Her defasında bir adım

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Kadın iyi yürekli birisiydi. Cömert bir kadındı. Mahallenin aylakları, boş boğazları, açları, dilencileri ondan bir şey istiyorlardı ve kadın her zaman bu istekleri karşılıyordu.
Öyle bir zaman geldi ki kadın artık bu yükün altından kalkamaz bir hale geldi. Sonra ondan bir şey istendiğinde herkese hayır demeye başladı. Eski tutumunu tamamen değiştirdi. Çünkü iyi niyetinin suiistimal edildiğini düşünüyordu.
Bir gün bir delikanlı yanına geldi ve “Efendim bir parça iplik rica etsem verir misiniz?” dedi. “Pantolonum yırtılmış onu dikeceğim”.

Kadın bu basit isteği kırmadı ve bir parça iplik verdi. Delikanlı ipliği alıp bir ağacın altına gitti. Birkaç dakika sonra yeniden kadının yanına geldi.
Efendim” dedi. “Pantolonumu bu iplikle dikmem için rica etsem bir iğne verir misiniz?” Kadın bu masum isteği de karşıladı ve bir iğne verdi.
Oradan uzaklaşan delikanlı bir kaç dakika sonra geri geldi. “Efendim, özür diliyorum. İğneyle dikmeye çalıştım ama yırtık çok büyük, bir türlü kavuşturamadım. Acaba bana yama için bir parça kumaş verir misiniz?” dedi. Kadın gülümseyerek bu isteği de karşıladı.
Delikanlı, yarım saat sonra yeniden kadının yanına geldi. “Hanımefendi, pantolonun tamir edilmesi imkansız” dedi. “Acaba bana kocanızın eski bir pantolonunu verir misiniz? Kadın delikanlıya acıdığı için eski bir pantolonu çıkarıp verdi. Delikanlı pantolonu alıp ahırın gerisinde üzerine giydi. Sonra kadının yanına geri döndü. “Efendim, pantolonun beli biraz bol geldi. Karnım aç, eğer bana biraz yemek verebilirseniz karnım doyar ve pantolon üzerime tam oturur” dedi. Kadın delikanlının bu parlak zekası karşısında kahkahayı bastı ve ona güzel bir sofra hazırladı.
Hayatta bazı şeyleri parça parça elde etmeniz gerekir. Bu bir iletişim kurma şeklidir. Doğrudan pantolon ve yemek isterseniz size vermeyebilirler. Bir işyerine ilk etapta müdür olmak için müracaat ederseniz sizi işe almayabilirler. Ama o işyerine ilk önce çaycı olarak girerseniz yavaş yavaş ilerler ve istediğiniz müdürlük makamını birkaç sene sonra elde edersiniz.

Birisini seviyorsunuz. İlk anda gidip “Seni seviyorum” demeniz belki tepki çeker ve muhatabınız sizi kovabilir. Ama bu işi adım adım yaptığınızda mutlu sona ulaşabilirsiniz. Birisine bir yakınının öldüğünü söylerken de aynı sistemi uygulayabilirsiniz. Önce “Babanız hastalanmış” dersiniz. Bir süre sonra “Babanız hastaneye kaldırılmış”, daha sonra “Babanız yoğun bakımda”, en sonunda ise “Başınız sağ olsun, babanız rahmetli oldu” diyebilirsiniz.
Bir gerçeği aniden ve bir seferde söylemeniz karşıdaki kişide şok etkisi oluşturabilir. Her seferinde bir adım sizi mutlu sona götürecek yollardan birisidir.

Her defasında bir adım