin ve o andan itibaren kendini cennetlik, diğer insanları cehennemlik olarak görürsün.

Sen artık bir aziz, bir derviş, bir mistiksindir. Kendini otorite olarak görürsün.
Her din müntesibi sadece kendini hak, diğerlerini batıl görür. Her inanç sahibi kendini cennetlik, diğerlerini cehennemlik görür. “Ben oldum diğerleri ham” düşüncesi fanatizmin başlangıcıdır.
Ve bu tür inanç sahipleri diğer insanlara baskı uygularlar. Onları değiştirmeye çalışırlar. Bu düşünce yapısını inancın olduğu her yere uyarlayabiliriz.

Siyasi düşüncelere, ideolojik düşüncelere, metafizik düşüncelere uyarlayabiliriz. İnancın olduğu her yerde diğer farklı düşüncelere karşı düşmanca bir tavır vardır.
Herkes senin inanç pencerenden bakmak zorunda değil.
Cennet ya da cehennem de senin malın değil. Ya da senin kontrolünde değil. Sen seni mutlu eden inancını yaşa, ama başkalarının da inancına saygı duy. Bırak herkes nasıl inanıyorsa öyle yaşasın. Nasıl mutluysa öyle yaşasın.

Sen inancınla, davranışlarınla, ahlakınla güzel bir örnek olursan zaten herkes seni rol model alır.
İnancını, ahlakını, düşünceni başkalarınki ile yarıştırma. Sen sadece yaşa.

Bak şu günahkara