ŞEKER

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Bilmem kaç insan hatırlar Türkiyede kurulan ilk şeker fabrikasını? Turhal ve Alpullu şeker fabrikaları bu ülkenin ilk yatırımlarından bir kaç tanesi idi.

Cumhuriyet tarihi başlarında devlet, yatırımlar için konular aramakta gecikmedi. Kısıtlı olan devlet yatırım bütçesi ile yapılacak yatırımların tarıma dayalı olması öngörülmekte idi .
Ağır sanayi için henüz ülke hazır olmadığı varsayılmış, daha hafif sanayi yatırımlarına, bilhassa tarıma dayalı konular odak noktası olmuştu.

Tarıma dayalı ne tür bir yatırım olabilir? Bu önemli hususu devletin çeşitli kurumları ele alıp hükümete projeler üretip sunmaları, 2 inci dünya savaşı sonrasına kadar devam ettiğini bilmekteyiz.

Bir de uçak üretimi üzerinde Anadoluda yapılan yatırımları Amerika yakından takip etmekteydi. Bunların başın da Kayseri deki Teyyare fabrikası Amerika’nın ilgi odağı oldu. 1940 ile 50 li senelerde ise yatırımların yavaşladığı dönemler olduğunu düşünmekteyim.

Anadolu’nun tarımsal üretiminin sanayi ayağı oluşturulması için, o tarihte ülkede üretilen tarımsal maddelerin başında tütün, pamuk, fındık gibi işlenebilecek tarım ürünleri gelmekteydi. Tarımsal gıdaya başka ne eklenebilir diye cumhuriyet hükümetleri araştırmalarını yoğunlaştırmışlardı.

Şeker fabrikaları için tarımsal üretim olarak pancardan evvel şeker kamışı gibi bir bitkiyi Türkiye denediğini hatırlarım.
Şeker kamışı bildiğimiz sulak yerlerde yetişen kamışlara benzeyen, içindeki lif lif olan bitkiyi sıktığınız zaman çok tatlı bir sıvı çıkardı. Hatta bu kamışlar pazarlarda satılır, dış kabuğu soyduktan sonra halka halka keser ağzımızda çiğneyerek suyunu çıkarıp emerdik.

Kimi yerlerde merdaneye sıkıştırılıp altına bardak koyarak çıkan tatlı sıvı içilirdi. Bu bitki bilhassa Adana yöresinde sokaklardaki tezgahlarda şalgamın yanında alternatif olarak meraklılarına servis edilirdi.

Daha sonraları şeker pancarı ekimi teşvik edildi. Devlet tarımsal ürünler için taban fiyat verirdi.Tarımla uğraşanlar açıklanan taban fiyata bakarak ya tütün, ya pamuk yada pancar ekerlerdi.

Pancar kök bitkisi olduğu için toprağı çok yorar, bir sene ektikten sonra, hemen ertesi sene aynı bitkiyi ektiğinizde verim düşer, hatta bir üçüncü sene denediğinizde toprak size kırmızı kart gösterirdi.

Neden şeker kamışı yerine şeker pancarı tercih edildiğini bilmemekle beraber, pancar toplamanın daha avantajlı olduğunu düşünmekteyim. Hoş bence şeker kamışından elde edilen şurup belki pancara nazaran daha fazla olsada, kamışın yetiştirilmesinde gerekli asgari tarım şartları ülkemize uygun olmadığını düşünmekteyim.

Zaten şeker fabrikalarının çalışma süresi bildiğimiz gibi bütün sene boyunca olmadığı aşikar. Pancar toplama ve işleme süresi kısıtlıdır. Belki 8 ay yatıp, dört ay çalıştığını düşünmekteyim. Hani sadece pancar işlemenin yanında başka amaçla bu fabrikalar kullanılırmı, bunu bilmiyorum.
Pancarı üretildiği yerden bir başka yere işlemek için taşımak, şeker maliyetlerini katladığı doğrudur. Bu nedenle pancar, üretildiği yerde işlenip şekere dönüştürülmesi gerekir. İthal pancarla fabrikaların çalışmadığını düşünmekteyim.
Hani fabrika kurmak önemlidir, ancak politik çıkarlar için değil, ülke ekonomisi için kurulması gerekir.
Son 15 senedir özelleştirme adı altında duran varlıklarımızı özelleştirme adı ile elden çıkarılmasına üzülerek seyirci kaldık.
Bankalarımız, iletişim ağımız, rafinelerimiz, devletin kurduğu tekstil sanayi, madenler ve diğerleri, özelleştirme adı altında yabancılara devrettiğimiz değerler.
Gelirlerinin nereye gittiği mechul bir kuyuya gömülen kaynak. Elde kala kala şeker fabrikaları kaldı.
Ancak bu sanayi dalının da yakında el değiştireceği sinyalleri duyulmakta. Bu ülke insanları mısır şurubu esaslı şeker bazına, birilerine çıkar sağlamak adına mahkum edileceği kaygısını yok saymak olurmu diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

ŞEKER